Hem suç duyurusu yaptı hem de ağladı

CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında, iftar yemeğinde söylediği "Teröristler kadar bizler gururlu olmazsak, onurlu olmazsak bu ülkede büyük bir kırılma olur" sözleri nedeniyle suç ve suçluyu övme gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı'na Danıştay ve Yargıtay üyelerinin dörtte birini atama yetkisi verecek yargı paketine karşı da mücadele çağrısı yapan Yüksel'in, şehitler ve yargıyla ilgili sözleri sırasında gözleri doldu.

CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel, yönetim kurulu üyeleri ve ilçe başkanları ile birlikte İl Başkanlığı'nda basın toplantısı yaptı. Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen perşembe akşamı iftar yemeğinde yaptığı konuşmada söylediği, şöyle dedi:

"Teröristler kadar bizler gururlu olmazsak, onurlu olmazsak bu ülkede büyük bir kırılma olur" sözleri dinletildi. Yüksel yaptığı açıklamada, "Aziz şehitlerimize 'kelle' diyerek hakaret eden, şehit cenazelerinde yükselen haklı feryatlara 'Yaygara' sıfatını layık gören, ülkemizin birlik ve bütünlüğü için hayatını ortaya koyan fedakar asker ve subaylarımıza 'Terörist' yaftasıyla kurulan kumpasların mimarı olan Recep Tayyip Erdoğan, dün milletimize karşı ettiği hakaretlere bir yenisini ekledi" dedi.

Erdoğan'ın iftarda söylediği sözleri sert ifadelerle eleştiren Yüksel, şöyle konuştu:

"Teröristler kadar bile onurlu ve gurulu olmadığını ima ederek milletimize hakaret eden Erdoğan, kendi onur ve gurur ölçüsünü ortaya koymuştur. Erdoğan'ın onurunun ölçüsü terör örgütleri, gururunun ölçüsü de teröristlerdir. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden bu kişi halkımızın onuruna, şerefine, gururuna ağır bir hakaret etmektedir. Terör örgütü üyelerine iltifatlar düzerken, halkımızı alenen aşağılamaktadır."

Halk ve CHP'nin bu hakareti asla kabul edemeyeceğini belirten Yüksel, halkın onurlu ve gururlu olduğunu söyledi. Yüksel, "Onursuz ve gurursuz olanlar, PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlardır. Valilere talimat vererek terör örgütüne dokunulmasını engelleyenlerdir. Görevini kasten ihmal ederek şehirlerimizin cephaneliğe çevrilmesine göz yumanlardır. Şehirlerimize mayınlar, bombalar döşenirken bunu film izler gibi izleyenlerdir. PKK şehirlerimizde askere alma şubesi kurarken, karakol açarken, vergi mahkemeleri kurarken, korkakça görevini yerine getiremeyenlerdir. PKK ile doğrudan görüşenlerdir. 'Öcalan'ın düşünceleri bizim de düşüncelerimizdir' diyenlerdir. Kirli masalarda karanlık pazarlıklar yapanlardır. Ve halkımızın verdiği şerefli göreve ihanet edenlerdir" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştirilerini sürdüren Yüksel şöyle devam etti: "İktidarı boyunca terör örgütüne yardım ve yataklık eden Erdoğan, halkımıza karşı işlediği suçlar ve ettiği hakaretler nedeniyle mutlaka hesap verecektir. 'Bu halkın teröristler kadar bile onuru ve gururu yoktur' diyen Erdoğan'ı aziz halkımıza tevdi ediyor, onur ve gurur kavramları ağzına yakışmayan bu şahsa en güzel cevabı halkımızın vereceğine inanıyoruz."

Yüksel, suçu ve suçluyu övdüğünü söylediği Erdoğan hakkında Başsavcılıklara suç duyurusunda bulunacaklarını da açıkladı. Yüksel, "Başta şehit yakınları ve gaziler olmak üzere, ülkenin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkan herkesi, üniversiteleri, meslek odalarını, sivil toplum örgütlerini, sanayi ve ticaret odalarını, sendikaları ve tüm halkımızı suç duyurusunda bulanmaya davet ediyorum. Avukatlarımız suç duyurusu metni hazırladı. İsteyen kişilere vereceğiz. Çağrı yaptığımız kurumlara da göndereceğiz" dedi.

YARGI PAKETİNE TEPKİ

TBMM gündemindeki yargı paketine de dikkat çeken Yüksel, bunun Danıştay ve Yargıtay'ı tamamen yok etme kanun tasarısı olduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanı'nın yani Reisicumhur'un kendisine yakın çevreler tarafından 'cumhur'u bir tarafa atılarak 'reis' diye dillendirilmeye başlandığını belirten Yüksel şunları söyledi:

"CHP izin vermeyecek. Ama yasa tasarısı geçerse yakın çevresinin dillendirdiği şekliyle bundan sonra bağımsız, tarafsız Türk yargısı yok olacak. Reis'in yargısı olacak. Yüksek yargıyı lağvederek, üyelerin tamamını görevden alarak, dörte birinin Reis-i cumhur tarafından atanmasını, AKP'li devlet kadroları tarafından atanmasını sağlayacaklar. Yüksek yargı da tamamen kontrol edilmiş olacak. Bu operasyon. Humeyni öncesi İran'da yaşanan son günlere benzeyen, tamamen yargıyı, yasamayı tek kişinin kontrolüne geçirmeyi sağlayan gelişme olacaktır. Buna izin verirsek Türkiye'nin geleceği yok demektir. Bir çağrı da bunun için yapıyoruz. Koskoca yargı dünyasını üç beş yandaş yargıç eliyle, bunların kararlarıyla zan altında tutmaya kimsenin hakkı yok. Yargı dünyasının büyük bölümü bizim gibi düşünüyor. Namuslu yargıçlara çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye'de adalet ve hukukun yaşaması için her türlü mücadeleye hazırız. Türkiye'de hukuk ve adalete sahip çıkmaya hazırız. Siz de gelin birlikte mücadele edelim."

Bu sözlerden sonra Yüksel'in, gözleri yaşardı. Bir süre sessiz kalan Yüksel, hem teröristlere yönelik açıklamalar ve şehitler hem de yargıyla ilgili gelişmelerden dolayı Türkiye'nin geleceğine yönelik herkesin yüreğinde duyması gereken duyguları duyduğunu söyledi.

(DHA)