Yukarı
142657

'Öcalan resmi müzakereci olursa...'

18 Ekim 2014 17:30

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya'da belediye başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, hükümeti çözüm süreci ve yolsuzluk operasyonları konusunda eleştirdi. "Gündemde cani başının resmi müzakereci olması konuşulmaktadır. Eğer bu doğruysa AKP bunun altından kalkamayacaktır" diyen Bahçeli, haram yiyen aranıyorsa 17- 25 Aralık'ta suçüstü basılan faillere bakılmasını söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya'da partisinin Belediye Başkanları 2014 Toplantısı'nın açılışına katıldı. MHP'li 164 belediye başkanının katılımıyla Manavgat Sueno Hotel'de iki gün sürecek olan toplantının açılışında konuşan Bahçeli, Türkiye'nin milli ve manevi hassasiyetleriyle oynandığı, çatışma ve çekişmelerin uç noktalara taşındığı bir dönem olduğunu ve ülkemizin önünü görmekte zorlandığını söyledi.

'SINIRLARIMIZ BIÇAK SIRTINDA'

Türkiye'nin çok tehlikeli doz ve düzeyde kargaşa yaşadığını belirten Bahçeli, "Böylesi bir olumsuzluğun önüne geçmesi gereken hükümet ise atıl, aciz, dağınık ve teröre teslimdir. Ağırlaşan iç ve dış tehditler Türkiye'nin milli birliğini ve toprak bütünlüğünü riske sokmaktadır. Bekamız namlunun ucundadır. Dirliğimiz topun ağzındadır. Milli birlik ve kardeşliğimiz saldırı altındadır. Sınırlarımız bıçak sırtındadır. Geleceğimiz ve güvenliğimiz belirsizliğin kollarındadır. Türkiye küresel bir kumpasın göbeğindedir. Zalimlere taşeronluk yapanlar taç ve taht sahibidir" diye konuştu.

ETNİK VE MEZHEP FAY HATLARI AKTİF HALE GELDİ

Yakın tarihimizin en kötü, en işbirlikçi, en bozguncu siyasi zihniyetinin iktidarda olduğunu ileri süren Bahçeli, AK Parti hükümetinin bölücülüğe özgüven aşıladığını, cesaret kazandırdığını ve bu itibarla etnik ve mezhep fay hatlarını aktif hale getirdiğini kaydetti. Hükümetin, felaketi projelendiren, kaybı planlayan mihraklara umut ve şevk aşıladığını söyleyen Bahçeli, Türkiye'nin elinin her geçen gün zayıfladığını, her türlü açık veya örtülü operasyona karşı korumasız hale getirildiğini anlattı.

Türkiye'de hiçbir alanda iddia ve propaganda edildiği gibi iyi ve güzel şeyler olmadığını belirten Bahçeli, yürek yaralayıcı, iç karartıcı böyle bir ülke tablosu karşısında Türkiye sevdalılarının suskun, tepkisiz kalmayacağını ve yılgınlık göstermeyeceğini dile getirdi. İlgisiz ve duyarsız kalınması halinde Türkiye'nin mahvoluşunun kaçınılmaz olacağına değinen Bahçeli, "Tetikte olmamız, sabırlı, uyanık ve dikkatli hareket etmemiz gerekmektedir. Türkiye'nin seçeneksiz olmadığını, AKP'ye mahkum kalmayacağını biliyoruz" dedi.

'KARA PARACILAR, ALTIN KAÇAKÇILARI'

MHP'li belediyelerin rakibinin ne AK Parti, ne de CHP olduğunu dile getiren Bahçeli, haram yiyen aranıyorsa 17- 25 Aralık'ta suçüstü basılan faillere bakılmasını söyledi. Devlet Bahçeli, "Rüşvet ve yolsuzluk çeteleri, kara paracılar, altın kaçakçıları, kutucular, kasacılar, arazi yağmacıları, hazine hortumcuları AKP'yi hücrelerine kadar ele geçirmiştir. Villada para eritemeyen soyguncular AKP'nin belgeli ve ispatlı hırsızları olarak tarihe geçmiştir. Çok şükür, çiğ süt içmediğimiz için karnımızda ağrı da yoktur. Hesabını veremeyeceğimiz karanlık ilişkimiz, altından kalkamayacağımız bulanık ve sorunlu bir yönümüz, 'acaba gün gelir karşımıza çıkar mı' diye içten içe kaygılandığımız bir açığımız bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.

GİDENLERE 'KAYPAK VE KORKAK' DEDİ

30 Mart seçimleri sonrası MHP'den istifa edip başka partilere geçen belediye başkanlarına yönelik ağır konuşan Bahçeli, "Partimizden belediye başkanı seçilip de nefsine yenilen, menfaatlere boyun eğen, vaatlere kanan bazı döneklerin, karakterlerinde köşeli yan olmayan zavallıların aramızdan kısa zamanda ayıklanması sevineceğimiz isabetli bir gelişmedir. MHP, ahlaki zafiyete düşen, samimiyet imtihanından geçemeyen, verilmiş sözlerini çiğnemede ustalaşmış kaypak ve korkak simalarla mesafe alamayacaktır" dedi.

BİRİNCİ TEHLİKE GÜVENLİK TEHDİTLERİ

Bugünkü manzarada tehlikelerin oldukça büyüdüğünü anlatan Devlet Bahçeli, 5 büyük tehlikeden bahsetti. İlkini ülkemizi felakete sürükleyen güvenlik tehditleri olarak gösteren Bahçeli, şöyle konuştu:

"Bölücülük hız kazanmış, terör örgütü 'taraf' sözleriyle muhatap alınmıştır. Sınırlarımız teröristlerin insaf ve eylemlerine terk edilmiştir. Şehirlerimiz asayişsizliğin çukuruna düşürülmüş, huzurumuz yüzü ve vicdanı maskeli eşkıyaların eline bırakılmıştır. Milli ve üniter devlet yapımız tartışmaya açılmıştır. Türk milletinin bin yıllık kardeşliği kurban seçilmiştir. Vatanımızın, devletimizin, milletimizin, bayrağımızın, dilimizin tekliğine yüz çevrilmiştir."

İKİNCİ TEHLİKE KESKİN CEPHELEŞME

İkinci tehlikenin milletimizi bölünmeye doğru götüren keskin cepheleşme olduğunu belirten Bahçeli, "Etnik temelde bölünme, inanç temelinde cepheleşme, mezhep temelinde iç ve dış tahrikler artmıştır. Kimlikler kaşınarak, gerilim ortamı körüklenmiştir. Toplumsal çalkantı ve çatışma alanları genişlemiştir. İç huzur, barış, kardeşlik ve dayanışma ruhu yara almıştır. Bu yıkıcı tahribat Türkiye'yi içten içe eritmektedir" dedi.

Üçüncü tehlikeyi, siyasi ve sosyal bünyedeki çözülme olarak gösteren Bahçeli, ahlaki çürümenin devlet ve toplum hayatımızı bütünüyle sardığını söyledi.

Dördüncü tehlikenin ekonomik nitelikte olduğunu belirten Bahçeli, beşinci tehlikenin ise Türkiye'nin bekasını tehdit eden küresel ve bölgesel gelişmelerle birlikte hükümetin uluslararası teslimiyeti olduğunu kaydetti.

OLAYLAR İÇTEN İÇE SÜRÜYOR

AK Partiyi, Müslüman katilleriyle bir olmak, birliktelik kurmakla suçlayan Devlet Bahçeli, bölücülerin AKP'yle rahata erdiğini, teröristlerin AKP'yle emniyete kavuştuğunu iddia etti. Kobani nedeniyle Türkiye'de yaşanan olaylara değinen Bahçeli, şu sıralar yatışmış ve sakinleşmiş gibi görünen olayların aslında içten içe sürdüğünü, KCK'nın yandaşlarını sokaklara çıkmaya, ayaklanmaya kışkırttığını kaydetti.

'YENİ BİR İHANET YOLCULUĞU HAZIRLIĞI BAŞLADI'

AK Parti'nin ise teröristlerle pazarlıkların hızını yükselttiğini belirten Bahçeli, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağır hakaretler ettiği, akan kandan mesul tuttuğu, bedel ödeyeceklerini söylediği HDP'liler, şu işe bakınız ki, Kandil- İmralı arasında mekik dokumak için hıyanet limanından demir almışlardır. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan 'polis ve asker sadece kalkan kullanmayacak' sözleriyle sahnede gözdağları verirken, arka planda eline yol haritaları tutuşturulan siyasi bölücüler yeni bir ihanet yolculuğu için hazırlığa başlamıştır" dedi.

'CANİ BAŞININ RESMİ MÜZAKERECİ OLMASI KONUŞULUYOR'

MHP Lideri Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gündemde cani başının resmi müzakereci olması konuşulmaktadır. Eğer bu doğruysa AKP bunun altından kalkamayacaktır. HDP'li üç bölücü milletvekili önce Kandil'e gidecek, 21 Ekim'de de İmralı canisiyle masaya oturacaktır. AKP'nin İmralı canisiyle müştereken hazırladığı yol haritası hakkında Kandil'deki terör şeflerinin görüşü alınacaktır. Ne acı, ne hazin, ne alçaklıktır ki, Türkiye'yi yöneten iktidar terörü meşrulaştırmak, bölücüleri aklamak için milli ahlak ve şerefle yollarını hepten ayırmıştır. Türkiye'de 6 Ekim'den 11 Ekim'e kadar süren bölücü şiddet her yere egemenlik kurmuşken, hükümetin teröristlerle el altından müzakereye devam etmesi yenilir yutulur bir durum değildir."

'BÖLÜCÜLERİ ŞIMARTAN AKP'

Bölücüleri şımartanın AK Parti olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"PKK'nın silah bakımını yapan, silah başına çağıran AKP'dir. Türkiye'nin parçalanma metinlerini, bölünme reçetelerini yol haritası ismiyle ve çözüm kılıfıyla hazırlayan ihanet yatağı, fitne kaynağı, gayri millilik yuvası AKP'dir. AKP- HDP- PKK- PYD- İmralı canisi ve küresel şarlatanlar, Türkiye'yi kafa kola almışlar, Kobani'yi göstererek bağrından vurmak için nişan almışlardır. Güneydoğulu kardeşlerim PKK ile bir tutulmuş, Kürt kökenli kardeşlerim PKK'nın ve İmralı canisinin keyfine ve kanlı emellerine teslim edilmiştir."

ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU'NA GÖNDERME

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen günlerde Trabzon'da 'Çözüm sürecine elimi, bedenimi, canımı koydum' diyerek kararlılık beyanı gösterdiğini belirten Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu hal aslında fazla söze gerek bırakmamaktadır. Erdoğan'ın süreç ihanetine canını ve bedenini koyması kendi tercihi, kendi bileceği bir iştir. Bu kararının kendisine hayırlı olmasını dilemekten başka da yapabileceğimiz pek bir şey yoktur. İşte bizi Erdoğan'dan ayıran en bariz fark buradadır. Erdoğan çözüm süreci için bedenini koyar, ihaneti sevindirir, PKK'yı güldürür; biz ise vatan için canımızı veririz, millet için bedenimizden vazgeçeriz, Ankara'da bile saldırıya uğrayan Türk Bayrağı için gözümüzü kırpmadan kendimizi feda ederiz. Gün gelecek, Erdoğan ve Davutoğlu tarihin ve milletin duvarlarına kafalarını arka arkaya çarpacaklardır. Bakalım o zaman kaçacaklar mı, yoksa can vermekten hala bahsedecekler mi, hep birlikte görmemiz mümkün olacaktır."

DHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

İmamoğlu 2019'daki kırık sandalyeyi hatırlattı: Amaçları beni yıldırmak...

Çatalca'da halka hitap İmamoğlu, 5 yıl boyunca randevu taleplerine karşılık vermeyen Cumhur Erdoğan'ı ayrımcılık yapmakla suçladı. İmamoğlu Erdoğan'ın amacının kendisini yıldırmak olduğun...

25 yılda tek bir tane açmamışlardı... Murat Kurum'dan şaşırtan 'kreş' vaadi!

Proje tanıtım toplantısında konuşan Cumhur İttifakı'nın adayı Murat Kurum, 1 yılda 100 kreş açacaklarını söyledi. Ancak Refah Partisi ve AKP'nin İBB'yi yönettiği 1994 yılından 2019 yıllın...


CHP'den İYİ Parti seçmenine 'stratejik davranma' çağrısı

CHP'li Oğuz Kaan Salıcı, sandığa üç gün kala parti tabanı ile İYİ Parti ve AKP seçmenine seslendi. CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, yerel seçimlere kısa bir süre kala CHP, İYİ ...

İmamoğlu: Kamuda yönetici olduğum yerde akrabam kapıdan içeri giremez

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Eş, dost, akraba işini kamuda asla sevmedim, sevmem. Akrabalık yeri değildir siyaset. Benim eşim şahit; bilir. Akrabam kapıdan içeri giremez benim kurumumda, ...


HPV ve HIV iddialarıyla gündeme gelmişti... Gözaltına alınanlar var!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Karabük Üniversitesi'nde yaşanan olaylarla ilgili sosyal medyada kullanılan nefret söylemlerine ilişkin "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme", "ha...

Seçimlerde en yaşlı aday 90, en genci 18 yaşında

Yerel seçimlerin en genç ve en yaşlı adayı arasında 72 yaş farkı var. En yaşlı aday 90 yaşındaki AKP'li Ali Kalınca. En genç ise Yeniden Refah Partili 18 yaşındaki Elif Nur Batur. 31 Mart...


Yargıtay'da başkanlık seçimi dördüncü gününde

Yargıtay Başkanlığı seçiminin dokuzuncu turunda da sonuç çıkmadı. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca 119, 3'üncü Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 138 oy aldı. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'...

Prof. Dr. Ahmet Ercan İstanbul'daki riskli 5 ilçeyi açıkladı

Yalova açıklarında ve Marmara Denizi çevresinde meydana gelen depremler endişe yaratmaya devam ediyor. Prof. Dr. Ercan, İstanbul'da beklenen büyük deprem öncesi riskli ilçelere dikkat çek...


Cübbeli Ahmet'ten İsmailağa Cemaati'ne yanıt gecikmedi

Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa cemaatinin kendisi hakkında verdiği ihraç kararına yanıt verdi. İsmailağa Cemaati'nde, tarikatlarda şeyhlik mak...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Türkan Şoray'dan Kadir İnanır paylaşımı

Türkan Şoray, 24 Mart Pazar günü Beykoz'daki evinde beynine pıhtı atması nedeniyle fenalaşıp hastaneye kaldırılan Kadir İnanır'a geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Geçen pazar günü Beykoz...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uykunuzu tam alamıyor musunuz? Daha yaşlı hissetmeniz normal olabilir

Bilim insanları, 1 ay boyunca uykularını tam alan kişilerin oldukları yaştan yaklaşık 6 yaş genç hissettiklerini belirledi. İsveç'teki Karolinska Enstitüsündeki araştırmacılar yeterli uyku almanın ve uykusuzluğun, hissedilen yaşla ilişkisini inceledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR