Soma mezarlığında ağlatan mektup

Somalılar, kaybettikleri sevdiklerinin mezarına koşturdu. Babasını kaybeden Serpil'in babasına yazdığı mektup yürekleri dağladı.MANİSA'nın Soma İlçesi'ndeki maden faciasında yaşamını yitiren 301 işçinin aileleri ve yakınları, bayrama buruk girdi. Arefe günü şehit madencilerin mezarlarını ailelerinin yanı sıra çok sayıda kişi ziyaret etti.

İşçi yakınlarından Muammer Kandemir, madencilerin mezarlarını dolaşıp üzerlerine buğday attı. Madende 2 yakınını kaybeden Fatma Güleç ise, acıyla dolu 2.5 ay geçirdiklerini, şimdi de onların ruhuna gitmesi için dua etmeye geldiklerini söyledi.

Geçen 13 Mayıs'ta Soma kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait maden ocağındaki yangında 301 işçi öldü. Hayatını kaybeden işçilerin ailelerine, geçen yaklaşık 2.5 aylık süre içerisinde çok sayıda ziyaretçi geldi, çeşitli yardımlar yapıldı. Ailelerin acılarına tüm Türkiye ortak oldu.

ŞEHİTLERİNİN MEZARLARINA KOŞTULAR

İşçi yakınlarının yaşadığı acıyı ve burukluğu hiçbirisi dindiremedi. Ramazan Bayramı'ndan bir gün önce arefe günü işçi yakınları yine şehitlerinin mezarlarına koştu. Şehitlerinin mezarlarını temizleyen aileleri, onlar için dua etti. Erken saatlerden itibaren ziyaretçi akınına uğrayan mezarlıga gelenler tek tek mezarların başına gidip dua etti.

BUĞDAY SERPTİ

İşçi yakınlarından Muammer Kandemir, hem mezarlıkların yeşillenmesi hem de mezar başına gelen kuşların yemeleri için şehit madencilerin mezarlarını dolaşıp üzerlerine buğday serpti. İşçilerden Kemal Çoban ile Davut Köse'nin yakınları da, mezarı başında Kuran-ı Kerim okudu. Çoban'ın yakını Fatma Güleç, "Acıyla dolu 2.5 ayımız geçti. Çok ağladık ama çocukları ve bizlere ayakta durmaya çalıştık. Şimdi bir sorunumuz yok. Onların ruhlarına gitmesi için mezarlarını ziyaret edip dualarımızı yaptık" dedi. Kemal çoban'ın yeğeni Abdullah Güleç ise, ölen madencilerin kimseye bir zararlarının olmadığını, iyi birer insan olarak yaşadıklarını ve sonrasında da şehit olduklarını dile getirdi.

"BABAM SENİNLE HAYALLERİMİZ NEREDE KALDI"

Maden şehitlerinden Celal Sevinç'in eşi Havva Sevinç, kızları Döne Sevinç, Serpil Sevinç ve oğlu Salih Efe Sevinç'i de yanına alıp şehitliği ziyaret etti. Havva Sevinç eşinin mezarı başında dua edip kuran okudu. Baba acısını yaşayan çocukların ise, gözyaşlarına hakim olamadıkları gözlendi.

Kız kardeşlerden Serpil Sevinç'in babasının mezarının başına bıraktığı mektup ise, okuyanları gözyaşlarına boğdu. Babasına olan özlemini yazan Serpil Sevinç, mektubun altına annesi Havva ile kardeşleri Döne ve Salih Efe'nin de adlarını yazdığı mektubunda şu ifadelere yer verdi:

"Selamünaleyküm babacım, aleykümselam babacım. Sensiz geçen ilk bayramımız. Ellerini öpemiyoruz babacım. Ama kabrindeyiz şu an. Mekanın cennet olsun. Kabrin nur olsun baba. Arife günü şehitliğe gittik baba. Başucuna oturduk üç kardeş boynumuz buruk kaldı. Her bayram yanımızdaydın. Bu bayram yoksun babam. Olsaydın bayram namazına giderdin. Annem kahvaltı hazırlardı. Biz de kardeşlerimle bayramlıklarımızı giyerdik. Namazdan geldiğinde hep birlikte kahvaltımızı yapardık. Babam sen bizi akrabalarımıza götürürdün, getirirdin babam. Bu bayram yoksun babam. Kim gezdirecek bu bayram bizi babam. Yoksun babam, yine yoksun. Bizler yalnız kaldık babam. Babam seninle hayallerimiz nerde kaldı babam. Babam yoksun yanımızda yine yoksun. Babam yoksun"

Kız kardeşler Serpil ve Döne annelerinin mezar başında Kuran okuduğu sırada ağlayan kardeşleri Salih Efe'yi sakinleştirmeye çalıştı.

OĞLUNUN MEZARINA ÇİÇEK DİKTİ

Şehitliği ziyaret eden ailelerden biri de Uğur Çolak'ın babası, annesi ve oğlu oldu. Torunları 22 aylık İsmail Ayaz Çolak'ı da yanlarına alan baba İsmail Çolak ve anne Gülsüm Çolak, şehit madenci oğullarının mezarı başında gözyaşı döktü.

Anne Gülsüm Çolak, madenci oğlunun mezarına çiçek dikti, bayram şekeri bıraktı.

DHA