DİSK’e bağlı şubeler yarım gün iş bıraktı

EGE’NİN SESİ/ MUKADDES AYTEMİZ, MUSTAFA GEZĞİN- DİSK’e bağlı şubeler tarafından düzenlenen“KIDEM TAZMİNATINA sahip çıkıyoruz” adı altında yarım gün iş bırakma eylemi, bugün saat 13:30’da Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşti.

Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan “KIDEM TAZMİNATINA sahip çıkıyoruz” etkinliğinde DİSK’e bağlı şubeler yarım gün iş bırakacak. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve DİSK Genel Başkan yardımcısı ve GENEL İŞ Genel Sekreteri Cafer Gonca’nın konuşma yaptığı etkinlikte; Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanında olduklarını ve Adalet Yürüyüşü’ne destek verdiklerini açıkladılar.

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı konuşmasında:

“GÜCÜN YETİYORSA TAŞERONU KALDIR KIDEMİ DEĞİL”

“Bugün yarım günlük iş bıraktık. Burada bildirilerimizi okunduktan sonra hepimiz evlerimize gideceğiz ve üretimi durdurduğumuzu tüm Türkiye’ye göstereceğiz. Buradan kendilerine emek sendikasıyım diyen TÜRK İŞ, MEMUR SEN ve HAK İŞ Sendikalarına sesleniyorum; bu ayak seslerinin bir gelişi var. Biz bir günde, iki günde hayatı durduracağız. Gerekirse İzmir’de yaşamı da durduracağız fakat çocuklarımızın hakkını kimseye yedirmeyeceğiz. Kıdem sadece bizim değil çocuklarımızın da geleceğini ilgilendiriyor. Dün zeytinimize el uzatan hükümet bugün de kıdemimize et uzattı. Her şeyden öte şimdide adaleti ortadan kaldırmak için el uzattılar. Kıdeme, zeytine, adalete sahip çıkacak mıyız? Ve buradan hükümete sesleniyorum; kıdemi değil taşeronu kaldır” ifadelerini kullandı.

Memiş Sarı, “DİSK’in çağrısıyla bugün buraya gelen tüm siyasi partilere, emek örgütlerine, KESKE, KAMU İŞ’e, emek ve demokrasi bileşenlerine, hayır birleşenlerine buradan selam olsun. Ayrıca buradan “Adalet Yürüyüşü” yapanlara da selam olsun, destekçileriyiz” dedi.

DİSK Genel Başkan yardımcısı ve GENEL-İŞ Genel Sekreteri Cafer Gonca, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye işçi sınıfının şanlı direnişi, 15-16 Haziran Direnişi’nin üzerinden 47 yıl geçti. DİSK’in kapısına barajlarla kilit vurmak isteyen hükümete ve sermaye sınıfına karşı işçiler bir olarak, dayanışmayla bu girişime hayır dediler. İşçilerin sendikalarda özgürce örgütlenmesini ve sendikal haklardan özgürce yararlanmasını engellemeyi hedefleyen kanuna karşı gelişen direniş yaklaşık 47 yıldır işçi sınıfına rehberlik ediyor.

15 Temmuz 2016’daki karanlık darbenin ardından ilan edilen OHAL ve OHAL’e dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler(KSK), işçi sınıfının sendikal haklarına, tarihsel kazanımlarına ve iş güvencesine yönelmiştir. Darbecilere ve terörle mücadele söylemiyle yaklaşık 150 bin kamu çalışanı kanun hükmünde kararnamelerle ihraç edilmiştir. İçlerinde akademisyenlerinde olduğu kamu çalışanlarının hak arama yolları tümüyle kapatılmış, özlük hakları gasp edilmiş ve yılların emeğine iktidarca el konulmuştur.”

GREV YASAKLARINA KARŞI 15-16 HAZİRAN

Gonca, “Olağanüstü hal hükümetine dönüşen siyasi iktidarın, darbecilerle mücadele söylemiyle, darbeyle ilgisi olmayan sendikal hak ve özgürlükler alanına da el atmıştır” dedi. Gonca, Türkiye’de işçilerin greve çıkmasının yasak olduğunu, bunun nedeninin de grevler başlamadan Bakanlar Kurulu’nun grev erteleme kararı yazılı hale geldiğini belirtti.

Yapılan tüm müdahalelere rağmen, işçi sınıfının direnişinin daha da güçlendiğini söyleyen Gonca, grev yasaklarına karşı 15-16 Haziran’ın ışığında direneceklerini ifade etti.

Cafer Gonca, “Taşeron işçiliğini ortadan kaldırmayı ve şirket işçilerine devlet kadrosu vermeyi seçim vaadi yapan siyasi iktidar seçim sonrasında ipe un sermiştir” hükümeti eleştirdi. Gonca “çözüm arıyoruz” sözlerinin işçileri oyalama taktiği olduğunu söyleyerek, işçilerin umutlarıyla oynayanların 15-16 Haziran’ın ışığında kadro hakkı için direnmenin hak olduğunu vurguladı. Amacın kıdem tazminatını bireysel fona dönüştürmek olduğunu ve iş güvencesinin son kalesinin yok edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Gonca, işçi sınıfının fona onay vermediğini, sermayenin kıdem tazminatını tümüyle kaldırması talebinin de fonu bir kaynak olarak gören hükümetin dayatması olduğunu ve bunu işçilerin kabul etmeyeceğinin altını çizdi.

“ARTIK YETER”

Gonca, “bu ülkede sadece emek değil, doğa da sermayenin yağmasının hedefi oluyor. Kıyılarımıza, meralarımıza, derelerimize, ormanlarımıza, zeytinlerimize göz dikiyor. Artık yeter! Bizler OHAL’in kaldırılmasını; ülkenin kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmesine son verilmesini istiyoruz. Kıdem tazminatı fonu kurma girişiminden vazgeçilmesini; tüm işçilerin kıdem tazminatından yararlanmasın için süre koşulunun kaldırılmasını ve tazminata devlet güvencesinin gelmesini istiyoruz” dedi.

Gonca, Adalet Yürüyüşü’nü desteklediklerini şu sözleriyle ifade etti: “Cumhuriyet Halk Partisi’ni başlatmış olduğu Adalet Yürüyüşü’nde; adaletin ve hukukun tüm evrensel değerlerin korunduğu ve herkesin eşit muamele gördüğü bir dünya yaratmak mümkün ve biz bu yürüyüşü destekliyoruz”