Yukarı
103694

'Arap dünyası Suriye ile Türkiye arasındaki krize tepkisiz kaldı'

08 Ekim 2012 11:34

Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gerginlik konusunda Arap dünyasından kısık sesli başsağlığı mesajları ve sükûnet çağrıları dışında büyük tepkiler gelmedi. Londra Metropolitan Üniversitesi’nden Orta Doğu Siyaseti uzmanı ve BBC Arapça analisti Dr. Said Şehata saldırının hemen ardından Mısır dışişleri bakanının yaptığı klasik soğukkanlılık çağrısı dışında Arap dünyasından kayda değer bir tepki gelmediğini belirtiyor.

Suriye’nin kendisinden bile başsağlığı dilemek dışında açık bir özür gelmediğini de hatırlatan Şehata, bunu “Türkiye’nin de, NATO ya da ABD’den bir görev verilmediği takdirde, tek başına hareket edemeyeceğini tüm Arap dünyası biliyor.” diye yorumluyor.

Şehata’ya göre Rusya, Çin ve dahi İran’ın desteğinin Suriye’nin arkasında olduğu ve ABD Başkanlık seçimleri gündemdeyken, askeri bir saldırının söz konusu olmayacağı bölgesel ve uluslararası yapıyı az çok bilen herkes için açık.

Şehata, “Mevcut tavrın sadece Suriye’ye gözdağı amaçlı bir tehdit olduğu da, askeri harekât olabileceğini düşünmenin naif olduğu da aşikâr” diyor.

Suudi Arabistan ve Katar’ın; Suriye’ye askeri müdahaleyi desteklediğini herkesin bildiğini belirten Şehata ekliyor:

“Mısır, Libya’da olduğu gibi Suriye’ye dışarıdan askeri müdahalenin bölgeyi sürükleyeceği durumu bildiğinden, bu fikre başından beri karşı.”

Ayrıca böyle bir durumda Suriye’de görevi devralabilecek bir alternatif olmadığını da vurgulayan Şehata, “Bölgedekiler açısından esas kaygı Esad hükümeti devrildiği halde yerine bölgedeki diğer örneklerde olduğu gibi bir İslamcı hükümetin gelme ihtimali” diyor.

Esad öldürülürse

Arap dünyasında Libya, Tunus ve Mısır gibi Arap Baharı ayaklanmalarının yaşandığı benzer örneklerin, beklenilen sonuçları getirmediği ve hayal kırıklığı yarattığı algısı olduğunu da belirtiyor Şehata. Bu durumda da Esad hükümetine ciddi bir alternatif yaratılamadığı bir ortamda Arap dünyasının da en az Batı kadar askeri çözümün karşısında olduğuna dikkat çekiyor.

Şehata’ya göre kısa sürede müdahaleye yol açabilecek tek bir ihtimal var: “Bir şekilde Esad ortadan kaldırılır ya da öldürülürse, o zaman işler değişir ve değişim kaçınılmaz olur. O zaman uluslararası aktörler harekete geçmek zorunda kalır.”

Türkiye güçlü ama yalnız

Said Şehata, Türkiye'nin tek başına hareket edebilecek durumda olmadığı görüşünde.

ABD seçimlerinin kapıda olduğu ve bölgede “bahar yorgunluğu” yaşanan bir dönemde Batı kadar, bölge ülkeleri ve halkının da askeri çözümlerden çekindiği görülüyor.

“Türkiye’nin de kendi başına yapabileceği bir şey yok. Türkiye de, İran ve İsrail gibi bölgenin büyük bir ekonomik gücü. Bu algı beraberinde Türkiye’nin bölgeye hâkim olması kaygısını da getiriyor” diyor Şehata.

Ona göre Arap Baharı sürecinin başlamasından ya da Suriye’yle yaşanan krizden önce de, şimdi de Türkiye’nin Osmanlı egemenliğini yeniden kurmaya çalışacağı ya da hâkimiyet alanını genişletmeye çalışacağı gibi korkular var:

“Suriye konusunda Türkiye’ye destek verebilirler, çünkü Esad hükümetinin devrilmesini istiyorlar. Ama bunun dışında Arap ülkelerinde Türkiye, Erdoğan hükümetinin yapısını yaymaya çalıştığı kaygılarıyla birlikte anılıyor.”

Ancak Şehata, endişelere rağmen, bölgedeki meselelerin çözümünde Türkiye’yi sürecin dışında bırakma ihtimali olmadığını da eklemeden geçmiyor.

“Çünkü evet, Türkiye bölgenin en büyük güçlerinden biri. Yine de kendi çözüm anlayışını dayatmaya çalıştığı takdirde, destek görmeyecektir” diye konuşuyor.

İran ve İsrail’in çıkarına

Türkiye-Mısır ilişkileri konusunda çalışan ve Kahire merkezli El Ahram Vakfı tarafından yayımlanan Demokrasi dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Beşir Abd El Fettah da “Mısır, Orta Doğu’da iki Müslüman ülke arasında askeri bir karşılaşmaya sıcak bakmıyor” diyor.

Fettah, bu durumdan İran ve İsrail’in kârlı çıkacağını bildikleri için, özellikle güçlü elit kesimin Türkiye ve Suriye arasında bir askeri karşılaşmanın daha gergin boyutlara ulaşmasından endişe duyduğuna işaret ediyor.

Halk arasında ve iktidar düzeyinde sorunun uzamasının da daha başka krizlere yol açabileceğine dair kaygılar olduğunu da ekliyor.

Yakın zamanda Suriyeli Kürt nüfusunun özerkliğini ilan etmesinin yarattığı tartışmalara atıfta bulunan Fettah, “Türkiye ile Suriye arasında yaşanacak bir karşılaşmanın, örneğin Kürtlerle ilgili ikilem ya da etnik meseleler gibi daha başka krizlerin devamına ve derinleşmesine neden olabileceğini” de düşündüklerini söylüyor.

Mısır-Suriye güvenlik anlaşması

Fettah’ın dikkat çektiği bir başka mesele de Mısır ve Suriye arasında bir savunma anlaşmasının söz konusu olduğu.

Ancak Fettah, yaşanan süreçte Beşar Esad rejimi algısının, Suriye Devleti tarifinden tamamen uzak olduğundan, anlaşma bağlamında Mısır hükümetinin Suriye rejimi ile Suriye Devleti olgularını birbirinden ayıracağını düşündüğünü belirtiyor.

Mısır hükümetinin krizin büyümesini önleyebilmek adına, konuyla ilgili Türkiye ve Suriye arasında arabuluculuk yapmaya girişmesi ihtimaline değinen Fettah’a göre Mısır, Beşar Esad’ın devrilmesini sağlayacak, belli bir düzeydeki askeri müdahaleyi kabul edebilir - özellikle Arap Birliği şemsiyesi altında olacaksa.

“Ancak Suriye’nin işgaline ya da eyaletlere bölünmesine Mısır asla rıza görmeyecektir” diyor.
Mısır’ın iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi dün Türkiye’nin saldırıya tepkisini anladıklarını açıkladı.

Fettah halk arasında “Mısır’ın yeni hükümeti Türkiye’den ya da dış dünyadan Suriye’ye herhangi bir askeri müdahaleyi kabul ediyor mu?” sorusunun halk arasında zaten tartışıldığını anlatıyor ve “Halk genel olarak mümkün olduğunca askeri müdahalelerden uzak durulması gerektiğinde hem fikir” diyor. (Onur Burçak Belli, BBC Türkçe)



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Magnum dondurmaları iki ülkede toplatılıyor

İngiltere merkezli hızlı tüketim devi Unilever, Magnum'un bademli dondurmasını geri çağırdı. 100 gramlık ve 3'lü paketler şeklinde satılan ürünlerde, olası plastik ve metal parça bulunma ...

Kırgızistan’dan Tik Tok kararı

Kırgızistan Çin merkezli popüler sosyal medya uygulaması TikTok'un yasaklanmasına yönelik alınan kararın uygulamaya konulduğunu duyurdu.


ABD basını: İsrail, İran'a misilleme planlarını iptal etti

Orta Doğu, İsrail'in İran'ın saldırılarına yanıtını diken üstünde beklerken ABD basınında, İsrail'in bu hafta İran'a karşı yapmayı planladığı 2 misilleme saldırısını iptal ettiği öne sürü...

Ermenistan'da 1915 olayları tartışması büyüyor

Ermenistan basınında yer alan haberlere göre, Ulusal Meclis Savunma ve Güvenlik Konuları Daimi Komitesi Başkanı ve iktidardaki "Sivil Sözleşme" milletvekili Andranik Koçaryan, 1915 olayla...


Devrik lider Suu Kyi ev hapsine alındı

Cunta yönetimi uluslararası kamuoyunda sert tepkiyle karşılanan demokrasi karşıtı hareketin ardından başlayan kitlesel protestoları şiddetle bastırmış, darbe karşıtı gösterilerde çok sayı...

Hollanda Parlamentosu'ndan Türkiye kararı

Hollanda Parlamentosu, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonunun, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile iş insanı Osman Kavala'nın derhal se...


Yanardağ patladı, binlerce kişi tahliye edilecek

Endonezya Ulusal Afet Merkezi (BPBD) Sözcüsü Abdul Muhari, yaptığı açıklamada, patlama nedeniyle bölgeden 11 binden fazla kişinin tahliyesine karar verildiğini, ayrıca 29 Nisan'a kadar "a...

Prens Harry bağlarını tamamen kopardı...

Kraliyet Ailesi'nin olaylı ismi Prens Harry, son hamlesiyle evini resmen terk ettiğini gösterdi. Meghan Markle ile gösterişli bir düğünle evlendikten sonra sık sık Kraliyet Ailesi'nin kar...


Çöl şehri Dubai'de sel felaketi: Nedeni bulut tohumlaması mı?

Dubai’de son 75 yılın en şiddetli yağışlarıyla birlikte büyük sel olayları yaşanması, normalde çok kurak olan bölgede soru işaretlerine yol açtı. "Çöl şehri" Dubai, Birleşik Arap Emirlikl...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR