Yukarı
29651

Baba olacaktım ama işsiz kalmıştım

12 Aralık 2014 11:41

İzmir İZBAN'dan sendika iş yeri temsilcisi olduktan sonra hakkında 3 günde 16 tutanak tutularak işten atılan özel güvenlik görevlisi Mustafa Özgüç yaşadıklarını EVRENSEL'e anlattı.

İŞTE ÖZGÜÇ'ün YAŞADIKLARI:

8 Nisan 2010 tarihinde İzban’da henüz istasyonlar inşaat halindeyken güvenlik görevlisi olarak işe başladım. İzban henüz tren işletmesine başlamamıştı ve İzban’ın çok az sayıda personeli bulunuyordu. Bu nedenle İzban’ın o dönem genel müdürü olan Selçuk Sert bir toplantı yaptı ve bizlere her konuda ihtiyaçları olduğunu söyleyerek “Daha sonra bizlere destek olan arkadaşları kadromuza alacağız ödüllendireceğiz” dedi .

8 Nisan 2010 tarihinde İzban’da henüz istasyonlar inşaat halindeyken güvenlik görevlisi olarak işe başladım. İzban henüz tren işletmesine başlamamıştı ve İzban’ın çok az sayıda  personeli bulunuyordu. Bu nedenle İzban’ın o dönem genel müdürü olan Selçuk Sert bir toplantı yaptı ve bizlere her konuda ihtiyaçları olduğunu söyleyerek “Daha sonra bizlere destek olan arkadaşları kadromuza alacağız ödüllendireceğiz” dedi . Hiç inanmasak da bütün bu aşamalarda güvenlik personeli olarak destek olduk, asansör bakımından tutun da inşaat işine kadar her türlü bakım onarım işini, güvenlik işimizin arasında üsteledik. Kurum yeni oluşum aşamasındaydı, fedakarlıkla destek olduk. İzban yıllarca eksik kadroyla çalıştı. İstasyon operatörlüğünü benim gibi seçilmiş arkadaşlar güvenlik işinin arasında yaptı. Raporlamalar, istasyonlarda çalışan arkadaşların idaresi, yolcu ilişkileri, teknik bakım tamirleri ve bunun gibi bir sürü işi kendi işimizin arasında hiçbir ek ücret almadan yaptık ve halende yapmaktayız. İzban’ın bir çok istasyonlarında saat 15.00’dan sonra istasyon operatörü bulunmamakta ve güvenlik görevlisi bu işleri yapmaktadır.

İşletmenin ilk başladığı dönemlerde İzban trenleri sık sık tehir ediyordu ve işine geç kalan yolcuların önüne hep biz atılıyorduk. Hiç bir ilgimiz olmadığı halde yolcudan dayak yedik, azar işittik. İşletme kaynaklı sorunlar yüzünden hep bize hesap soruldu. İzban yetkilileri sorunlar oluştuğunda hep geri planda kaldı. Yönetim yapılan fedakarlıklara ve verilen sözlere rağmen kadroya almadı. Kendim takdir edilen bir çalışan olduğum, 4 yıllık fakülte mevzunu ve yabacı dil bildiğim halde kadroya almadılar ve “Güvenlikten geçiş yok” dediler. Yine küsmedik, işimizi ve İzban’ı sahiplendik.

SORUNLARI ÇÖZMEK İSTEMİYORLARDI
Ama İzban kendi personeli ve bizim aramızda ciddi bir ayrımcılık da yaptı. Bizlere istasyonlarda bir ısıtıcı bile vermedi, sandalye masa ihtiyacımızı kendi aramızda para toplamak suretiyle hurdacılardan aldık. Su ihtiyacımız bile karşılanmadı, dışardan kendi paramızla aldık. Tüm emeklerimize rağmen insan yerine konmadık, hep ezilen sürülen biz olduk. Sesimiz çıkardığımızda “Sizin 30 dakika dışında mola hakkınız yok. 7.5 saat ayakta sabit duracaksınız. Lavaboya bile izinle gideceksiniz” dediler. Sorunlarımız ise asla dinlenmedi.

Sevdiğim ve beraber yıllarca emek verdiğim bir çok arkadaşım çalışma şartlarını kötü olmasından dolayı işten ayrıldı. Ben de 3 ay önce çalışma şartlarının kötü olması nedeniyle istifa dilekçesi vererek ayrılmak istedim, ancak işverenim “Senin gibi işini özenle yapan personele ihtiyacımız var kalmanı istiyoruz” dedi ve dilekçeyi işleme koymadan geri verdi.

Madencilerin ölümlerinin ardından işçi sağlığı ve iş güvenliği önem kazandı ve işveren benim arkadaşlar tarafından desteklenen birisi olduğumu, çalışanlar adına bu kurulda çalışan temsilcisi olmamı istedi. Kabul ettim ve sorunları iletmeye başladım.

Sosyal medyadan facebook üzerinden İzban temsilciler gurubu adı altında bir gurup kurdum ve arkadaşları orada topladım. Sorunlarını korkmadan bildirmelerini istedim. İlk başlarda yürüyor gibi görünüyordu ancak sorunlar hep işverende tıkanıp kaldı, çünkü gerçekten dinlemek ve çözmek istemiyorlardı.

7.5 SAAT AYAKTA...
Bunun üzerine biz de Anayasa’da sendika kurma hakkımız olduğunu ve sendika kurabilirsek sorunlarımızı çözebileceğimizi düşündük. Ciddi bir araştırma sürecine girdim. Sendikalar kanunu okudum, izin günlerimde sendikacılarla görüştüm, “Sendika nedir? Neler yapılabilir?” sorularının yanıtlarını öğrendim. Kendi iş kolumuzda 3 tane yetkili sendika olduğunu gördüm. Bunlardan Güvenlik-İş Sendikasının daha önce toplu iş sözleşmesi yaptığını ve yetki belgelerinin olduğunu gördüm. Ve sosyal medya üzerinden sendikanın örgütlenmesine başladım ve arkadaşlardan destek aldım. 1 Kasım 2014 günü ilk önce sendikaya kendim üye oldum ve siteden resim alarak gurupta paylaştım, telefon numaramı yazdım, herkesin arayıp bilgi alabileceğini söyledim. Sonrasında uykusuz geçen geceler araştırmalar ve sürekli telefon görüşmeleriyle devam ettik. Ve 25 günde 265 kişi sendikaya oldu ve başarılı olduk.

İzban’ın bunu öğrenmesinin ardından sıkıyönetim başlattı. Arkadaşlara 30 dakika mola dışında istirahat kullandırılmaması ve 7.5 saat ayakta tutulmaları için istasyon operatörlerine mesaj attılar. Bir çok istasyon operatörü bunu uyguladı. Hata en basit lavabo ihtiyaçlarının bile izin istemeden kullanılmayacağını bildirdiler. Mevsime ve  soğuk havalara rağmen 7.5 saat dışarıda ayakta sabit olarak çalıştırıldık. Bir süre sonra bunun insani olmadığını düşünen bazı istasyon operatörleri kendi inisiyatifleriyle molaya izin verdiler. Ama bu süreçte yılmadık dik durduk. Bunu gören İzban yetkilileri telaşa kapıldı.

Daha sonra sendika temsilcisi olarak atandım. Bunun üzerine şirket amirlerine talimat verildi. 3 gün geriye dönük kamera görüntülerim izlendi ve atığım her adıma bir tutanak yazıldı. Hakkımda 16 tane tutanak tutuldu. Beni izin günümde savunma için çağırdılar gittim tutanakları imzalamamı istediler. 16 adet tutanağın nedeni sordum, bunun normal bir durum olduğunu söylediler. Ben yaklaşık 5 yıldır bu işletmede çalışmaktayım ve tek bir tutanağım yoktu. “Beni böyle düzmece tutanaklar ile işten atamazsınız ben sendika temsilcisiyim” dedim. Tutanakların kamera görüntülerine dayandığını söylediler ben de bunları izleyerek yanıt vereceğimi söyledim ve ayrıldım.

YUKARIDAN BASKI VAR!
Ertesi gün sabah eşimle birlikte hastaneye gittik. O gün ben de rahatsızdım ve bir günlük rapor aldım. Hastanede eşimin hamile olduğunu öğrendim. İkinci kez baba olacaktım ve çok mutluydum. Akşam saatlerinde ise şirket amiri ve koordinatörü olan Murat Duran beni aradı ve iş akdimin fesh edildiğini bildirdi. Bir günde hem mutlu bir haber hem de üzücü bir haber almıştım. Baba olacaktım ama işsiz kalmıştım.
Ben de bunu yapamayacaklarını, raporlu olduğumu ve sendika temsilcisi olduğumu hatırlattım. Bana “Senin için yapabileceğimiz bir şey yok yukardan baskı var. Yasalar önünde hakkını ararsın” dediler. İş akdi fesih belgem 2 gün sonra acele postayla evime gönderildi. 5 Aralık 2014 tarihinde hiçbir tazminat ve önel ödenmeksizin işten atıldığım yazıyordu. Bunu öğrenen arkadaşlarım sürekli beni arayarak “Eylem yapalım, seni yalnız bırakmayız, sen kendini bizim için feda ettim biz her zaman yanında olacağız” dediler. Sendikayla görüştüm eylem ve basın açıklaması yapmaya karar verdik. Çünkü sendikalaşmaktan vazgeçirmek için işten atmalar devam edebilirdi. Bizim haklı mücadelemizi bitirmek istiyorlardı. Ama biz haklı mücadelemizden, hem kendimiz hem de tüm işçilerin haklı ve onurlu mücadelesi adına vazgeçmeyeceğiz.. Teşekkür ederim, saygılarımı sunarım.

Mustafa ÖZGÜÇ/İzban’dan atılan güvenlik çalışanı / İzmir

Evrensel

 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

23 Nisan’da Belediye Başkanı Kaan Bağçivan oldu

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104. Yılı kutlama etkinlikleri kapsamında Beyaz Altay Gündüz Bakımevi öğrencilerinden Kaan Bağçivan, Belediye Başkanı Mustafa Turan’ı ziyare...

Bayındır 25. Uluslararası Çiçek Festivali 25-28 Nisan'da Yapılacak

Bayındır Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası Çiçek Festivali'nin bu yıl 25'ncisi gerçekleştirilecek. Bayındır şehir merkezinde yapılacak olan festival ...


EGEHAYMER kalitesini bir kez daha tescilledi

Ege Üniversitesi Laboratuvar Hayvanları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEHAYMER), Türk Standartları Enstitüsü (TSE) yapılan denetimler sonucunda hâlihazırda sahip olduğu TSE-ISO-EN 9001 ...

“Öz’e Dönüş” konseptiyle en güzel yemekler ve otlar yarıştı

Doğadan toplanan yüzlerce türdeki otun tezgahlarda yerini aldığı 13. Alaçatı Ot Festivali’nde, Doğa Rutkay’ın sunduğu yarışmada en güzel yemekler ve otlar yarıştı. 107 çeşit ot toplanan y...


Helikopterleri ağaçta asılı kalan çocukların imdadına belediye koştu

Engelsiz bir kent için çalışmalarını ilçe genelinde hızla sürdüren Torbalı Belediyesi, bugün down sendromlu Eren ile Williams sendromlu Eymen kardeşler için seferber oldu. Babaları Ersen ...

CHP'de kapalı toplantı: Özel, Erdoğan görüşmesi için başkanlarını dinledi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin gündemi için büyükşehir belediye başkanları ve il başkanlarının görüşlerini aldı. 


Karşıyaka’nın gururu Atatürk’ün çocukları!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı‘nı coşku ile kutlamaya hazırlanan Karşıyaka Belediyesi, Ulu Önder Atatürk’ün ve 500’e yakın çocuğun fotoğrafının birleştiği özel bir tasarıma da...

Türkiye’nin en hızlı maratonunda kazananlar belli oldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl beşincisini düzenlediği “Türkiye’nin En Hızlı Maratonu” Maraton İzmir Avek, dünyadan ve ülkemizin dört bir yanından gelen sporcuların katılımıyla ko...


Tarım Fuarı katılımcılarını da ziyaretçilerini de mutlu etti

Tarım ve hayvancılık sektörüne yön veren Ödemiş’te ilklere imza atıldı. Çiftçini ayanğına götürülen fuar, katılımcılarını da ziyaretçilerini de mutlu etti. Ödemiş Ticaret Borsası’nın öncü...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

O gün hayatım değişti

“Bir gün sinemada, film öncesi yayınlanan reklamlarda Utku’yu gördüm. ‘Ne kadar yakışıklı bir kemancı’ dedim. Aradan 3 ay geçti. Orkestrama kemancı arıyorken Utku’nun adı geldi ama ne gel...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

E-sigara pıhtılaşmaya neden oluyor

Özellikle gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaraların normal sigara kadar tehlikeli olduğunu belirten Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Seyhan Us Dülger "Bu cihazlar kalpte ritim bozukluğundan pıhtılaşmaya kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açıyor" dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR