Yukarı
102652

893 Türk Kobay, İlaç Şirketlerinin Kurbanı Oldu

23 Aralık 2011 14:21

Amerika'da yaptıkları araştırmalarda ürettikleri ilacın yararlı olduğuna dair herhangi bir onay almayan dev ilaç şirketlerinin aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bir çok ülkede insanlar üzerinde deney yaptıkları iddia edildi.

Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen ilaç deneyleri tüm dünyada dev kampanyalar yürütülürken Amerika’nın 1 milyonu aşkın tirajlı dergisi Vanity Fair bu yılın Ocak ayındaki sayısında, “Ölümcül ilaçlar” başlığıyla dünyanın dört bir yanında insanlar üzerinde gerçekleşen ilaç deneylerini haber yapmıştı.

Haberde ABD’deki birçok ilaç şirketinin yasalardan kaçınmak ve araştırma maliyetini düşürmek için, insanlarla yapılan deneyleri fakir ülkelere taşıdığı ve bunlardan Türkiye’nin 6’ncı sırada yer aldığı belirtildi.

İngiliz The Independent gazetesi Türkiye’de Ocak 2007 - Aralık 2010 tarihleri arasında yapılan ilaç deneylerinde kobay olan binlerce kişiden 893’ü hayatını kaybettiğini yazdı. Bu rakam Hindistan’da 1700’ü aşarken Meksika’da da 1500’e yakın kobayın öldüğü belirtildi.

Gazete, sadece Hindistan’da bir yıl içinde gerçekleşen 1600 klinik deneyde 150 bin kişinin para karşılığı ya da tedavi umuduyla kobay olmayı kabul ettiğini yazdı.

Habere göre, yasaların çok gevşek olduğu Hindistan’da bu kobaylar arasında okul çağındaki genç kızlar da bulunuyordu ve 13 yaşındaki Sarita adlı bir genç kız, ailesinin bilgisi dışında kobay olarak kullanılırken akciğerlerinin iflas etmesi sonucu hayatını kaybetti.

TÜRKİYE DÜNYADA 6’NCI
ABD’deki sıkı denetimler nedeniyle deneylerini ve insanlar üzerindeki klinik testlerini yasaların nispeten daha gevşek olduğu az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere kaydıran batılı ilaç şirketleri de şöyle sıralandı: Pfizer, Bristol Myers, PPD, Squibb, Amgen, Bayer, Eli Lilly, Quintiles, Merck, KGaA, Sanofi-Aventis, Wyeth. Vatan'ın haberine göre; Türkiye klinik deneylerin en fazla yapıldığı 6’ncı ülke.

İlaç şirketleri, Amerika’da yapılan araştırmalar sonucunda ürettikleri ilacın yararlı olduğuna dair herhangi bir onay alamazlarsa, bunların yerine Türkiye, Hindistan, Fas, Romanya, Çin gibi ülkelerde yapılan klinik deneyler yürütüyorlar.

Burada denekler daha ucuz ve bilinçsiz olduğu için tehlike olasılığı yüksek ilaçlar bile rahatlıkla test ediliyor, olumsuz sonuçlar alınması halinde daha az sorun yaşanıyor. Yani yabancı ülkelerdeki Sağlık Bakanlığı’ndan onay alarak yapılsalar da deneklere zarar verme olasıkları daha yüksek olan ilaçlar deneniyor.

Türkiye’de şimdiye dek gerçekleştirilen klinik deneylerin sayısı 716’yı buldu. Ancak bu deneylerde en az 10 Türk denek kullanıldığı düşünülürse kobay Türkler’in sayısının 7 binden fazla olduğunu söylemek mümkün. Sadece 2007-2008-2009-2010 yıllarındaki deneylerde 893 kişinin öldüğü düşünülürse olayın dehşeti de artıyor.

‘CANLARINA OKURUZ’
Sağlık Bakanlığı, ABD’li ilaç firmalarının, Türkiye’deki insanlar üzerinde para karşılığında ilaç deneyleri yaptırdığı iddiası üzerine bir açıklama yapmış ve klinik deneylerin hem Sağlık Bakanlığı hem etik kurullar tarafından denetlendiğini, deneklere para verilmesinin de yasak olduğunu belirtmişti.

Yetkililer, etik kurul onayı olmadan yapılan araştırmaların 3 yıla kadar hapisle cezalandırıldığını ifade etti. Bakanlık, “Türkiye bu konunun en sıkı denetlendiği ülkelerden birisi. Ölüm, hastalık olsa canına okuruz” dedi.

‘TÜRKİYE’DE RAKAM BİNLERCE KİŞİYE ULAŞIR’
İngiltere’nin prestijli gazetelerinden The Independent’in Hindistan’da ilaç firmalarının insan kobaylar üzerindeki deneylerini konu alan haberi ilaç sektörünün yeniden tartışılmasına yol açtı. Klinik Farmakoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cankat Tulunay ‘Kobay dehşeti’ne ilişkin şunları ifade etti:

“Gönüllü olarak Türkiye’de ilaçlara kobay olan binlerce insan var. İmzaladıkları formlarla ölümle sonuçlanabilen deneylere maruz kalıyorlar. Bundan daha da tehlikelisi hastanın ve hastanın yakınlarının haberi olmadan ilaç şirketleri aracılığıyla doktorlar tarafından gizlice yapılan ilaç araştırmaları.

Örneğin Nijerya’da Pfizer’in gizli yaptığı ve piyasadan kaldırılan Trovan isimli antibiyotik araştırmasında onlarca çocuk öldü. Bu olay dolayısıyla şirket Nijerya hükümeti ve hasta sahiplerine çok yüklü tazminatlar ödedi.

Amerika’da FDA uzun yıllar ciddi septik şokta etkili olduğu iddia edilen ve Türkiye’de 20 mg’lı flakonun 2 bin 170 TL’den satılan XIGRIS LILLY firması tarafından piyasadan çekildi. SGK milyonlarca lirayı bu ilaca döktü. İlaçları denetlemek için kurulan etik kurulunda hiç deneyimi olmayan ve klinik değil ‘veteriner’ farmakologlar var.

Tam tersi durumlar da söz konusu örneğin Sanofi-Aventis firması üretimi olan ‘Ketek’ adlı antibiyotik için sahte, kağıt üzerinde araştırmalar yaptı. Bu durum dolayısıyla da çok insan hayatını kaybediyor. Dolayısıyla Türkiye’deki rakam binlerce kişiye ulaşır.” (Vatan)



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ankara'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan ile bir araya geldi.

Rusya Karabağ'dan çekiliyor! Bölgesel gerilim tırmanacak mı?

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Karabağ'daki Rus barış gücü askerleri hakkında açıklamada bulundu. Peskov'a, Rus birliklerinin Karabağ'dan çekilmeye başladığına dair haberler soruldu. Pesk...


Magnum dondurmaları iki ülkede toplatılıyor

İngiltere merkezli hızlı tüketim devi Unilever, Magnum'un bademli dondurmasını geri çağırdı. 100 gramlık ve 3'lü paketler şeklinde satılan ürünlerde, olası plastik ve metal parça bulunma ...

Kırgızistan’dan Tik Tok kararı

Kırgızistan Çin merkezli popüler sosyal medya uygulaması TikTok'un yasaklanmasına yönelik alınan kararın uygulamaya konulduğunu duyurdu.


ABD basını: İsrail, İran'a misilleme planlarını iptal etti

Orta Doğu, İsrail'in İran'ın saldırılarına yanıtını diken üstünde beklerken ABD basınında, İsrail'in bu hafta İran'a karşı yapmayı planladığı 2 misilleme saldırısını iptal ettiği öne sürü...

Ermenistan'da 1915 olayları tartışması büyüyor

Ermenistan basınında yer alan haberlere göre, Ulusal Meclis Savunma ve Güvenlik Konuları Daimi Komitesi Başkanı ve iktidardaki "Sivil Sözleşme" milletvekili Andranik Koçaryan, 1915 olayla...


Devrik lider Suu Kyi ev hapsine alındı

Cunta yönetimi uluslararası kamuoyunda sert tepkiyle karşılanan demokrasi karşıtı hareketin ardından başlayan kitlesel protestoları şiddetle bastırmış, darbe karşıtı gösterilerde çok sayı...

Hollanda Parlamentosu'ndan Türkiye kararı

Hollanda Parlamentosu, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonunun, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile iş insanı Osman Kavala'nın derhal se...


Yanardağ patladı, binlerce kişi tahliye edilecek

Endonezya Ulusal Afet Merkezi (BPBD) Sözcüsü Abdul Muhari, yaptığı açıklamada, patlama nedeniyle bölgeden 11 binden fazla kişinin tahliyesine karar verildiğini, ayrıca 29 Nisan'a kadar "a...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR