'Kuvvetler ayrılığı fiilen sol buldu'

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 17 Aralık soruşturması hakkında verilen “takipsizlik” kararına ilişkin, “Bu kararla parlamenter demokratik sistem ve kuvvetler ayrılığı fiilen son bulmuştur. Yürütme cuntası yasama, yürütme ve yargıyı tek eline geçirmiştir. Parlamenter demokratik sistemimiz ve hukuk devletimizin sıfırlandığı gündür” dedi.

Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 17 Aralık soruşturması hakkında “takipsizlik” kararı verilmesini değerlendirdi.

Türkiye’de artık 17 Ekim itibarıyla yeni bir dönem başladığını ifade eden Altay, “Bu karar yargının vesayet ve işgal altında olduğunun ve yürütmenin tasallutuna maruz kaldığının tescilidir. 17 Ekim tarihi de artık asrın vicdan yolsuzluğu olarak tarihteki kayıtlara geçecektir” dedi.

-“BUNLARIN YENİ AHLAKINDAN 77 MİLYONU KORU”-

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 27 Ağustos’taki AKP Büyük Kurultayında “yolsuzluk yapanın elini kırarız” ve “yeni bir ahlak inşa edeceğiz” dediğini belirten Altay, “Allah’a yalvarıyorum, Cenabı Allah’ım bunların yeni ahlakından 77 milyonu koru. Bunların ahlakının ne olduğu 17 Ekim tarihi itibarıyla herkes tarafından AKP’ye oy veren seçmenler tarafından da açıkça görülmüştür” diye konuştu.

Yasama ve yargı organlarının yürütme organının güdümünde olduğu rejime demokrasi denemeyeceğinin altını çizen Altay, şöyle devam etti:

“Buna olsa olsa dikta rejimi denir. Türkiye’de şimdi yaşanan da budur.

Yapılan bu görkemli adalet saraylarında adalet yok, çürümüşlük ve kokuşmuşluk var.

Bu kararla parlamenter demokratik sistem ve kuvvetler ayrılığı fiilen son bulmuştur. Yürütme cuntası yasama, yürütme ve yargıyı tek eline geçirmiştir. Artık Türkiye’de görevi kötüye kullanmak, suçu bildirmemek, yargı görevi yapanın görevini engellemek, suçluyu kayırmak, nüfuz ticareti yapmak, mal bildirimine muhalefet etmek ve rüşvet ve yolsuzluk yapmak suç değildir.

-“BU KARAR HUKUK, VİCDAN VE ADALET KATLİAMIDIR”-

Laik niteliği törpülenmiş devletin hukuk devleti olma özelliği de bu kararla sıfırlanmıştır. Türkiye’de artık devletin anayasada tarif edilen laik, sosyal bir hukuk devleti olma özelliği de 17 Ekim itibarıyla ortadan kaldırılmıştır. Bu karar hukuk, vicdan ve adalet katliamıdır. Adı geçen bakanlar bu karara derhal itiraz etmeliler. Bu şaibeyle yaşamak istemediklerini gidip yargılanıp şayet öyleyse beraat etmeleri, aklanmalarını talep etmeliler.

-KARARI VEREN SAVCIYA SESLENDİ-

Bakanlar Reza’nın önüne değil, adaletin önüne yatmalıdır. 17 Ekim adaletin kara bir günüdür. Artık yargı yürütme organının sopası olarak maşası olarak adlandırılacak ve öyle algılanacaktır. Bu kararı veren Cumhuriyet savcısına da tavsiyem var, kapısındaki tabeladan savcı ibaresi durabilir ama Cumhuriyet ibaresini kaldırmalıdır. Oraya kendince uygun göreceği bir kelimeyi eklemelidir.

Parlamenter demokratik sistemimiz ve hukuk devletimizin sıfırlandığı gündür.”

-"KÜÇÜK BİR GAZ ALMA OPERASYONU"-

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Öcalan ile ilgili tartışmalara, “Öcalan ile ilgili AKP’nin ayın tek günü başka bir şey çift günü başka bir şey söylemesine çok alışkınız. Önce daha sert bir tavır göstermiş idi şimdi Adadaki herhalde şartlarının düzelmesine yönelik bir tavır var. Bunu küçük bir gaz alma tavrı, operasyonu olarak görürüz” dedi.

Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. 17 Aralık soruşturması hakkında verilen takipsizlik kararının Meclis’te kurulan komisyonu nasıl etkileyeceğine ilişkin soruya Altay, “Sürecin devam etmesi gerekir. Meclis’te soruşturma komisyonu kurulması için mahkemede bir davanın görülmesine gerek yoktur. Komisyon Başkanı şu an el ovuşturuyordur ondan eminim ama bu dava düşmüştür diyemez” yanıtını verdi.

17 Aralık soruşturmasında takipsizlik kararı veren savcıyı eleştiren Altay, “Savcının ki yetki aşımından da öte sanıyorum aldığı talimatlar ve gördüğü basınç karşında böyle bir karar vererek rüşvetin adını da hediye diye sıfatlandırarak dünya yargı tarihine de geçecek bir karara imza atmıştır” dedi.

Öcalan ile ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Altay, “Öcalan ile ilgili AKP’nin ayın tek günü başka bir şey çift günü başka bir şey söylemesine çok alışkınız . Önce daha sert bir tavır göstermiş idi şimdi Adadaki herhalde şartlarının düzelmesine yönelik bir tavır var. Bunu küçük bir gaz alma tavrı, operasyonu olarak görürüz. Abdullah Öcalan terör örgütü lideridir.30 bini aşkın insanın ölümüne sebep olan ve hükmü kesinleşmiş bir hükümlüdür” değerlendirmesini yaptı.

ABD’nin Kobani’ye silah yardımına ilişkin soruya Altay, “Umarım o silahlar Türkiye’ye yönelmez. Ama bunu derken PYD’ye yapılan silah yardımını direkt eleştiriyor değilim. Bu silahlar niye verildi demiyoruz ama Türkiye’ye yönelmesini de temenni etmeyiz. Umarım böyle bir hata yapılmaz” dedi.

Bir soru üzerine Altay, “PYD ile IŞİD’i aynı kefede tutmak söz konusu olamaz. PYD orada en azından şimdi savunma modunda, IŞİD saldırı modunda” diye konuştu.

-“KEYFE GÖRE KANUN YAPMA TEKNİĞİ BU PARLAMENTODA AKP DÖNEMİNDE MODA OLDU”-

Yeni yargı paketine ilişkin de Altay, “Keyfe göre kanun yapma tekniği bu parlamentoda AKP döneminde moda oldu. 17 ve 25 Aralık temizlendikten sonra tekrar işin normaline eski haline geliyorlar. Bu da AKP’nin kanunları ve parlamentoyu nasıl hafife aldığını ve keyfi uyguladığını keyfi kullandığının açık bir göstergesi” değerlendirmesini yaptı.