Yukarı
183641

15 Temmuz özel oturumu

15 Temmuz 2017 13:44

TBMM, hain darbe girişiminin birinci yıldönümü vesilesiyle özel oturumda toplanıyor. Oturuma AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılıyor. Erdoğan salona girerken; CHP ve HDP'li vekillerin ayağa kalkmadıkları gözlendi. Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın açılış konuşmasının ardından Başbakan Binali Yıldırım konuştu. Yıldırım'ın ardından kürsüye CHP lideri Kılıçdaroğlu geldi. Kılıçdaroğlu'nun ardından HDP adına Ahmet Yıldırım ve MHP lideri Devlet Bahçeli kürsüye gelecek.

TARİHİ OTURUMDAN NOTLAR

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da Meclis’e saat 13:00 sıralarında geldi. Törene, yüksek yargı ve askeri heyet de tam kadro katılıyor. Yabancı büyükelçiler locası da doldu.

ERDOĞAN GELİNCE AYAĞA KALKMADILAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan Genel Kurul Salonu’na girerken CHP ve HDP’li vekiller ayağa kalkmadı.

İLK KONUŞMAYI TBMM BAŞKANI KAHRAMAN YAPTI

İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından Meclis Başkanı İsmail Kahraman 15 Temmuz Meclis Oturumunun açılış konuşmasını yaptı. Kahraman “Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri davetliler aziz ve milletimin meclisteki değerli üyeleri meclisimizin 26. döneminin ikinci yasama yılının 111.’inci birleşimini açıyorum.  Muhterem Cumhurbaşkanımız yüce meclisimizi onurlandırmışlardır. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anma görüşmelerine geçiyoruz. Devletimizi yıkmak milletimizi dağıtmak isteyen hainlerin kalkışmasının birinci yılında bu kalkışmayı unutturmamak için toplanan genel kurulumuzu selamlıyorum. Demokrasinin göstergesi sandıktır. Sandık her şeydir. Türkiye’de demokratik hayatı bazı kesintilere rağmen 1876 birinci meşrutiyete dayandırabiliriz. Türkiye her fikre ve inanca saygı gösteren halk hakimiyetine dayalı bir hukuk devletidir.  Üzerimizden saatlerce uçuş yaparak helikopterden mermiler yağdırdılar. Onlar korkutmaya milletin vekillerini yok etmeye çalıştıkça. 27 milletvekili ile açtığımız genel kurula 107 milletvekili çelikten irade ile kenetlendiler. Meclis’i terk etmedik. Cesaret korkmamak değil korkuyu yenmektir. O gece TV’de darbe teşebbüsünün olduğunu görür görmez Meclis’i açma emrini verdim. Cumartesi günü bir gün sonra TBMM’yi toplantıya çağırma yetkimi kullandım. Gece üç partinin hazırladığı bildiriyi dört partinin imzasıyla ortak olarak kamuoyuna açıkladık. Cuma genel kurul toplantı günü değildir. Haftanın dört günü kendi seçim bölgelerinde bulunur milletvekilleri. Yakın olanlar meclise koştular.  Hanımefendi milletvekillerinin cesaretini tebrik ederim. Bu benim hanımlara pozitif ayrıcalık gösterme isteğimden değil o günkü şevklerinden dolayı. Top yekün bütün Meclis Sütçü İmam’dı Nene Hatun’du. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oturan temsilcilere teşekkürlerimi sunmak isterim. O meşhur gecede en büyük pay Recep Tayyip Erdoğan Bey’in milleti meydanlara çağırması olmuştur. Milletlerin meydana daveti. Milli birlik beraberlik şuuru parti farkı olmaksınız ülkemizin karanlık gecede üzerine düşen görevi yerine getirdi. Ve partiler herkes elinden geleni yaptı. Lider nasıl olmalıdır sorunusunun cevabı verildi. Aziz milletimiz demokrasi nöbetine devam etti.” diye konuştu.

CHP’LİLER ‘NEDEN BİZ YOKUZ’ TEPKİSİ

Başkan Kahraman konuşmasında Meclis’in bugün 15 Temmuz gecesi anısına bastırıp tüm vekillere dağıttığı fotoğraf albümünden de bahsetti. O esnada CHP sıralarından “biz neden yokuz”  tepkileri yükseldi. Bunun üzerine Kahraman; CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel başta olmak üzere o gece Meclis’te bulunan CHP’lilere de teşekkür etti.

KAHRAMAN’DAN SONRA AKP ADINA BİNALİ YILDIRIM

Kahraman’ın konuşmasının ardından AKP Grubu adına, AKP Grup Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım kürsüye geldi. Yıldırım konuşmasında “Milletin; bayrağını, vatanını, devletini canı pahasına savunan sayın Cumhurbaşkanım. Milli egemenlik makamının sayın başkanı. Milli irade emanetine ölümüne sahip çıkan Gazi Meclis’in çok değeri üyeleri değerli milletvekilleri aziz milletim hepinizi saygı ile selamlıyorum. Düşman işgalini millet destanına dönüştüreli tam bir yıl oldu. Bugün burada yeniden bir araya gelebiliyorsak, iman dolu çılgın Türklerin tankları ezdiği gündür.  15 Temmuz milletin çıplak eller ile silahları erittiği gündür. Dünya devletlerine ‘bir millet nasıl olur dersinin verildiği’ gündür. O gece milletim kükreyip sel oldu, bendini çiğneyip aştı. O gece Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile milyonlar devletine sahip çıkmak üzere ikinci kurtuluş mücadelesini başlattı. Destanların en güzelini yazdık. Peygamber efendimiz, Hz. Hamza’ya ‘yürüyüşün ölümü korkutuyor’ demişti. İstiklalin bir bedeli var. Bu bedeli ödedik. Türk demokrasi tarihinin utanç vesikaları oldu. Ama 15 Temmuz hepsinden daha farklıdır. İlk kez Türkiye Büyük Millet Meclisi aziz Türk milleti darbelere boyun eğmedi. Gerçek anlamda ‘yeter söz milletindir’ dedi. Bir geceye 10 senelik mücadele sığdırıp bu toprakların hür ve bağımsız kalacağını bütün dünyaya sığdırdı. Ya istiklal ya ölüm diye vatanını savunan bu Meclis değil mi? O gece bu çatı bombalar altında sarsılırken milletvekillerimiz parti kimliklerini kenara bıraktı. Ülkemize sahip çıktı. Adeta bir savaş ortamında ölümüne demokrasi nöbeti milli irade nöbeti tuttu. Bombaların altında Meclis’i terk etmedi. Milletimle egemenliği düşmanlara bırakmayıp meclise ölümüne sahip çıktı.
O gece Ahmet, Mehmet yoktu. Ayşe, Fatma yoktu. 80 milyonun adı vatandı, bayraktı, istiklaldi. 1915’te Çanakkale’yi geçemeyen gafiller 2016’da İstanbul Boğazı’nı geçebileceğini mi zannetti?” sözlerine yer verdi.

YILDIRIM’DAN SONRA MİKROFON KILIÇDAROĞLU’NDA

Yıldırım’ın ardından kürsüye CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
Kılıçdaroğlu özel oturumda yaptığı konuşmada şunları söyledi “FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirdiği darbe girişiminin birinci yıl dönümündeyiz.Darbe girişimine halkımızla birlikte direnmiş Meclis’imizin değerli mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. Peygamber ocağı olarak bilinen ordumuzun terör örgütüne karşı direnmesi bizlere onur verdi. Darbe girişiminin engellenmesine canı pahasına çalışan Ömer Halisdemir şahsında şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Dünyanın en kanlı ve sinsi örgütlerinden olan FETÖ’nün darbesinin başarısız kılınması halkımızın demokrasiye sahip çıkmasıyla olmuştur. Bir daha darbe girişimiyle karşı karşıya kalmamak için iki temel koşul var. Demokrasinin geliştirilmesi ve derinleştirilmesi. Bunu 16 Temmuz 2016 günü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda da ifade ettim. Darbe girişiminin bütün boyutlarıyla masaya yatırılması gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sağlamaktır.”

HULUSİ AKAR’A BAKARAK ELEŞTİRDİ

CHP lideri, locada bulunan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a doğru bakarak 15 Temmuz soruşturmasına ilişkin eleştirilerini sıraladı. CHP lideri “Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı’nın milli iradenin temsilcilerine, sizlerin arasındaki komisyon üyelerine bilgi vermesi sağlanamamıştır. Bu iki değerli bürokratın siz değerli temsilcilerin sorularına yanıt vermek yerine yazılı bilgi vermeleri kabul edilebilir değildir. Genelkurmay başkanı hangi gerekçe ve talimatla komisyona gelmeleri engellenmiştir.  Bu tablo üzerinde durmamız gereken temel konudur. Pek çok karanlık noktanın aydınlanmasına ortam oluşturamamıştır. MİT Müsteşarı’nın komisyona gönderdiği yazıdan bir paragraf: ‘MİT’in daha önce dış makamlarla paylaşılan notlarda cemaatin darbe girişimi yapabileceğini ancak TSK’da istihbarat toplayamadığı için net bir istihbarata ulaşılamadığı ifade edilmiştir.’ Yeminli tutanak düzenlemiş MİT’in orduya bilgi verdiği ortaya çıkmıştır. Bu açıklama pek çok noktadan sorunludur. 2012 tarihinden itibaren Adil Öksüz’ün hava kuvvetleri imamı olduğu bilinmektedir. Adil Öksüz asker değildir. Sadece Adil Öksüz değil, Kemal Batmaz, Nurettin Çiçek asker değildir. Darbe toplantıları özel evlerde yapılmıştır. Adil Öksüz GPS cihazı ile serbest bırakılmıştır.

Haydi diyelim serbest bırakıldı. Milli İstihbarat Teşkilatı onu neden izlememiştir. Darbe yapılmış ama bir kişi Başbakanlık Müşaviri Adil Öksüz’ü ziyaret ediyor. Söyler misiniz? Bir kişi ortalık toz duman ama bu kişi elini sallayarak Adil Öksüz ile görüşmeye gidiyor. MİT’in verdiği bilgiler bizi tatmin etmiyor.  15 Temmuz günü darbeden bilgi var mı yok mu? O konuda da en somut bilgileri önünüze koyacağım.
Binbaşı O.K. savcılığa davet ediliyor. ‘Bana ne olabileceğini sordular. Ben de büyük bir faaliyet olabileceğini hatta darbe olabileceğini söyledim. Darbe olabilir kelimesi kullandığımı çok iyi hatırlıyorum’ diyor.  Bunlar üzerinde durulması gereken konular…”

“BU SORUYU SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA SORUYORUM….”

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü “Bu soruyu sayın Cumhurbaşkanı dahil herkese soruyorum. Ben Adil Öksüz olayını gündeme getirdim. MİT açıklama yaptı. Bylock’a ilişkin tespitler Mayıs 2016’dan itibaren, çalışmaya konu ham verilerle birlikte adli makamlar güvenlik birimleri ve diğer ilgili makamlara ilgili makamlar biri sarayda oturuyor biri arkada oturuyor. FETÖ’ye operasyon için neden 15 Temmuz beklendi. Size mayıs ayında bildirmişler. Bunlar devleti ele geçirdi demişler. Sayın başkan değerli milletvekilleri 250 şehidimiz 2193 gazimiz var en azından bunların anısına… Bu ayrıntıların ortaya çıkması engelleniyor. Darbe girişiminden hemen sonra üç önemli noktaya dikkat çektim. Hukuk içinde yapalım. Hızla normalleşme süreci, üç güçlü bir demokrasi yaratabiliriz demiştim. Ne yazık ki aradan geçen bir yıl içinde yapılması gerekenler yapılmamış yapılmaması gereken her şey yapılmıştır. Hukuk dışına taşmıştır. Yargıya müdahalelerle engellenmiştir. Darbe araştırma komisyonu soruşturmayı savuşturuyor. Kalıcı OHAL rejimi kurulmuştur. Darbeye karşı bombalar altında direnen meclisin yetkileri elinden alınmıştır. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkarmaya dönük çabaların önü kapatılmaktadır. Darbede bulunanların darbecileri destekleyenlerin devleti en hassas noktaya koyanların hesap vermesi sağlanmadan darbe ile mücadele yapılamaz. Darbenin merkez örgütü FETÖ bu güce bir günde erişmedi. Yargıda bürokraside bu çeteyi hakim güç haline getirenler teşhir edilmelidir. Devleti başka tehlikeli ittifaklardan uzak tutmak şanstır”

HDP ADINA AHMET YILDIRIM KONUŞTU

Kılıçdaroğlu’nun ardından kürsüye gelen HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ise tutuklu bulunan eşbaşkanlarını hatırlatarak ‘demokrasi’ vurgusu yaptı. Yıldırım şunları kaydetti “Aslında 4 Kasım öncesi ve sonrasında iktidar sahiplerinin demeçlerinde ortaya çıktığı üzere. Eş Genel Başkanlarımız bu kürsüden selamlanacak değil hitap edilecek liderlerdir.  Sayın başkan değerli milletvekilleri 100. yılını tamamlayacak olan ülkemiz darbeler tarihidir. Sayısız askeri sivil siyasi yargı modern post modern darbelerle geçirmiştir. 15 Temmuz darbe girişimin öncesinde çözüm sürecinin bitirilmesiyle siyasi iktidarın girdiği muhafazakar ittifakların ekonomik sosyal siyasi diplomatik krizler yaratacağını ısrarla belirttik. 16 Temmuz’da tüm partiler tarafından hazırlanan ortak deklerasyonda ortak demokrasi vurgusu yapılmıştı.  16 Temmuz’da partimiz bu kürsüden darbelerin sadece askeri yollarla olmayabileceğini bildirdi. Darbe lütuf olarak görüldü OHAL ilan edildi. Dünya tarihinde demokratik işleyişe yönelik kravatlı darbelerde vardır. Türkiyenin son bir yılı bunlara örnektir. 20 Temmuz itibariyle OHAL ile birlikte bir darbe daha gerçekleştirdi. Eş başkanlarımız ve milletvekillerimiz tutuklandı. Belediyelerimize kayyumlar atandı. 15 Temmuz’da cesaretle darbe karşıtı yayın yapan kuruluşlar KHK zulmü ile kapatıldı. 16 Nisan referandum sonuçlarına bakıldığında bu zulmün çok da sürmeyeceği görülmektedir.  Türkiye’nin yaşadığı sorunların çözümü demokrasi barış, eşitlik ve adalettir. Ne dış politikadaki iflaslar ne de insan hakları ihlalleri daha fazla baskı ile giderilemeyecek kadardır. Yaşananları 80 darbesinden biliniyor”

KAHRAMAN’DAN YILDIRIM’IN SÖZLERİNE TEPKİ GELDİ

Yıldırım’ın tutuklu bulunan HDP’liler için sarf ettiği “tutsak ve esir” sözlerini eleştiren TBMM Başkanı İsmail Kahraman “Böyle tanımlamalar birlik,beraberliğimiz bozuyor. Hukuki kalıplarla konuşup ifade etmek gerekir” dedi. Bunun üzerine HDP’li Yıldırım yeniden söz alarak kürsüye geldi. Yıldırım, Selahattin Demirtaş ile ilgili sözlerini eleştirilmesine tepki gösterdi.

HDP’NİN ARDINDAN KÜRSÜYE BAHÇELİ GELDİ

HDP temsilcisinin ardından kürsüye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geldi. Bahçeli şunları söyledi “15 Temmuz FETÖ hain saldırısına korkusuzca direnen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. O gecede fedakarca ardını önünü düşünmeden işgalcilerimize elbette büyük Türk milletine şükranlarımı sunuyorum.  Türk milletinin hedefte olması kutlu varlığın üzerinde oyunlar oynanması tesadüfi değildir.

Teorisyenleri, kuryeleri, taşeronları sahadaki tetikçileri belli olan bir işgal denemesidir. FETÖ kalkışmasına kontrollü darbe demek yalın gerçeklerin… 15 Temmuz’da çatısı altında bulunmaktan onur duyduğumuz TBMM defalarca bombalanmış kurşun yağmuruna tutulmuştur. Bir avuç yılan milletimize ateş saçmıştır. Tarih sayfalarını karıştırdığımızda örneğine hiç rastlanmayacak alçaklıklar şiddet dolu sahneler yaşanmıştır”

CHP’NİN ADALET YÜRÜYÜŞÜNÜ ELEŞTİRDİ

Bahçeli konuşmasında CHP’nin Adalet Yürüyüşü’nü de eleştirdi. MHP lideri “Bir yanda Türkiye diğer yanda yedi düvel. Terör örgütleri ve arkalarındaki efenleri vardır. Fethullahçı Terör Örgütü milletin uçakları kanunsuz uçurulmuş tanklar 80 milyona doğrultulmuştur. Bir defa FETÖ işgal girişimi için milli mutabakata ihtiyaç vardır. Düşman bellidir. 15 Temmuz FETÖ darbe tartışması üzerinde niçin hemfikir olamıyoruz. Niye hakkın hakikatin etrafında tek nefes olamıyoruz. Nelerdir aramıza giren? FETÖ asırlardır devam eden Anadolu’nun istila komplosunun adıdır. FETÖ lanetli çevrelerin küresel ölüm makinesini içimizde çalıştıran haçlı zihniyetinin su katılmamış barbarlığıdır. Biz kendimize gelmezken bu barbarlık son olmayacaktır. İç barış ortamını sağlamazsak yeni saldırılar önümüzdedir. FETÖ’yü üzerimize salan soysuzlar insanlık katilleri sadece bir şahsa bir düşünceye değil. Milletimizin tamamını hedef seçmişlerdir. Bugün batılı devletlerin aciz durumları hala 15 Temmuz’la ilgili tavırları tehditlerin bitmediğinin somut delilidir. DHKP-C silanlandırılmışlar vatan topraklarını açmışlardır. Terör örgütleri kanalıyla şark meselesi sürmektedir. 15 Temmuz’a mevzi bakmak yerine stratejik bakmak yerine oyunu otağında bozmak milli namusun görevidir. Bu göreve yüz çeviremeyiz. Gidecek başka yerimiz yoktur. Altında toplanacağımız başka ay yıldız da yoktur. Türk milletinin son yurdunda yapacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgası milli kimliktir. Ne mutlu Türk’üm diyene sözüyle cevap vereceğiz. İstenen adaletse yollarda değil milli vicdanda bulacağız. Yeter ki saflarımızı sıkı tutalım. Ölecekse adam gibi tam bağımsız bir şekilde ölelim. Ahlaksızca üzerlerine İngilizce tişört giyenleri güldürmeyelim” diye konuştu.

SÖZCÜ



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Foça'da Muhtarlar, Kaymakam Türköz ile ilk toplantısını yaptı

Foça Kaymakamı Mehmet Türköz başkanlığında toplanan,ilçe mahallelerinin  muhtarları ile ilk toplantı KYBLE Toplantı salonunda gerçekleşti.

Başkan Tugay Mine Piriştina’nın cenaze törenine katıldı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin efsane belediye başkanı olarak bilinen merhum Ahmet Piriştina’nın eşi Mine Piriştina’nın cenaze törenine...


Başkan Kınay Karabağlar’daki muhtarlarla buluştu: Önceliğimiz sosyal belediyecilik

Başkan yardımcıları Burcu Ugantaş ve Elvin Sönmez Güler ile birlikte Karabağlar Belediye Meclisi Mahalle Komisyonu üyeleri Fırat Eroğlu, Osman Sarı, Ayhan Uzunay, Selami İyier, İnan Karak...

İzmir Büyükşehir'de revizyon: O isim görevden alındı

Şahin'in yerine Karşıyaka Belediyesi'nden başkan yardımcısı olarak görev yapan şehir plancısı Zeki Yıldırım getirildi.


Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu’ndan Çiğli’ye ödül

Çiğli Belediyesi, Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu’nun (ATYG) özel davetiyle yer aldığı 2024 İlkbahar Buluşmasında; kültürel alanda yaptığı çalışmalarla 2024 Kültür-Sanat Ödülüne layık gör...

Başkan Eşki Işıkkent’te vatandaşla buluştu

Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, seçim sonrası teşekkür ziyaretlerine Işıkkent’te devam etti. Çocuklara futbol sahası sözü veren Başkan Eşki, bölgedeki tarihi köprünün elden geçirilmes...


CHP'den Menemen'de 'sürgün' iddiası: İşçilerden elinizi çekin!

31 Mart Yerel Seçimleri'nde AK Parti'nin İzmir'de kazandığı tek beleidye olan Menemen'de CHP  İlçe Başkanı Hüseyin Özbey  işçilerin sözleşmelerinin tek taraflı feshedildiği, bazı işçileri...

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı: “Kum saati işlemeye başladı.”

Cumhur İttifakı Grubu; 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından Büyükşehir Belediye Meclisi ilk oturumu öncesinde, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin...


Başkan Tugay, “Kültürel mirasımızı korumak en önemli amacımız”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Tarihi Liman Kenti İzmir: 18 Nisan ve Geçmişten Geleceğe UNESCO Çalışmaları” adlı çalıştayın açılışını yaptı. Kültürel mirası korumanın...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuba Ünsal: Çocuklarım ikinci el kıyafetle büyüdü

Oyuncu Tuba Ünsal 'Empati' programında "Para biriktirmek için arkadaşlarımın kıyafetlerini yıpranana kadar giydim. Çocuklarım da benim gibi yetişiyor. Bir kıyafetini satmadan diğerini alm...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR