Hilmi Değirmenci Aday Adaylığını Açıkladı

Ege'nin Sesi-Oğuz Can Demirören/ CHP Birinci Bölge Milletvekili Aday Adayı Hilmi Değirmenci'nin değindiği konu başlıkları kısaca şöyle;

32 yıldır siyasi hayatı olduğunu belirten Değirmenci İzmirli olduğunu dile getirdi. Değirmenci kendini; "Öncelikle ben 32 yıldır siyasetin içindeyim ve 1980 sonrasının bütün kademelerinde görev aldım. Özellikle SODEP - Halkçı Parti birleşmesini gerçekleştirmiş, CHP-SHP döneminde il başkanlığı yapmış ve  sonrasında SHP'nin son il başkanlığını yaptım. Bütün örgüt görevlerini tamamlamış ve bunların hepsinden alnının akıyla çıkmış bir arkadaşınızım. İnşaat mühendisiyim. Kendime ait özel bir kuruluşum vardı, o kuruluşumdan emekli oldum ve bir tasfiye süreci yaşıyorum. Artık siyaset benim yaşam biçimim."

Bundan sonra siyaset arenasında daha fazla görüneceğini söyleyen aday adayı; "Öyle görülüyor eğer görev verilir halkımız ve örgütümüz takdir ederse ben bu siyasetin içinde edindiğim deneyimleri bilgi birikimimi siyasete bir fiil aktarmak isterim. Toplumumuza örgütümüze yararlı bir çalışma yapmak isterim." şeklinde konuştu. Ahmet Özsoy'un "Eğer bir ön seçim olursa Hilmi Değirmenci oldukça geniş bir kitleye sahip herhalde." şeklindeki sorusuna; "Yani biz halkla dialoğumuzu hiç kesmedik. Büyükşehir belediye başkanlığını da yüksel çakmurla birlikte yaşamış, iktidar ortaklığını da yaşamış, bir fiil halkın derdiyle uğraşarak bürokrasiyle ilişkileri geliştirmiş oralarda bunları yaşamış olan bir arkadaşınızım. Hani nasıl Birikirsiniz bütün deneyimleri elde edersiniz olgunlaşırsınız ve bir verme döneminiz vardır yani işte o verme döneminin ben içindeyim. Ben bu birikimleri kenara atıp kenara çekilemezdim. Bu sorumluluk içinde cumhuriyetin ve rejimin tehlikeye girdiği bu dönemde bir aday olmam gerekliliğini düşündüğüm için birinci bölgeden milletvekili aday adayıyım" şeklinde cevap verdi.

Bugüne dair rejimin ve cumhuriyetin tehlike altında olduğu vurgusunu yapan Değirmenci; "Bugün artık rejim tehlikededir bu rejimi yeniden rayına demokrasiyi yeniden kurum ve kurallarıyla bütün gerçekliğiyle yerine oturtmak için bu mücadeleyi hep birlikte bir bütün olarak, birilerinin kaşından gözünden bahaneler çıkartarak değil, bugün rejim tehlikededir Türkiye tehlike altındadır, geleceğimiz çocuklarımız torunlarımız tehlike altındadır. Demokrasimiz tehlike altındadır. Bu değerlendirme içinde bakıp Geçmişi de kendi değerlendirmesi içine bırakmamız gerekiyor." dedi ve CHP'den istifa eden Emine Ülker Tarhan ve Birgül Ayman Güler'e yüklendi; "Parti sağa kayıyor diye sağdaki insanlarla parti kurmaya kalkılıyor. Böyle bir şey olabilir. Ben onların kariyer peşinde koştuklarına inanıyorum. Yurtsever bir insan bölünmeden ne doğacağını bilir AKP'ye ne kazandıracağını bilir. Eğer sıkıntı duyduğu konular varsa bunu parti içerisinde verir. Ama siz bunu bir kenara itmiş bu mücadelen kaçmış ve öbür tarafta solu ve chpyi zayıflatacak bir davranışa girdiğiniz zaman sizi o partiye alan insanları da suçlayanlar da gelir... Eğer nüans farkları varsa parti içerisinde gelsin mücadele etsin, o mücadele zor geldiği için sen gazetelere televizyonlara çıkıp, insanlarını genel başkanlarını, partiyi suçla sonra disipline verildin diye çek git. "

İstihdam konusunda ne projesi olduğunu soran bir izleyiye Değirmenci şu şekilde yanıt verdi; "Bizim için asıl olan işsizlere iş bulmaktır. İzmir'de de yatırımların eksiliğinin en temel nedeni teşvik primleriyle ilgili yapılan zulümdür. Elbette de Manisa'da yatırım olmalı aydında da yatırım olmalı çevre illerde de olmalı ama izmirde herhangibir teşvik uygulanmazken oralarda devlet teşviği uygulandığı zaman sermaye kendi kendine yaptığı değerlendirmelerle çevre illere veya Türkiye'nin başka yerlerine kaçıyor. O yüzden biz iktidar olmalıyız. "

Hilmi Değirmenci ön seçimle ilgili olarak; "Ön seçim yapılmayacakmış gibi bir algı var, eğilim yoklaması biçiminde yapmayı düşünüyorlar.  Eğer üyelerle ön seçim yaparlarsa kendilerine ayıracakları kontenjan %15 oluyor. Bu %15'i kullanmak istedikleri için gayri resmi bir ön seçim yapmak isteyebilirler. Böyle bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum, eğer böyle bir yaklaşım varsa iyi disipline etmek şarttır. Sonuçları açık olmalı, gizli kapaklı bir takım yöntemler üretmek değil, halka açık, halkın önünde örgütün tam  anlamıyla sahip çıktığı bir ön seçimle bu sonucu alabilir ben bu olacağını tahmin ediyorum. Keşke resmi bir ön seçim olsaydı %5 kontenjanın olduğu yargı denetiminde herkesin problemsiz sorunsuz kabul edebileceği bir ön seçim olmalı." şeklinde konuştu

Ahmet Özsoy'un son sözlerini istediğinde aday adayı; "Ben İzmir kökenli bir arkadaşınız olarak 32 yıl siyasete emek vermiş, emeği değerlendirilmesi gereken arkadaşınız olarak, olayların içinde olmuş bir arkadaşınız olarak, birinci bölgeden milletvekili adayı olarak bu göreve talibim, takdirlerinize sunuyorum.  Bunu gerçekleştirmek için desteğinize ve sahiplenmenize ihtiyacım var." şeklinde konuştu