Efemçukuru'nda Altın Madenine Hayır

Türkiye'nin iki büyük kenti su ve suyun getirdiği sağlık problemleri ile boğuşurken İzmir'de de gelecekteki su kaynaklarının kirletilmesi tehdidi sürüyor.

Efemçukuru Altın madeni Kapasite artışı için ÇED olumlu kararının verilmesinden sonra bu kararın iptali için açılan dava ile ilgili bilirkişi incelemesi yapıldı. Bilirkişi incelemesine Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı E. Helil İnay Kınay da katıldı.  

Dört milyon nüfusa yaklaşan İzmir’de; İZSU’nun 2014 yılı verilerine göre kaynaktan temin edilen su miktarının yaklaşık %50 si yer altı sularından sağlanmaktadır. Yüzeysel su kaynaklarının en büyüğü ise Tahtalı Barajıdır. İçme suyu kaynaklarının olası kirlilik tehditlerine karşı korunabilmesi için tutarlı ve bütüncül su yönetim planlarının gerçekleştirilmesi gerekirken, son dönemlerde sermaye çevrelerinin rant beklentilerini karşılama amaçlı yapılan mevzuat değişiklikleri ve  planlanan yatırımlar Havzaların kirlenme risklerini büyük oranda arttırmaktadır.

Efemçukuru,  İzmir kentinin içme suyunun yaklaşık % 40’ını karşılayan Tahtalı Barajı koruma alanı sınırında ve yaklaşık 200 bin kişinin içme suyunu karşılamak için planlanan Çamlı Barajı’na su sağlayacak derelerin mutlak koruma alanı içinde yer alan bir bölge. Ve bu bölgede arttırılacak altın madeni işletmesinin ekolojik dengeye zarar vereceğini savunan Çevre Mühendisleri Odası bu konudaki hukuk mücadelesini sürdürüyor.  

ÇMO tarafından yapılan açıklamada bu altın madeninin çevreye büyük zarar verdiği belirtildi ve "Efemçukuru Altın Madeni bölgedeki doğal yapı, tarım alanları, toprak ve su kaynakları için risk taşımaktadır.   İşletmenin ülke ekonomisine katkı sağladığı ifade edilerek tüm canlıların  yaşamları ekonomiye kurban edilmektedir" ifadelerinde bulunuldu.

Açıklamanın devamında ise, "Kentimizin su yönetiminde büyük önemi olan; özellikle İzmir Kentinin sağlıklı içme suyuna ulaşabilmek için kilometrelerce mesafeden su getirmek zorunda kaldığı süreçte, Kent için büyük önem taşıyan ve İZSU’nun stratejik planlarında 21,5 milyon metreküp su temini amacı ile kullanmayı planladığı Çamlı Baraj Havzasında gerçekleştirilen her türlü kirletici faaliyete karşı koymaya devam edeceğiz" dendi.

Suyun; tüm canlıların yaşamı için vazgeçilmez doğal bir hak olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten ÇMO, "Yöre, bölge, ülke insanını yok saymadan, ivedilikle toplumsal projeler oluşturulması gerektiğinin önemi bilinerek ve hiç akıldan çıkarılmadan; kamu mülkiyeti temelinde örgütlenmiş, ulusal planlama çerçevesinde yerel kalkınmayı hedefleyen, her bireyin suya erişimine olanak sağlayarak, eşitsizlikleri de ortadan kaldıran, doğayla barışık yatırımı önemseyen, ulusal su politikalarının bir an önce hayata geçirilmesi gerekliliğini bir kez daha vurguluyor, Kentlimizin geleceğini ve doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim ve çevre politikalarının hayata geçirilmesi konusundaki kararlığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz" ifadelerinde bulundu.