CHP yönetiminden İzmir Ekonomi Zirvesi’nde hükümete sert eleştiriler…

İZMİR’de düzenlenen Ekonomi Zirvesi’ne katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi eleştirdi. İsim vermeden Zeybekçi’yi ve AKP iktidarını “hayalcilik”le suçlayan Aytun Çıray, “vizyon ile hayal kurmak arasında bir fark vardır . Vizyonda, gelecek resmini oluştururken somut verilerden yola çıkarsınız. Vizyon gerçeğin resmedilmesidir. Ama hayalde tamamen kurgu vardır” dedi.

Swissotel Büyük Efes’te düzenlenen toplantıda konuşan Çıray, Türkiye’deki işsizlik oranlarına dikkat çekerken, çarpıcı bir gerçeği de gözler önüne serdi. İşsizlikte Türkiye rekorunun İzmir’de olduğunu açıklayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, “Şimdi Türkiye’de İzmir işsizlik rekoru kırıyor yüzde 15.4 değerli arkadaşlar. Türkiye’de işsizlik 9-11’de seyrederken, İzmir’de işsizlik oranı yüzde 15.4… Bu çok ciddi bir şey. Türkiye de milli gelire İzmir yüzde 7, kamu bütçesine yüzde 10 katkı vermesine rağmen, bunun yüzde 5’ini bile geri alamayan bir il konumunda” dedi. Çıray, şöyle devam etti:

KALKINMA HIZI YÜZDE 6 OLMALI

“Biz İzmirliler, teşvik, destek beklemeyiz. Biz önümüzün açılmasını bekleriz. Bizim iktidardan isteğimiz, işte Büyükşehir Belediye başkanımız burada, Ankara’da kapılar bize açılsın. Bizim isteğimiz kapılar kendi kapılarımız değil, biz İzmirliler için İzmir’e kapıların açılmasını istiyoruz İşlerin hızlandırılmasını bir an önce yapılmasını istiyoruz. Değerli arkadaşlar vizyon çok mühim bir şey. Peki nedir bu çok sık kullandığımız moda terimi olan vizyon, vizyon şu demek geleceğe ait bir resmi ortaya koymak, bir hedefi koymak demektir. Bir resmi hayal edersiniz bu resmi hedef haline getirirsiniz, işte o sizin vizyonunuzu oluşturur. Yalnız vizyon ile hayal kurmak arasında bir fark vardır . Vizyonda gelecek resmini oluştururken somut verilerden yola çıkarsınız. Vizyon gerçeğin resmedilmesidir. Ama hayalde tamamen kurgu vardır. Şimdi Türkiye’nin vizyonuna bir bakın. Biraz evvel söz ettiğim gibi Türkiye zor dönemlerde kurulurken, darbelere, savaşlara rağmen ortalama yüzde 5 kalkınma hızı sağlamıştır. Son on yılda sağlanan kalkınma hızıysa yüzde 4,9’dur.  Hiç kimse miladı kendisinin iktidarının başlangıcı kabul etmesin. Bizim iddiamız bu 4,9’un 6’ya çıkmasıdır. Türkiye sürdürülebilir ortalama 6 buçuk hızını saplamak zorundadır, yoksa işsizine iş bulamaz…”

CHP’NİN VİZYONU

CHP’nin 2011 seçimlerine hazırlanırken, objektif gerçeklere dayalı bir vizyon ortaya koyduğunu hatırlatan Aytun Çıray, bu vizyonu şu sözlerle açıkladı:

“Dedik ki, Türkiye cumhuriyeti 2023 yılına geldiği zaman 2 buçuk trilyonluk bir ekonomik büyüklüğe ulaşacaktır. Fert başına düşen milli gelir 31 bin 500 dolar olacaktır, İşsizlik oranı yüzde 6’ya gerileyecektir, İhracatımız 6 yüz milyar dolar olacaktır. Bu bir hedeftir ve 2011 yılında kondu. Bunu yapacak kadrolarımızda vardı. Bunlar nasıl olur nasıl olmaz. Ekonomik kalkınmayı sürdürebilmek için şart olan bir şey vardır, siyasi istikrar. Siyasi istikrar için şart olanda Yurtta sulh, cihanda sulhtur. Peki yurtta durum nedir, dünya da durum nedir. Bugün Türkiye’mize baktığımızda, Sekiz yıldır şokla yatıp kalkıyoruz. Yarın sabah kapı çalındığında sütçü mü kim gelecek diye endişe duyulan adeta darbe dönemlerinden geçiyoruz...”

MENDERES,ÖZAL VE DEMİREL’E DE TEŞEKKÜR…

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, işadamlarının da hazır bulunduğu toplantıda yapıcı bir üslup kullandı. “Bu ülkede taş üstüne taş koyan herkese teşekkür ederiz” diyen Çıray, şunları söyledi:

“Türkiye büyük bir ülkedir zor günlerde kurulmuştur. Büyük kurucu Mustafa Kemal Atatürk öyle bir ülke devir almıştır ki, o Türkiye’den bugüne gelmişiz. Bu hepimiz için gurur verici bir iştir. Ama bizim iddiamız şudur, Türkiye daha büyüğünü daha iyisini yapabilecek potansiyele sahiptir. Tüm taş üstüne taş koyanlara teşekkür ederiz başta Atatürk’ten başlayarak, Menderes’e de teşekkür ederiz, Demirel’e, Bülent Ecevit’e, Özal’a teşekkür ederiz. Fert başına düşen milli gelirin bin dolar olduğu zamanlarda boğaz köprüsünü yapanlara teşekkür ederiz.Milli gelirin 5 yüz, 6 yüz dolar olduğu zamanlarda Keban’ı yapanlara, Kral kızını yapanlara, otoyolları yapanlara teşekkür ederiz.Yapılan her şeye teşekkür ederiz. Bizim iddiamız yapılanları eleştirmek değil, daha iyi nasıl yapılacağını söylemektir. Biz onun için muhalefet yaparız.”

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM SÜRECİ, ÇÖZÜM SÜRECİDİR…

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin çözüm süreciyle ilgili sözlerine de yanıt veren Aytun Çıray, şöyle konuştu:

“Sayın Bakan çözüm sürecinden söz etti ama dün iki şehit cenazesi oldu, Allah’tan rahmet diliyorum. Ama çözüm sürecinden söz ederken 57. Hükümetten söz etmemek haksızlık olur. Türkiye’de ilk defa ana dilde eğitim, televizyon yayınları hakkındaki en büyük değişiklikler, merhum Bülent Ecevit’in hükümeti zamanında yapılmıştır. Bugün sadece sözden başka bir şey yoktur. Beklentiler ve çıta çok yükseltilmiştir Kürt kökenli vatandaşlarımız için. Eğer beklentiler ve yükseltilen bu çıta karşılanamazsa, Türkiye’yi derin bazı başka siyasi sorunlar bekliyor. Her şey cumhurbaşkanlığı seçimine endekslenmiş, aslında çözüm süreci dediğimiz şey cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden başka bir şey değildir, bunu hep beraber göreceğiz…”

SİYASİ İSTİKRAR İÇİN MUTABAKAT ŞART

Türkiye’de iktidar ve muhalefetin mutabakat sağlaması gerektiğine vurgu yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, “Bir iktidar her şeyi yanlış yapmaz, muhalefette her şeyi yanlış eleştirmez. Bazı konularda, ülkenin milli menfaatini gerektiren konularda oturur, konuşur, tartışırsınız. Ama torba yasalarla her gün onlarca madde gelirse ve Türkiye hukuku yok edilirse Türkiye siyasi istikrar gelmez. Siyasi istikrarın olmadığı yere yabancı yatırımcı gelmez. Türkiye’de hukukun üstünlüğünden kimse söz edemez” dedi. Aytun Çıray, konuşmasına şöyle devam etti:

Türkiye’nin dört büyük ülkede büyükelçisi yok, Gazze ortada, çocuklar ölmeye devam ediyor. Biz burada konuşmaya devam ediyoruz. Hiçbir şey gönderemedik Gazze’ye. Başbakan ‘Obama’yı aradım telefonuma çıkmıyor’ Cumhurbaşkanına söyledim arasın diye’ diyor. Bunu siyaset olsun diye değil, ekonomiye etkisi olduğu için söylüyorum. İş adamları anketler yaptırıyorsunuz kim kazanacak diye. Niçin? Çünkü ekonominin kaderini siyaset belirler. Onun için düzgün bir istikrar sağlamak istiyorsak, hukukun üstünlüğüne dayalı bir demokrasiyi, bu ülkede yerleştirmek zorundayız. Diyeceksiniz ki, tüm bunlara rağmen neden ekonomide bir sorun çıkmıyor. Çok basit, işte İran ile yapılan altın ticareti, gayri meşru altın ticareti. Şimdi o durduruldu, çünkü sıkıntı var. Yerine ne konuluyor? Kuzey Irak Kürt Bölgesi petrollerini kaçak satmak… O da dolaşıyor, dolaşıyor gidiyor İsrail’e veriyor petrolünü. Sonra “Gazze de Gazze” diye bağırıyoruz. Türkiye gibi büyük bir devlete bunlar yakışmaz. Biz aşiret devleti falan değiliz, biz böyle işlere girmeyiz.

TÜRKİYE’NİN “GÜVEN AKÇESİ” KALMADI

Türkiye’de ekonomisinin resmini çizen Aytun Çıray, “Kısa vadeli borçlar toplamı 130.6 milyar dolardır. Merkez Bankasının döviz rezervi 130.8 milyar dolardır. Yani Türkiye’nin artık güvenli ihtiyaç akçesi yoktur” dedi.  “Şirketlere kredi verilmediği için devlet kanun çıkartmak zorunda kaldı” diyen Çıray, “Artık şirket borçlarına devlet kefil. Yani siz kefilsiniz, bir şirket batarsa siz ödeyeceksiniz. Türkiye’de doların her bir kuruş artışı özel sektöre 1.7 milyar dolara mal oluyor” diye konuştu. Çıray, sözlerini şöyle tamamladı:

“Tüm bunlar şunu gösteriyor Türkiye’de yeni bir ekonomik istikrara ihtiyaç var. Bütçesi dengesi alarm veriyor. 6.4 milyar dolar bozulma var, 3.4 milyar dolar da açık… Sayın Bakan, “Bu rakamlar nereden?” diyorsanız, hepsi TÜİK’in yani devletin rakamlarıdır. Biz rakamları onlardan alırız, Türkiye’de iki tane devlet yok, biz paralel devlet falan bilmiyoruz. Ama şimdi öyle anlaşılıyor ki, paralel devletler oluşmaya başladı. Bütün bunları niçin söylüyorum. Ne kimseyi üzmek, nede kırmak gibi bir niyetim var. Seçime gidersiniz, millet oyunu verir birini iktidara yapar, birini muhalefet. Ben görevimi yapıyorum, muhalefet olarak iyi yaptığınıza iyi deyip, kötü yaptığınızı da eleştirmek durumundayım. Siyaset böyle bir şey, demokrasileri demokrasi yapan muhalefetin varlığıdır. Biz ne kadar uyarıcı bir muhalefet yaparsak Türkiye bundan yarar görür.

Sonuç olarak, Türkiye zorlu günlerden geçmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, istikrarı daha da tartışılır bir ülke haline gelecektir. sonuçları ne olursa olsun. Bu kutsal Ramazan da, Türk milletinin hayrına işler yapılması için dua ediyorum. Buradan İzmir’in sadece önünün açılmasının dahi, bir sıçrama yaratacağına inancımı ifade etmek istiyorum.” dedi.