Ege'nin Sesi/CHP Eski PM üyesi ve İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Hüseyin Saygılı seçim çalışmalarına başladı. İzmir CHP'de uzun yıllar siyaset yapan ve partililerin yakından tanıdığı Saygılı bağlı olduğu bölgede çeşitli ziyaretlerde bulundu. Ülke gündemine ve genel seçimlere ilişkin görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.

Hüseyin Saygılı TÜM YEREL- SEN’i  ziyaret ederek sendika yöneticileriyle ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Hüseyin Saygılı  Urla CHP İlçe örgütünü ziyaret ederek ilçe başkanı Bahri Yalaz'a yeni görevinde başarılar diledi. Saygılı ilçe yöneticilerilye görüşerek önümüzdeki genel seçimlere ilişkin görüşlerini paylaştı.

Karabağlar ADD’yi de ziyaret eden Saygılı burada da ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Hüseyin Saygılı: Kafalarının Arka Planında Başkanlık Sistemi Var

Ege'nin Sesi-Ulaş Üsündağ/CHP Eski PM üyesi ve İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Hüseyin Saygılı Ege’nin Sesi’ne ülke gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. İzmir CHP'de uzun yıllar siyaset yapan ve partililerin yakından tanıdığı Saygılı seçilecek olan milletvekillerinin mücadeleci ve militan ruhlu olması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin önümüzdeki seçimlere karanlık bir tabloyla girdiğini belirten Saygılı:‘2015 seçimleri Türkiye için var olma ve yok olma seçimidir. AKP’nin anayasal sınırları zorladığını düşünüyorum. Kafalarının arka planında  başkanlık sistemi var. Ve artık fiili olarak başkanlık sistemine geçiş yaptıklarını ve yoğun bir kadrolaşma içinde olduklarını düşünüyorum. Devleti bütün kademeleriyle birlikte bir AKP devletine dönüştürdüler. Toplumu bölen, parçalayan ve aynı zamanda yandaş olan bir devlet yarattılar. Böyle bir ortamda seçime giderken CHP çatısı altında ezilen bütün kesimlerin, emekçilerin, sendikaların ve bütün sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesi lazım. Böyle bir mücadeleyle AKP’nin alaşağı olacağına inanıyorum. CHP kadrolarının adayları belirlerken iyi düşünmesi gerekmektedir.

'TOPLUMUN DİRENME HAKKI MEŞRUDUR'

Toplumun direnme hakkının meşru olduğunu belirten Hüseyin Saygılı ‘AKP hükümetinin uygulamaları bugün malumdur. Bu yüzden sadece parlamentoda ki mücadelenin yeterli geleceğini düşünmüyorum. Uluslar arası evrensel bir hak olan ve CHP’nin de anayasa çalışmaları sırasında anayasaya koydurmaya çalıştığı direnme hakkının çok önemli olduğuna inanıyorum. Parlemento mücadelesinin yanında toplumun direnme hakkının kullanması çok önemlidir. Mücadele önümüzdeki süreçlerde alanlarda olacaktır. Seçilecek olan vekillerimizde mücadelenin en önünde olmalıdır. Bu nedenle bütün parti tabanımızın ve seçmenlerimiz buna dikkat ederek bir seçicilik ortaya koyması gerekmektedir. Kariyer planlaması içinde olan arkadaşlarımız olabilir fakat milletvekilliği bir mücadele alanıdır’ dedi

'HER KADEMEDE MÜCADELE ETTİM'

Partinin her kademesinde emek verdiğini belirten Saygılı ‘ Yaklaşık 30 yıldır siyasal mücadelemde partimizin her kademesinde yer aldım. Mahalle delegeliğinden parti meclisine kadar her kademede yer aldım. Aday adaylığım söz konusu olduğunda ve seçilemediğimde hiçbir zaman küsmedim. Aday olmamam halinde ülkeye ilişkin mücadelem parti çatısı altında devam edecektir. Herkesten göstermiş olduğum bu çabaya destek bekliyorum. Uzun yıllardır verdiğim mücadele içerisinde ne kendimi ne ailemi ne de partimi üzecek bir hareket içerisinde olmadım. Genellikle uzlaşmacı bir kişiliğine sahibim. Bu nedenle partinin birliği ve bütünlüğü için mücadele ettim. Milletvekilliği için aday adayı olan bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Hiçbir zaman kimseyi kötülemedim bundan sonraki dönemde de bu şekilde devam edeceğim’ dedi

 Eski CHP PM üyesi Hüseyin Saygılı katıldığı Ahmet Özsoy ile "Yenigün'de Gündem" programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Özgecan'ın ailesine ve tüm vatandaşlara baş sağlığı diyerek başlayan Saygılı, AKP'nin politikalarından CHP'ye birçok konuda açıklama yaptı.

'Türkiye'nin ihtiyacı olan kardeşlik ve dayanışma'

Eski PM üyesi olan ve Parti Meclisi görevinden önce önce Adnan Menderes Üniversitesi'nde sigortacılık dersleri veren Hüseyin Saygılı programa Mersin'de katledilen Özgecan'ın ailesi ve tüm vatandaşlara baş sağlığı dileyerek başladı. Partinin kendisine verdiği doğu ve güney doğudaki görevleri yerine getirdiğini söyleyen Saygılı partide birçok görevde bulunmuş bir isim. İşte CHP İzmir 1. Bölge Aday Adayı Hüseyin Saygılı'nın konuşmasının satırbaşları;

"Geçen 2011 seçimlerinde genel merkez tüm adayları genel merkez belirlemişti. Dolayısıyla İzmir birinci bölgeden 6 ikinci bölgeden 7 milletvekili çıkardık, tamamı atanmıştı. Şimdi yarıdan daha fazla diyebiliriz. CHP iddialı bir parti biz İzmir'de 7yi 8i alabileceğimizi düşünüyoruz. Geçen yılla kıyasladığımız zaman olumlu ama günümüzde 3 kontenjanın kullanılmasını çok olumlu karşılamıyorum."

"Cumhuriyet Halk Partisi, iktidara yürümek isteyen bir parti. İktidar olurken de belli kadroların da dışarıda siyaset yapamamış örgütlerden gelememiş, çok kıymetli, bürokrasiden gelen arkadaşlarımız var, pekala onlara yer vermek gibi bir ihtiyaç var bunu da kabul etmemiz gerekir. Ancak 2 2 olsaydı daha iyi olurdu tabi. Biraz aday adayları arkadaşlarımız bakımından bir haksızlık olarak değerlendirebilir. Umut ediyorum ki bu sayıyı yine de en fazla 2 de tutarlar. Yine ön seçimden gelen arkadaşlarımızın değerlendirilmesi gibi bir şey söz konusu olabilir."

13 Şubat Boykotu'ndan önce gözaltına alınanlara da değinen Saygılı şu şekilde devam etti;  "Antidemokratik bir uygulama Faşizan bir uygulama AKP hükümetinin nereden nereye geldiğinin en önemli göstergelerinden bir tanedir. İktidar eğer demokrasinin imkanlarından yararlanarak iktidara gelip daha sonra demokrasiden geriye dönüş söz konusuysa, eğer halkına zulüm eder hale gelmişse, eğer toplum parçalanmak, ayrıştırılmak ve ötekileştirilmek istenirse, eğer toplum üzerine baskı uygulamak isterlerse o zaman, o toplumun en meşru hakkı olan direnme hakkını kullanma zamanı gelmiştir diyorum. Bu anti demokratik uygulamalara dur demenin zamanı geldiğini düşünmekteyim. O zaman sadece mücadele parlamenter sistemde yeterli gelmeyebilir. Toplum sokaklara alanlara kırmadan, dökmeden en meşru en temel demokratik hakkını kullanma zamanı geldiğini düşünmekteyim."

"Elbette başarabiliriz. Türkiye'nin ihtiyacı olan büyük kardeşliği, dayanışmayı yeniden sağlamak. Kimsenin ötekileştirilmediği bir sistemi önce tesis etmemiz gerekir. Bu çok kolay mı? Değil. 3 ana konu var Ekonomik, yoksulluk ve işsizliğin giderilmesi ve Kürt sorununun çözümü. Ülkemizde Alevi, Sunni, öteki, beriki diye giderek ayrıştık ve bu ayrışma üzerinden kendi seçmenlerini Konsolde eden bir AKP ile karşı karşıyayız. İktidara geldiklerinde sadece kendi seçmenlerinin başbakanı ve bakanlar kurulu gibi davrandıklarını biliyoruz. Hatta cumhurbaşkanı şu anda siyasal parti lideri gibi davranmaktadır. Anayasal suç işlemektedir."

Videonun tamamı;