CHP'li Yüksel: Eğilim yoklaması çok daha değerli!
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, 2015 Genel Seçimleri'nde kesinlikle aday olmayacağını açıkladı. CHP'deki ön seçim tartışmalarına da değinen Yüksel, esasları belirlenmiş, şeffaf bir eğilim yoklamasının CHP için daha faydalı olacağını söyledi.
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Ahmet Özsoy'un "Yenigün'de Gündem" programına konuk oldu. Milletvekili adayı olmayacağı düşüncesinin değişmediğini söyleyen Alaattin Yüksel, İzmir'in AK Parti'nin engellemelerine rağmen dünyanın en hızlı gelişen 2. şehri olmasının en büyük nedeninin Aziz Kocaoğlu olduğunu söyledi. CHP'de esasları belirlenmiş bir eğilim yoklaması yapılmasının daha iyi olacağını belirten Yüksel, "Ben daha önce eğilim yoklaması yaptım. Antalya'da 9 bin üyenin olduğu yerde, eğilim yoklamasında çıt çıkmadı. Herkesin gözünün önünde yapılan, oy sayımının şeffaf olduğu eğilim yoklaması, çok daha değerlidir" şeklinde konuştu.
Bize düşen destek olmaktır
İzmir'de Ali Engin'in istifasından sonra uzun süre pek çok dedikodu üretildi. Sizin istediğiniz adayın İl Başkanı seçilmediği, Genel Merkez'in işaret ettiği adayın atandığı söylendi. Siz gerçekten başka bir adayı mı istiyordunuz?
Ben yerel medyaya çok önem veren biriyim. Ancak ülkemizde hem yerel hem de ulusal medya CHP'nin iç meselelerini konuşmayı çok seviyor. Dedikodular üzerinden iç meselelerin konuşulması hiç sağlıklı değil. Maalesef CHP'de yaşanan gelişmelerin dedikoduları uzun uzadıya medyada yer alırken AK Parti'nin il ve ilçe kongrelerindeki anlaşılamayan olaylar hiç yer almıyor. 400 delege ile yapılması gereken kongrenin 22 delege ile yapıldığını dahi gördük. Genel Merkezleri'nin atadığı kişiye usulen yapılacak olan oylamayı pek çok şekilde yorumlayabilirsiniz. 'AK Parti İzmir'de bitmiştir' de diyebilirsiniz, 'AK Parti tabanı partisinin tek aday göstermesine tepki göstermektedir' de diyebilirsiniz. Buca'da yapılan kongrelerinin tamamen iptal edildiğini de biliyoruz. CHP'de eskiden kavgalar da yapıldı. Çünkü CHP örgütü hakkını savunan insanlardan oluşmaktadır. Ben her iki arkadaşla uzun süredir beraber çalıştım. Her ikisi de gerçekten çok yetenekli daha önce beraber çalıştığımız üyelerimizdir. Bize ona destek olmak düşmektedir.
Üyelerin hakkı korunuyor
Geçtiğimiz hafta hem Mustafa Sarıgül hem de Deniz Baykal, İzmir'e geldiler ve İzmir siyaseti çok canlandı. Sayın Baykal'a gösterilen ilginin büyüklüğü ve Aziz Kocaoğlu'nun 'Genel Başkan' hitabı farklı yorumlara yol açtı.
Basın CHP'deki her olayı abartmayı seviyor. Partimizde geçmiş dönemlerde genel başkanlık yapmış herkese 'Genel Başkanım' şeklinde hitap edilir. Bu Altan Öymen için de, Hikmet Çetin için de, Deniz Baykal için de böyledir. Altında başka bir anlam aramanın doğru olmadığına inanıyorum. Biliyorsunuz ki İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumartesi günleri her zaman bir açılış oluyor. Deniz Baykal'ın geldiği halde açılışa katılmaması durumunda ortaya çıkabilecek dedikoduları da göz ardı etmememiz lazım. Doğrusu da önceki dönem Genel Başkanımızın katılmasıydı zaten. Deniz Bey parti içi iktidar konusunda daha aktif çalışıyordu. Şu anki Genel Başkanımız ise bu zamana kadar Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantılarında hiçbir şekilde kongre ile ilgili konulara değinmedi. Daima ülke meseleleri konuşuldu. Bu sayede kongrelerimiz daha sakin geçiyor. Çünkü üyelerimizin hakkını koruyoruz.
Kılıçdaroğlu neden davet edilmedi?
Belediyelerimizdeki tüm açılışlara Genel Başkanımız daima davet ediliyor. Ama siz de iyi biliyorsunuz ki 2015 seçimlerinin de etkisi ile kendisinin sürekli olarak programı dolu oluyor.
En çok çalışan da bizlerdik
Yerel seçimlerde 30 ilçenin 8'inde CHP'nin başarısız olması, Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu'nun sorumluluğu olduğu söylendi.
O seçimlerde en çok çalışanın da Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu olduğunu da herkes biliyor. AK Parti'nin güçsüz olduğu yerlerde DSP'nin oyları bölmesi nedeniyle oylarımız beklendiği düzeyde çıkmadı. Bizden aday olmayan arkadaşlarımızın farklı partilerden aday olması da bize darbe vurdu. Kızgınlıkla kalkanlar partimize zarar verdi.
Şeffaf bir eğilim yoklaması
Kemal Kılıçdaroğlu gerek İzmir'de gerekse farklı yerlerde ön seçim yapılacağını açıklamış olmasına rağmen İzmir'de hala ön seçim konusunda bir karışıklık var. Bu karışıklık ne zaman ve nasıl bitecek?
Genel Başkanımız da artık bu soruya yanıt vermekten yoruldu. Tüzüğümüzde yazan ön seçim kuralı ortada. %15 ve Siyasi Partiler Kanunu'nda yazan %5 kontenjan dışında ön seçim yapılacak. Sadece %10 oyun altında oy aldığımız yerlerde ve ön seçimin sorunlu olduğu yerlerde bu uygulanmayacak. Ayrıca kontenjanın tamamının uygulanacağına dair bir söz de verilmiş değil. Son dönemde merkezimizde eğilim yoklamasının üzerine çok fazla konuşulduğu için bu konular tartışılıyor. Eğilim yoklamasının çok konuşulmasının bazı nedenleri var. Birincisi hakim gözetiminde ön seçimin tarihi 29 Mart'ta yapılmak zorunda. Eğilim yoklaması ise daha erken yapılabiliyor. Çalışma süresi uzuyor. İkincisi hakim nezaretinde yapılan ön seçimde ayrılan kontenjanın uygulanması zorunlu tutuluyor. Denizli'de bu başımıza geldi. Üçüncüsü ise Genel Başkanımız aidatını ödemiş üyelerle ön seçim yapmak istiyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ise aidat kontrolü yapamayacağını söylüyor. YSK %15 kontenjanın eğilim yoklaması ile uygulanabileceğine dair karar almış durumda. Eğer esasları doğru bir şekilde belirlenirse, eğilim yoklamasının daha ileri bir yöntem olacağını düşünüyorum. Böylece hakime ihtiyaç duymamış oluyorsunuz. Ben daha önce eğilim yoklaması yaptım. Antalya'da 9 bin üyenin olduğu yerde, eğilim yoklamasında çıt çıkmadı. Oy sayımının şeffaf olduğu eğilim yoklaması, çok daha değerlidir.
Daha önce milletvekili adayı olmadığınızı açıklamıştınız. Bu kararınız hala geçerli mi?
Pek çok arkadaşımız ön seçim olmazsa aday olmayacağını söyler. Sonra sözler değişir. Ben koltukları basamak olarak kullanmayan biriyim. Kesinlikle aday değilim. Bence adaylar tüm siyasi partilerde 4 alanda yarışmalı. %25 oranında üye tabanına hitap etmeli, %25 oranında Sivil Toplum Kuruluşları'na (STK) hitap etmeli, %25 oranında tüm halka hitap edebilmeli, %25 oranında da genel merkeze hitap edebilmeli. Bu yöntem CHP'ye inanılmaz oy kazandırır. Burdur'da aday yoklaması yaptım. Pek çok STK üyesi geldi ve partimize kaydoldu. Ön seçim olmayacağı anlaşılınca en azından eğilim yoklamasında bulunduk. Biz bu sayede İzmir'de 20 milletvekiline ulaşırız. 4 bakanın aklanması nedeniyle halkımız parlamentoyu değiştirmek isteyecektir. Bu CHP için de iyi bir ivme sağlayacaktır.
İkincilikte en büyük pay Kocaoğlu'nun
Brookings Enstitüsü'nün yaptığı çalışmada İzmir dünyanın en hızlı gelişen 2. şehri seçildi. Devlet yatırımı alamamasına rağmen İzmir'in gösterdiği başarıyı neye bağlıyorsunuz?
2003 yılında CHP İzmir'de iktidar olduğunda İzmir kamu yatırımlarından %6 pay alıyordu. AK Parti hükümetleri döneminde %2.8 - %3 aralığında pay almaya başladı. Zaten AK Parti'nin kamu yatırımı yaptığı da yok. Yap-işlet-devret ya da 'özel şirket kamu ortaklığı' adı altında yapılıyor. Sayıştay raporlarında hep 15-20 özel şirket isminin sürekli tekrarlandığını görüyoruz. AK Partili müteahhitlerin dahi bu duruma isyan etmesi gerekiyor. Bu şekilde yapılan yatırımların dahi İzmir'de yapılmadığını, yapılmak istenen yatırımların da önüne geçtiklerini görüyoruz. Yarımada'da yaşayan 300 bin kişiye içme suyu sağlayacak Çamlı Barajı projesine Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu vermiyor. İzmir'in içme suyuna ihtiyaç yok derken Tahtalı Barajı'na yakın yere altın madeni için ruhsat veriyor. Ankara'daki kentsel projelere anında onay verilirken, İzmir'in projeleri 3 yılı aşkındır bekletiliyor. Her şey bakanlıkların keyfi uygulamalarından ibaret.
Merkezi iktidar engelliyor
İzmir'de fuar ve metro çalışmalarında merkezi iktidar tarafından hep zorluk çıkarılıyor. Aziz Kocaoğlu ise bütün engellemelere rağmen azimle çalışıyor. Gelişme sıralamasında ikinciliğin en büyük payı Aziz Kocaoğlu'nundur. AK Parti'nin engellemelerine rağmen İzmir'in öz kaynakları ile bu başarıya ulaşıldı. Kaçaksaray'ın laleleri İsrail'den, İstanbul'un laleleri Hollanda'dan ithal edilirken, Bayındır'daki köylülerimiz dünyaya çiçek ithal ediyor. Tire'de, Selçuk'ta, Urla'da üretimi artıracak pek çok çalışma yapıldı. Şu anda Aziz Bey'in istediği tek şey ülkemize katma değer katabilecek üretime de başlayabilmek. Altyapı çalışmalarında da gelinen nokta ortada. Türkiye'deki arıtma tesislerinin %30'u İzmir'de. Bir ara %55'i İzmir'deydi. Dünyanın en büyük çevre yapırımlarından biri İzmir Körfezi için yapılıyor. AK Parti iktidara geldiğinde %8.2 işsizlik vardı. Bugün ise %10'u geçmiş durumda. Genç işsizliği %30'lara varmış durumda. İşi olmayan bir gençliğin ekonomiye katkısı olmasını bekleyemeyiz.
İzmir milletvekilleri sorunların giderilmesinde biraraya gelemiyor mu?
Maalesef bunu bir türlü başaramıyoruz. Aziz Kocaoğlu merkezi sorunları giderebilmek için Ankara ile İzmir arasında mekik dokumak zorunda kalıyor. En azından İzmir'in temel sorunlarını giderebilmek için birleşmemiz lazım. Alsancak Stadı'nın sorunu ortada. İzmir'de genel olarak stat sorunu olduğu da ortada. Birleşip sesimizi duyursak dahi bazen çözümler tek bir kişi tarafından engellenebiliyor.
İŞTE O SÖZLER:
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Urla Belediye Meclisi'nden 2023 faaliyet raporuna şerhli onay
Urla Belediyesi nisan ayı meclis toplantısının üçüncü birleşiminde görüşülen faaliyet raporunun bazı bölümlerine denetim ve inceleme yolu açık olmak üzere şerh konularak oylandı ve oy çok...
Kaymakam Sarı’dan Başkan Türkmen’e tebrik ziyareti
Kemalpaşa Kaymakamı Musa Sarı, İlçedeki çeşitli kamu kurumu müdürleri ile birlikte Belediye Başkanı Mehmet Türkmen'e makamında hayırlı olsun ziyaret gerçekleştirdi.
Bergama Belediye Başkanı Dr. Tanju Çelik Kuzey Ege Bölgesindeki gazetecilerle buluştu
Bergama Belediye Başkanı Dr. Tanju ÇELİK, bölgedeki tüm yerel gazeteci, radyo ve sosyal medya hesaplarının yöneticileriyle buluştu ve Bergama’nın geleceğine dair değerlendirmeler yapıldı....
Çamdibi Kapalı Pazar Yeri’nde büyük dönüşüm başlayacak
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Çamdibi Kapalı Pazar Yeri’nde incelemeler yaptı. Sabahın ilk ışıklarıyla, henüz pazarcı esnafı tezgahını yerleştirirken binaya gelen Başkan Eşki, hem e...
CHP'de çalıştay zamanı! İşte program...
CHP’de yerel seçimlerde seçilen il ve ilçe ve belediye başkanları "Yerel Yönetim Çalıştayı"nda bir araya gelecekler. Genel Başkan Özgür Özel’in başkanlığında yapılacak olan toplantı 20-2...
Mali Hizmet Kalitesinde Yükseliş: Filiz Başkan Mali Tabloyu Açıkladı
Efes Selçuk Belediyesi Nisan Ayı Meclis Toplantısı'nın ikinci birleşiminde görüşülen 2023 yılı faaliyet raporunun sunumunu yapan Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel, yükselen enflasyon ve artan...
Vatandaş istedi, Başkan Önal talimat verdi
Havaların ısınmasıyla oluşabilecek sinek, böcek ve haşerat sorununa karşı harekete geçen Bayraklı Belediyesi, anında çözümle vatandaşın takdirini topladı. Bu kapsamda Soğukkuyu Mahallesi’...
Narlıdere'de temizlik seferberliği sürüyor
Narlıdere Belediyesi’nin kent genelinde başlattığı temizlik seferberliği sürüyor. Belediye ekiplerince ilçenin 11 mahallesinde sürdürülen çalışmalar kapsamında, her gün iki mahallede gene...
Toplu ulaşıma Maraton İzmir ayarı
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, 21 Nisan Pazar günü koşulacak Maraton İzmir nedeniyle bazı ESHOT ve İZTAŞIT hatlarında geçici güzergâh değişiklikleri yapacak. İZDENİZ’e...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
'Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin'
Ünlü oyuncu Aslı Enver ile eşi Berkin Gökbudak tatile çıktı. Bir mekanda çekildiği kareleri sosyal medyadan paylaşan Aslı Enver, pozuna "Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin" not...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor
Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.
Yorumlar