Yukarı
95039

Sana dün Madrid'den baktım aziz İstanbul

22 Mart 2013 09:52

Madrid’deyiz. Hayır, Real Madrid- Galatasaray maçı için değil. Çok daha büyük bir rekabetin (evet öyle) ilk ayağı için. Olimpiyat adaylığında da eşleşti Madrid’le İstanbul . Ve görünen o ki bu da en az futbol arenasındaki kadar zorlu bir süreç olacak.

Muhtemelen daha da zorlu. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) Değerlendirme Komisyonu önce Tokyo’yu oturttu sorgulama masasına. Şimdi de Madrid’i... Hemen ardından da, önümüzdeki hafta İstanbul aynı sınava girecek. Aday şehirlerin hazırlık komiteleri için belki de en kritik zamanlar. Her şeyi futboldan ibaret olarak görenler için şöyle bir benzetme yapalım: İkinci yarının en kritik dakikaları ve burada bir gol çok önemli.

Soruyu şöyle sorarsak insan karamsarlaşıyor: Madrid’in İstanbul’dan ne fazlası var? Bir anda karşınıza kocaman bir spor kültürü, yüzde 80’i bitmiş tesisler ve müthiş bir altyapı çıkıyor. Ama doğru soru bu değil. Nasıl yapacaklar peki? Evet, İspanya ekonomisi zor günlerden geçiyor. Belediye Başkanı Botella’nın iyimserliğinin aksine 600 milyon dolar borcu olan bir şehirden bahsediyoruz.

Gerçi tarihin en az bütçeli olimpiyat oyunlarından biri olmaya adaylar ve Türkiye bu açıdan daha zorlu bir bütçe işine girecek, bu kesin. Gelin görün ki bu da doğru soru değil. İyi de doğru soru ne peki? Pek çok büyük organizasyonun alınmasında önemli rol oynayan, bu işlerin piri sayılan Terence Burns’den öğrendik onu.

Doğru soru şu: Neden yapsınlar?
Nasıl, ne şekilde, kiminle, neyle değil... Neden! O yüzden Madrid Olimpiyat Komitesi de IOC yetkililerine her şeyi gösteriyor, her şeyi anlatıyor, rakamlar, veriler havada uçuşuyor ama anlatmak için çırpındıkları şey başka. Neden hak ettiklerini göstermek istiyorlar. “Bu kez Madrid. Çünkü...” diye başlıyorlar. Hatta gönüllüleri bile bu şekilde cezbetmek istiyorlar. Sloganları gayet duygusal: “Sevginizi göstermenize ihtiyacımız var.” Amaçları da açık. Gelecek nesillerin spor aşkına yeniden esin kaynağı olmak. Barselona’nın bıraktığı yerden bayrağı devralmak yani. Bunu bir ödül olarak görüyorlar.

Yılların spor kültürünün bir takdiri...
Oysa ekonomik sorunları cidden büyük Madrid’in. Ne kadar az parayla işi kotaracak olurlarsa olsunlar (üç şehir arasında en az; 1.9 milyar dolar), iki gençten birinin işsiz olduğu bir toplumu bu iş için para harcamaya ikna etmek kolay değil. Nitekim, komitenin ziyaretinin ikinci gününde, sulusepken havaya inat protestocular var. Üçüncü gün daha da kalabalıklaşıyorlar. “Bize iş vaat ediyorlar ama inandırıcı değil. Kriz yakamıza yapışmışken bu yükü kaldıramıyoruz. Pekin ya da Atina gibi büyük tesisler çöplüğüne dönmek istemiyoruz” diyorlar. Haksızlar mı? Pek değil gibi sanki. Madrid Adaylık Komitesi’nin buna da cevabı var aslında. Ekonomik açıdan olimpiyatı bir fırsat olarak görüyorlar. Ama buna kendileri bile inanmakta zorlanıyor. Zaten yumuşak karınları da bu konu.

Belki şehre olimpiyat gelir
Evet, Madrid olimpiyatı istiyor, hatta belki hak ediyor da... Ama söyledikleri gibi gelecek nesillerin spor aşkına ilham kaynağı olmaktan ziyade ekonomiye hareket getirecek bir hamle olarak istiyorlar. Oysa bunun bir garantisi yok, geçmişte olimpiyat yüzünden batan ülkeler bile söz konusu. Garanti olan o şehre sporu sevdirmenin bir vesilesi olarak olimpiyatı yapmak. Yani bir ekonomiyi kurtarıcı ya da sportif ödül olarak değil.

Bir vesile, bir ilk adım olarak olimpiyat.
Tokyo hem hazır-nazır hem organize. Madrid zaten sporun anavatanının sporla dolu başkenti. Ekonomik açıdan sıçrama için buna ihtiyaçları var. Ama İstanbul aç. İyi bir organizasyona da, sonrasında da kullanılabilecek yaşayan tesislere de, yepyeni bir spor kültürüne de...

Belki şehre olimpiyat gelir ve bir güzel spor ruhu yaratılır. Asıl soru ‘neden’se bundan daha iyi bir neden var mı? Bakalım bu nedensellik bağını biz nasıl kuracağız ve gerçekten olimpiyatı neden istiyoruz sorusuna anlamlı bir cevap bulabilecek miyiz?
Haftaya hep birlikte anlayacağız.

‘İSTANBUL’ DİYORLAR

Madrid’in değerlendirildiği geziye üç grup gazeteci eşlik ediyordu. Yerel basın, aday ülkelerin basın mensupları ve diğerleri. O yüzden hem İspanyol hem Japon hem de diğer meslektaşlarımızla konuşma fırsatı bulduk. İspanyolların neredeyse tamamı bizi favori görüyor. Japonlar “Biz hazırız ama neden istiyoruz bunu kamuoyuna anlatmakta zorlanıyoruz,” diyorlar. İsmini vermek istemeyen tecrübeli bir Amerikalı gazeteci ise tabloyu şöyle değerlendiriyor: “Evet, Madrid hazır. Tokyo güçlü. Ama bu işler spor kadar siyaset alanını, konjonktürü, ülke/kıta dengelerini de ilgilendiriyor. O yüzden siz favorisiniz.”

TEPKİDE GÜZELLİK

Madrid’in olimpiyat sınavının ikinci gününde otel önünde protestolar karşıladı bizi. 20-30 kişilik grup açık açık olimpiyat istemediğini söylüyordu. “Oyunlar gelsin ama ‘bizinıs’ gelmesin. Olimpiyatlarla derdimiz yok, Madrid fakir, buraya istemiyoruz” diyorlardı. Polis kontrolü altında. Olaysız, müdahalesiz... Sadece bu değil.

Madrid Belediye Başkanı Ana Botella ve Madrid 2020 Adaylık Komitesi Başkanı Alejandro Blanco’nun basın toplantılarında yerel basından da sorgulayıcı ve iğneleyici sorular geldi. Israrla “Bu ekonomik koşullarda nasıl yapacaksınız” diye sordular. İkna olmadılar. Komite de makul cevapladı.

Sinirlenmeden, bozulmadan... İspanya’nın demokratik olgunluğuna vurgu yaptılar bol bol. Saygı duyduk vallahi. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duydukları bu günlerde (!) bunları böyle karşılamak eğer olimpiyatı almak için önemliyse, yani olimpiyata ev sahipliği yapmak demokratik olgunluğa katkı verecekse hemen yapalım şu işi.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi...

Trendyol Süper Lig’de 34. Ve 35. Hafta müsabakalarının programı belli oldu. Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi 27 Nisan Cumartesi günü oynanacak. Trendyol Süper Lig'in 34 ve 35. haftasında oynan...

Sokol Cikalleshi, Konyaspor tarihinin en iyi yabancı golcüsü

Konyaspor'un Süper Lig'deki performansını yükselten yabancı santrfor Sokol Cikalleshi, yeşil-beyazlı takımda en çok gol atan yabancı oyuncu ünvanını kazandı. Takımının ligdeki 15. sıradak...


İbrahim Akdağ, Fenerbahçe maçı öncesi iddialı konuştu!

EMS Yapı Sivasspor'un değerli orta saha oyuncusu İbrahim Akdağ, Süper Lig'in 33. haftasında Fenerbahçe ile kendi sahalarında yapacakları karşılaşmayı kazanma arzularını ve bu galibiyetle ...

Kayserispor'da Julian Jeanvier ameliyat oldu

Kayserispor'un, Jeanvier'in ameliyatıyla kulübün resmi sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, "17.04.2024 tarihinde Kayseri Acıbadem Hastanesi'nde Prof. Dr. Sinan Karaoğlu tarafın...


Süper Lig'de 33. Hafta: Beşiktaş-MKE Ankaragücü ile başlıyor

Trendyol Süper Lig'e 33. hafta heyecanı Beşiktaş ve MKE Ankaragücü karşılaşmasıyla start alıyor. 20 Nisan'da gerçekleşecek haftanın diğer önemli maçları için detaylar... Haftanın açılış m...

Bayern Münih yarı final biletinin sahibi oldu

UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanşında ilk maçta 2-2 berabere kaldığı Arsenal'ı sahasında 1-0 mağlup eden Bayern Münih yarı final biletinin sahibi oldu.


Trabzonspor'da eskiler, yenileri geride bıraktı! Gol yollarında...

Trendyol Süper Lig'de son iki sezondur sportif istikrarın yanı sıra kadro istikrarı da arayan Trabzonspor'da, sezon başında kadroya dahil edilen oyuncular gol yollarında eskileri geçemedi...

Dursun Özbek, Fenerbahçe'ye sataştı: Pis bir oyun oynanıyor

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Bankalar Birliği borcunun kapatılması ve Kemerburgaz Tesisleri'ne taşınma planları hakkında açıklamalarda bulundu. Özbek, Süper Kupa maçıyla ilgili Fener...


Altay'da camia kurtuluş planı için toplanıyor

1'inci Lig'de küme düşmesi kesinleşen Altay'da camianın önemli isimleri yarın bir araya gelip kulübün kurtuluşu için yol haritası çizecek. TFF 2'nci Lig'e son kongrede 664 milyon 918 bin ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR