Yukarı
50159

Kayaköy'ün Türk Köyü Olduğu Belgelerle Anlatıldı

26 Ocak 2015 13:12

Fethiye'de Rum köyü olarak bilinen Kayaköy'ün Osmanlı arşivlerinde "Kayı" isminde Türk köyü olduğu düzenlenen konferansla belgelerle anlatıldı.

Fethiye Belediyesi, Yörük Türkmen Derneği ve Tarih ve Sosyal Bilimler Araştırma Merkezi tarafından Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen " Osmanlı Arşivleri ve Belgeler Işığında Kayı Köyü Tarihi" konulu panelde, katılımcılara Osmanlı arşivi belgeleri sunumlarla gösterildi. Otu rum başkanlığını eski Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Şube Müdürü Avukat Ömer Karayumak'ın yaptığı panele, Süleyman Demirel Üniversitesi Yeni ve Yakın Çağ Tarihi Uzmanı Doç.Dr. Behset Karaca, Genel Türk Tarihi Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Gökçe ve Yörük Türkmen Araştırıcısı Eren Fehmi Eroğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelde konuşan Doç. Dr. Karaca, Fethiye'nin 16. yüzyıldaki isminin Meğri olduğunu siyasi, ekonomik ve sosyal durumunu incelediğini 1261 yılında kurulan Menteşe beyliği ile Oğuz boylarının bölgeye geldiğini söyledi. Kayı boyu, Kara Keçeliler gibi Oğuz boylarından gelenlerin o dönemden Meğri çevresinde yaşadığını beliten Karaca, "Bölgede o dönemde Yörüklerde oldukça fazlaydı. Fakat yörenin nüfusunun yüzde 25'ni oğuz boyları oluşturuyordu. Belgeler de Fethiye merkezinin bu dönemde 750 kişilik bir kasaba olduğu anlaşılıyor" dedi. Osmanlı belgelerine göre, Rumların yaşadığı yerin Elviz olarak geçtiğini kaydeden Karaca, Rumlar bölgeye gelmeden önce çevrede Kayı halkına ait medrese, vakıf ve mektephanelerin olduğu biliniyor.

Karaca, o dönemde Türkler ve Rumların yan yana yaşadığını, ancak bölgeye Rumlardan önce Türklerin gelerek yerleşik hayata geçtiklerini ifade etti.

Yörük Türkmen Araştırıcısı Eren Fehmi Eroğlu ise Kayı isminin bölgede yakın bir zamana kadar yöresel ağızla "gayı" olarak ifade edildiğini vurguladı. Kayı Köyünün geçmişini anlamak için öncelikle Kayı boyunun tarihi hakkında bilgi sahibi olmak gerektiğini anlatan Eroğlu:

"Kayı boyu Oğuzların 24 boyu içerisinde yer alan en çok devlet kuran boylardan birisidir. Boyun kurucusu Oğuz Kağan'ın torunu Gülhan oğlu Kayıhandır. Kayı boyu hakkındaki en eski bilgileri bir çok yazılı eserden görmekteyiz. Ayrıca 8,9 ve 10. yüzyılda Orta Asya'ya getirilmiş olan Arap coğrafyacılığının eserlerinde de Kayılar hakkında önemli bilgiler yer almaktadır"

Eroğlu, Kayı Köy isminin sadece Fethiye'de bulunmadığına dikkati çekerek, Tekirdağ, Erzincan, Ağrı, Ödemiş, Bursa, Sivas ve Burdur'da da aynı isimli yerleşkeler olduğunu kaydetti. ürkiye'nin en kalabalık ve en yaygın boylarından birisinin Kayı olduğunu vurgulayan Eroğlu, gerçek manada bir Oğuz yerleşkesi olan kayı Köyün ismine Osmanlı arşivlerindeki kaynaklarda sıkça rastlandığını anlattı. Eroğlu, köyün tarihinin ilk olarak Likyalılar döneminde başladığını, o dönemde Karmylassos olarak anılan köyün daha sonra Roma ve Bizans egemenliğine girdiğini bildirdi.

1071 sonrası Anadolu'da başlayan yoğun Yörük Türkmen akını ile bölgeye göçün başladığını hatırlatan Eroğlu, şunları kaydetti:

"Bu dönemde kayı köyü Menteşe beyliği sınırları içinde yerini aldı. Köy ilk kez osmanlı hakimiyetine ise Yıldırım Beyazıt döneminde girdi. 1902'de meydana gelen Ankara Savaşı ile Menteşe beyliği tekrardan kuruldu ve köy yeniden Osmanlı hakimiyetinden çıktı"

Eroğlu, köye dair en eski Osmanlı arşivi belgelerinin 2. Beyazıt dönemine ait Başbakanlık Devlet Arşivinde yer alan 39 numaraı tahlil defterinde bulunduğunu, o dömde tahlil defterinin vergi defterleri olarak kullanıldığını ifade etti.

BELGELERLE İSPATLADIK

Bu belgeler ışığında söz konusu yerin Kayı Köyü olduğunu ispatladıklarını kaydeden Eroğlu, "Bu dönemde bölgede 3 Kayı cemati bulunuyordu. Birinci Kayı cemati 131 haneden, ikincisi 183 hameden, üçüncüsü ise 30 haneden oluşuyordu" dedi.

Fethiye Yörük Türkmen Derneği Başkanı Ramazan Kıvrak da 10 yıl önce Kayaköy'deki mezar taşları üzerinde çalışma yaptıklarını ve ancak söz konusu mezar taşlarının aradan geçen zamanda birileri tarafından çalındığını savundu. Mezar taşlarının bir milletin tapusu olduğuna dikkati çeken Kıvrak, devletin mezar taşlarını çalanları bulmasını istedi. Kıvrak, köyün isminin Kayı olarak değiştirilmesi için Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı ile görüştüklerini kendisinin de konuya sıcak baktığını vurguladı.

KAYI HALKI ATASINA SAHİP ÇIKSIN

Kayaköy'de 2 tane ki lise olduğunu hatırlatan Kıvrak, sözlerini şöyle tamamladı: " Lozan Antlaşmasına göre o dönemde ki lise açık ise açık kalacak kapalı ise öyle devam edecekti. Nasıl Yunanistan'da cami açılamıyorsa burada da ki lise açılamayacak. Dışarıdan gelen turistlere rehberlerimiz orada sanki sadece Rumlar yaşamış gibi kiliseleri gezdiriyorlar. Oysa orada 500 yıl önce medrese vardı. Oradaki insanlar en azından bunları da ziyaretçilere göstermeli. Burada bir çok Türk evi var. Kayı halkı atalarının evine sahip çıksınlar."

Panelin ardından, konuşmacılar Kayaköy'de bulunan söz konusu cami, medrese, mezarlık ve evlerde inceleme yaptı Araştırmacılar, yapılarda rastladıkları Kayı damgalarını da fotoğraflayarak belgeledi. - MUĞLA

 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

CHP'li Zeyrek koltuğa oturdu, indirim sözünü tuttu

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, seçim taahhüdünü yerine getirdi. Zeyrek başkanlığında toplanan MASKİ Genel Kurulu’nda alınan kararla 1 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üz...

Ağabeyiyle 9 gün arayla aynı sebepten öldü

Muğla'nın Menteşe ilçesinde, babasına ait evde nefes egzersizi yaptığı sırada kalp krizi geçirip hayatını kaybeden Serbest Dalış Milli Takım sporcusu Serkan Toprak'ın (45) kardeşi Burak T...


Dünya Bankası kredisinde 'Suriyeli'ye kadro' şartı: Bakan'ın haberi yokmuş!

İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş Dünya Bankası’nın Türkiye'ye verdiği krediyle ilgili “2028 yılına kadar 11 bin Suriyeli sığınmacıya devlet tarafından tarım alanında kadro verilm...

Çanakkale'deki toprak kaymasında 2 kişi hayatını kaybetmişti... 1 kişi gözaltında

Olay, dün saat 16.30 sıralarında ilçeye bağlı Kangırlı köyü yakınlarında meydana geldi. Bölgede hayır çeşmesi için kazı çalışması yapıldığı sırada toprak kaydı. Köylüler Refik Bilgiç, Tah...


Kıyım için sırada bekliyorlar

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden Muğla’nın başı madenlerle belada. Aynı zamanda susuzlukla boğuşan ilde birçok maden ocağı projesi mevcut. Milas Sarıkaya Mahallesi’ndeki ormanl...

Edremit Belediyesi, vatandaşlara ücretsiz fide dağıttı

Edremit Belediyesi, tarımsal hizmetler kapsamında yerel tarımın teşvik edilmesi ve geleneksel ata tohumlarının korunması amacıyla ata tohumlarından elde edilen domates, biber ve patlıcan ...


Büyükşehir Vektörle Mücadele Çalışmalarına devam ediyor

İl genelinde havaların ısınması, bahar dönemine girilmesi nedeniyle sivrisinek ve karasinek gibi hedef kitle dışındaki çayır sineği, yeşillik sineği gibi uçuşan diğer canlılara ekolojik s...

Ören Kanalizasyon Çalışmasının 25 Bin Metresi Tamamlandı

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Gökova Körfezinin önemli turizm merkezlerinden birisi olan Milas’ın Ören Mahallesinde başlatılan kanalizasyon hat çalışmaları devam ediyor. Ören’de ...


Cennet Tepesi’nin ardından Cunda (Ali bey) adası aşıklar Tepesi’ne İkinci buluşma noktası geliyor…

Cunda (Ali Bey) Adası, Mithatpaşa Mahallesi’ndeki mülkiyeti hâzineye ait yıkık yel değirmeni Ayvalık Belediyesi’ne tahsis edildi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Bursa Kültür ve Tab...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuba Ünsal: Çocuklarım ikinci el kıyafetle büyüdü

Oyuncu Tuba Ünsal 'Empati' programında "Para biriktirmek için arkadaşlarımın kıyafetlerini yıpranana kadar giydim. Çocuklarım da benim gibi yetişiyor. Bir kıyafetini satmadan diğerini alm...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR