Soylu: 20 Kasım'a kadar bizi seyredin

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kasım'ın 20'sine kadar bizi seyredin. Kasım'ın 20'sine kadar dağ, taş, tepe bırakmadan bu PKK’nın canına okumaya devam edeceğiz" dedi.

Soylu, AK Parti Hayrat İlçe Başkanlığının 6. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın kendisine silahlı insansız hava araçlarıyla ilgili olarak "İçişleri Bakanı açıklasın, sivillere zarar geldi mi gelmedi mi söyleyebilir mi?" sorusunu yönelttiğini hatırlattı ve şunları söyledi:

"Hey, Ankara'dan İstanbul'a kilometrelerce yol yürüdünüz, bu devletin polisi, jandarması, güvenlik görevlileri yanınızdan kılınıza bir tek fiske gelmesin diye ayrılmadı. Biz görev yapıyoruz, biz görevimizi milletin verdiğini hangi anlayışla yaptığımızı biliyoruz. Güneydoğu'ya bugün gittiğimiz zaman vatandaşla temas kurabiliyorsak, vatandaşın gönlünde olabiliyorsak orada milletle beraber olabiliyorsak, senin gibi Ankara’dan HDP sözcülerinin sözcülüğünü yapmıyorsak bunun bir tek sebebi var; Biz vicdanlı iş yaparız, senin gibi 'adalet' diye sokaklarda yürüyüp, adaletsizlikle iş yapmak yerine adaletin ve hakkaniyetin orada ne olduğunu gösterebilecek bir anlayışı ortaya koyuyoruz. Bizim güvenlik güçlerimiz bugüne kadar oradaki bir tek vatandaşımıza halel getirmemiştir, bunu burada net söylüyorum, getirmeyecektir de bizim işimiz teröristlerdir."

'PKK'NIN CANINI OKUMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin terörle mücadelesinin kesinlikle akamete uğratılamayacağını söylerken şöyle devam etti:

"Bizim bu mücadelemizi kesinlikle ve kesinlikle akamete uğratamayacaklar. 4 gündür şu ana kadar 50 teröristi bizim evlatlarımız etkisiz hale getirdi. Eylül ayı başından itibaren yepyeni bir süreç başlattık. Onlar PKK'ya zaman kazandırmaya çalışıyorlar. Kasım'ın 20'sine kadar bizi seyredin. Kasım'ın 20'sine kadar dağ, taş, tepe bırakmadan bu PKK’nın canına okumaya devam edeceğiz. İster CHP sahip çıksın, ister Amerika sahip çıksın, ister Almanya sahip çıksın, ister vakıfları sahip çıksın onlara bu kış eğer o dağları, tepeleri, taşları, mağaraları dar etmezsek göreceksiniz. Biz hangi stratejiyi ortaya koyduğumuzu görüyoruz."

Soylu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

'İSTEDİLER Kİ SESSİZ BİR TÜRKİYE OLSUN'

Ergenekon’dan, Balyoz’undan tutun bu ülkede ekonomik darbeyi Türkiye’nin üzerine bırakıp da Türkiye’nin rahat hareket etme kabiliyetini ortaya koymaktan tutun, bir taraftan Gezi olayları, bir taraftan 27 Nisan, bir taraftan hepimiz biliyoruz ki 17-25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim olayları, bir taraftan hep birlikte bu milletin bu büyük olayları atlatmasındaki katkıyı hep beraber yaşadık, 15 Temmuz’da liderinin feraseti, milletin cesaretiyle beraber bir önemli darbeyi daha Türkiye yaşadı. Biz ileri adım atmak, zenginleşmek istedikçe, demokrasimizi güçlendirmek istedikçe, biz medeniyetimizin bize verdiği bütün anlayışı dünyaya nakşetmeyi kendi en önemli idealimiz olarak sergiledikçe ayaklarımıza çelme takmak isteyenler çoğaldılar. İstediler ki adalet, medeniyet, vicdan, ahlak demeyelim. İstediler ki etrafımızdaki coğrafyada yaşanan haksızlıkları bizler dile getirmeyelim, istediler ki onlar gibi davranalım. Myanmar’da çocukları katletsinler sessiz bir Türkiye olsun, istediler ki Suriye'de kadınlara tecavüz etsinler sırtını dönen bir Türkiye olsun, etrafımızdaki coğrafyada petrol, rant uğraşları içerisinde olsunlar sesini çıkarmayan bir Türkiye olsun.

'BAŞINIZA ZAFER ÇAĞLAYAN KADAR TAŞ DÜŞSÜN'

Başınıza Zafer Çağlayan kadar taş düşsün. Buradan söylüyorum yaptıkları Türkiye düşmanlığıdır, bu, açık ve nettir. Bizi pes ettirmeye çalışıyorlar, Türkiye’yi teslim almaya çalışıyorlar. 15 Temmuz’da başaramadılar ve hepsi 15 Temmuz’da veise kapıldılar, 'acaba ne yapalım?' Bir tarafta Amerika’da Pensilvanya’da o meczubu orada Türkiye karşıtı bir kişi olarak tutuyorlar, ‘elimizde' diyorlar. Yetmedi, Amerika’nın talimatıyla aynısını Almanya gerçekleştiriyor. Ne kadar mendebur var hepsini orada tutuyorlar. PKK, DHKP-C FETÖ hepsini. Hepsine sahip çıkıyorlar, hepsine vatandaşlık, hepsine ikamet veriyorlar. Biz bunların hepsini biliyoruz. Sonra Türkiye’ye adamlar gönderiyorlar, burada dernekler vakıflar açıyorlar, sonra da istedikleri gibi istihbari, ajanlık faaliyetlerini yapacaklarını zannediyorlar. o eski Türkiye yok. Avucunuzu yalayacaksınız bundan sonra. Bugün ayakları üzerinde duran Türkiye var. Bizim müttefikimiz Amerika değil mi? PYD’ye silah, füze yardımı yapıyor. Türkiye buna ses çıkardığı zaman kendi parlamentolarından, kendi senatolarından 'hangi kararı çıkarırız da Türkiye’ye diz çöktürürüz' hesapları, planları yapıyorlar. Bunların hiçbirisine teslim olmayacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz.

'MAĞARALARDAN ÇIKAN TONLARCA BOMBA MALZEMESİ, SİLAH, MÜHİMMAT, ORAYA KENDİ KENDİNE Mİ GELDİ?'

Kim ne derse desin, ey HDP’liler biz her şeyi göze aldık ve terörle mücadele ediyoruz. Bu operasyonlarda etkisiz hale getirdiğimiz o kişiler masumdu da ellerinde neden roket atar vardı? Neden makineli tüfek vardı? Neden orada terör örgütüyle beraber planlamalar içerisindeydiler. O mağaralardan çıkan tonlarca bomba malzemesi, uyuşturucu, silah, mühimmat oraya kendi kendine mi geldi? Dertleri ne biliyor musunuz? Bunlar Diyarbakır'da eylem yapmak istediler milletvekilleri oturdular vatandaş beklediler, kaç gün biliyor musunuz? Bir hafta kimse gelmedi. Gittiler Van’a orada da bir parkta oturdular, Kandil talimat verdi onlara bir hafta, hiç kimse gelmedi. Sadece milletvekilleri bir de bir iki tane ilçe başkanı, il başkanı o kadar. Sonra gittiler İstanbul’a, orada o sosyetik solcular var ya biliyorsunuz 20, 30 tane. Onların dışında yanlarına kimse gelmedi. Gittiler İzmir’e kimse gelmedi. Şimdi ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Halk tabanımızı kaybettik, foyamız ortaya çıktı, maskelerimiz düştü, ne kadar cani olduğumuzu millet anladı, bize kimse destek vermiyor acaba bir hikaye uydurur da buradan bir mağduriyet çıkarır mıyız?’ Bu millet sizin kaç yüzlü olduğunuzu ve kimin adamı olduğunuzu biliyor.