Yukarı
144386

Gübre değil siyanür akıyor

26 Kasım 2014 17:55

Bergama Ovacık Altın Madeni’nde meydana gelen siyanürlü atık kazası ile ilgili yetkililerin harekete geçmesi istendi. Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, alanda derhal inceleme yapılarak durumun tespit edilmesi gerektiğini belirtirken, bölgenin tehlikeli alan ilan edilmesinin bile söz konusu olabileceğini söyledi.

Bergama’da yıllardır siyanürlü altın işletmeciliği yapan Koza Altın İşletmeleri’nde önceki gün siyanür kazası meydana gelmişti. Şirket yetkilileri de kazayı kabul ederken, bölgeden toprak örnekleri alınarak incelemeye gönderildi. Siyanürlü atıkları taşıyan borudaki patlağın, cumartesi sabaha karşı olduğu ileri sürülürken, altın madeninin madende çalışan vardiyaları alarma geçirdiği ve hummalı bir çalışma ile alandaki kirliliği temizlemeye çalıştığı öğrenildi. Siyanür kazası ile ilgili defalarca aramamıza rağmen Ovacık Altın madeni yetkililerinden herhangi bir yanıt verilmedi.

TEHLİKENİN BOYUTUNU BİLMİYORUZ

Kazayı duyduktan sonra bölgeye gittiğini belirten Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, siyanür kazasına rağmen mülki görevlilerden ve devlet kurumlarından ses çıkmamasını eleştirdi. “O borudan dışarı salınan gübre değil, siyanür. Atıkla ilgili hiçbir önlem yok” diyen Engel şunları söyledi: “Köylüler derede su yokken dereye su salındığını söylüyorlar. Bu dere nereye gidiyor? Kepçeler harıl harıl çalışıyor. Su vererek atığı yok etmeye çalışıyorlar.”

Geçtiğimiz yıllarda yoğun yağışların ardından siyanür havuzunun taşması ile ilgili feryatlarının yetkililer tarafından duyulmadığını, bununla birlikte madenin, olayın tüm gerçekliğine rağmen davalar açarak kendilerini ve haberi yapan Evrensel’i susturmaya çalıştığını anımsatan Engel, “Şimdi de aynı durum söz konusu. Cumartesiden bu yana salınan bir atık var. Valisi, kaymakamı, güvenlik önlemi alınması lazım. Olayın boyutlarını tam kestiremiyoruz. Bu belirsizlik karşısında bu bölgeyi korumaya alması gerekiyor. O dereden hayvanına su içiren, tarlalarını sulayan köylüler var. Bunların önlenmesi lazım. Maden yetkilileri kendileri kabul ediyor zaten atık borusunun patladığını. Tehlikenin boyutunu bilemiyoruz. Durumun ciddiyetine göre, o alanın tehlikeli bölge ilan edilmesi gerek” diye konuştu.

EGEÇEP: MADEN KAPATILMALI

Bergama’da meydana gelen olayı dünyada madencilik tarihinde yaşanan çevre felaketine yol açan kazalara benzeten Ege Çevre ve Kültür Platformu Eş sözcüsü Prof. Dr. Ali Osman Karababa, siyanürlü atığın dereye verilmesi ile ilgili şunları dile getirdi; “Bu kimyasalların derenin aktığı bölgelerde yeraltı sularına karışıp insanlara, besin döngüsüne girerek tüm canlılara ulaşabilecek. Ve canlıların alınan miktarlara bağlı olarak zarar görecek. Artık bir olasılıktan değil, somut bir sorundan bahsediyoruz. Yetkilileri uyarıyoruz, acilen önlem alınmalı. Maden işletmesinin işlevine son verilmeli, kirlenen dereden etkilenecek su kaynaklarının kullanımı durdurulmalı ve kaynaklar sürekli gözetime alınmalı, derenin çevresindeki tarım alanlarının bu sudan yararlanarak sulanması engellenmeli, bu tarlalarda üretilecek ürünlerde analizler yapılarak kirlenme saptananların tüketime sunulması engellenmeli.”

Özer AKDEMİR-EVRENSEL

EGEÇEP'in basın açıklamasının tam metni:

BERGAMADAKİ SİYANÜR KAZASI KARARTILMASIN! 
MADEN DERHAL KAPATILSIN!

Bilimsel raporlara ve Danıştay kararlarına rağmen yıllardır hükümetlerce çalışmasına göz yumulan, uğruna yönetmelikler hazırlanan, değiştirilen, Bakanlar Kurulu kararları alınan, açık veya gizli aflar çıkarılan Bergama-Ovacık Altın Madeni işletmesinde ne yazık ki istenmeyen ancak beklenen oldu. 21 Kasım Cuma günü madenin ikinci atık barajına siyanürlü çamur taşıyan boru patladı. Bu kaza ile birlikte dereye karıştığı tahmin edilen tonlarca siyanürlü bileşikler ve ağır metaller içeren atık doğada kontrolsuz biçimde çevre ve halk sağlığını tehdit ediyor.
Siyanür dünya üzerindeki en zehirli bileşiklerden biridir. Az miktarları dahi insan ve diğer canlı türlerinin çoğu için zehirlidir. Altın madenciliğinde kullanılan serbest siyanür en zehirli siyanür formudur. Meta-siyanür bileşikleri, her ne kadar serbest siyanürden daha az zehirli olsa da, doğada kalıcı olabilir. Bu kalıcı yıkım ürünleri serbest siyanürün anlık zehirli etkisine ek olarak uzun dönemde canlı yaşamını etkilemeye devam eder.

Filipinlerden Kırgizistan’a, Romanya’dan Endonezya’ya, Şili’den Papua Yeni Gine’ye, Brezilya’dan Bolivya’ya dünyanın dört bir yanında altın madenlerinde yaşanan kazalarda yüzlerce insan yaşamını yitirmiş, tarım alanları, yer altı ve yerüstü suları kirlenmiş, pek çok göl, nehir ve deniz yaşamı geri dönülemeyecek zararlar görmüş, binlerce insan göç etmek zorunda kalmış, onbinlerce hayvan siyanür zehirlenmesinden ölmüştür. Bilimsel gerçekler ve bugüne kadar yaşanan örnekler altın madenlerindeki risklerin, hele ki ülkemizde, göze alınamayacak kadar önemli ve büyük olduklarını göstermektedir.
İş kazalarında Avrupa birincisi olan ülkemizde, TÜİK’in 2013 verilerine göre, diğer sektörlerle açık ara farkla %10,4 ile madencilik sektörü birinci sırada yer almaktadır. Sağlık sorununa maruz kalanların oranının en yüksek olduğu sektör yine %5,5 ile madencilik sektörüdür…

Bu kadar riskli ve sorunlu bir çalışma alanında yıllardır imar planı olmadan, yapı kullanma izni olmadan açılma ruhsatları verilmiş, yargı kararları yok sayılarak, üstelik kapasite artırarak işletmeler faaliyetlerini sürdürebilmiştir. Bergama Ovacık Altın Madeni, sermayenin ve hükümetlerin bilimi ve hukuku yok sayarak talan politikalarını hayata geçirdikleri ilk örnek olmakla birlikte tek örnek değildir. Erzincan İliç'ten, Eskişehir Kaymaz'a, Uşak Kışladağ'dan İzmir Efemçukuru’na daha pek çok yerde talan politikası sürmekte, ekolojik yıkımlar devam etmektedir. Yıllar içerisinde yeni ruhsatlar alınmış, yeni altın madenleri açılmış ve hükümetler değiştiği halde altın politikası değişmemiştir. Çünkü hükümetler çok olsa da sermayenin çıkarları tektir. Ülkenin özgün koşulları göz ardı edilerek, doğa, bilim, hukuk ve halkın görüşleri hiçe sayılarak yargı kararlarının arkasından dolanarak ısrarla sürdürülen bu politika, küresel kapitalizmin Türkiye’ye yansımalarından başka bir şey değildir.

Bugün, Bergama Ovacık altın madeninde meydana gelen kaza ile ilgili başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere sorumluluğu bulunan tüm yetkili kurum ve kuruluşları göreve çağırıyor, hukukun üstünlüğü ve bilimsel gerçekler doğrultusunda maden işletmesinin faaliyetlerinin bir an önce durdurulmasını, olası felaketler için önlem alınmasını istiyoruz. 

Altıncı şirketin, cuma gününden bu yana bütün vardiyaları alarma geçirerek kazanın izlerini yok etmeye çalıştığı bilgileri geliyor. Böyle bir ortamda altın madeninin yaşanan sorunla ilgili "rutin tamir ve bakım" açıklaması yapmasını suçu karartma ve geçiştirme çalışması olduğunu düşünüyoruz. Haziran 2006 yılında Eşme ve köylerinden yaklaşık 1500 yurttaşın siyanürle zehirlendiği Kışladağ Altın Madenindeki kazanın karartılması gibi bu kazanın da karartılacağı endişesini taşıyoruz.

Başta Narlıca köylüleri olmak üzere, yöre halkı endişe ve korku içindedir. Kaza ve sonuçları ile ilgili kamuoyunun sağlıklı bir şekilde bilgilendirilerek halkın kaygı ve endişesinin önüne geçilmesi ve çevre ve halk sağlığı açısından gerekli önlemlerin alınması konusunda ilgilileri uyarıyoruz.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

İmamoğlu 2019'daki kırık sandalyeyi hatırlattı: Amaçları beni yıldırmak...

Çatalca'da halka hitap İmamoğlu, 5 yıl boyunca randevu taleplerine karşılık vermeyen Cumhur Erdoğan'ı ayrımcılık yapmakla suçladı. İmamoğlu Erdoğan'ın amacının kendisini yıldırmak olduğun...

25 yılda tek bir tane açmamışlardı... Murat Kurum'dan şaşırtan 'kreş' vaadi!

Proje tanıtım toplantısında konuşan Cumhur İttifakı'nın adayı Murat Kurum, 1 yılda 100 kreş açacaklarını söyledi. Ancak Refah Partisi ve AKP'nin İBB'yi yönettiği 1994 yılından 2019 yıllın...


CHP'den İYİ Parti seçmenine 'stratejik davranma' çağrısı

CHP'li Oğuz Kaan Salıcı, sandığa üç gün kala parti tabanı ile İYİ Parti ve AKP seçmenine seslendi. CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, yerel seçimlere kısa bir süre kala CHP, İYİ ...

İmamoğlu: Kamuda yönetici olduğum yerde akrabam kapıdan içeri giremez

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Eş, dost, akraba işini kamuda asla sevmedim, sevmem. Akrabalık yeri değildir siyaset. Benim eşim şahit; bilir. Akrabam kapıdan içeri giremez benim kurumumda, ...


HPV ve HIV iddialarıyla gündeme gelmişti... Gözaltına alınanlar var!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Karabük Üniversitesi'nde yaşanan olaylarla ilgili sosyal medyada kullanılan nefret söylemlerine ilişkin "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme", "ha...

Seçimlerde en yaşlı aday 90, en genci 18 yaşında

Yerel seçimlerin en genç ve en yaşlı adayı arasında 72 yaş farkı var. En yaşlı aday 90 yaşındaki AKP'li Ali Kalınca. En genç ise Yeniden Refah Partili 18 yaşındaki Elif Nur Batur. 31 Mart...


Yargıtay'da başkanlık seçimi dördüncü gününde

Yargıtay Başkanlığı seçiminin dokuzuncu turunda da sonuç çıkmadı. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca 119, 3'üncü Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 138 oy aldı. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'...

Prof. Dr. Ahmet Ercan İstanbul'daki riskli 5 ilçeyi açıkladı

Yalova açıklarında ve Marmara Denizi çevresinde meydana gelen depremler endişe yaratmaya devam ediyor. Prof. Dr. Ercan, İstanbul'da beklenen büyük deprem öncesi riskli ilçelere dikkat çek...


Cübbeli Ahmet'ten İsmailağa Cemaati'ne yanıt gecikmedi

Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa cemaatinin kendisi hakkında verdiği ihraç kararına yanıt verdi. İsmailağa Cemaati'nde, tarikatlarda şeyhlik mak...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Türkan Şoray'dan Kadir İnanır paylaşımı

Türkan Şoray, 24 Mart Pazar günü Beykoz'daki evinde beynine pıhtı atması nedeniyle fenalaşıp hastaneye kaldırılan Kadir İnanır'a geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Geçen pazar günü Beykoz...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uykunuzu tam alamıyor musunuz? Daha yaşlı hissetmeniz normal olabilir

Bilim insanları, 1 ay boyunca uykularını tam alan kişilerin oldukları yaştan yaklaşık 6 yaş genç hissettiklerini belirledi. İsveç'teki Karolinska Enstitüsündeki araştırmacılar yeterli uyku almanın ve uykusuzluğun, hissedilen yaşla ilişkisini inceledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR