Bahçeli'den 'B planı'

Cumhuriyet Gazetesi'nden Erdem Gül, 2019 seçimlerinde barajın düşürülmesine ilişkin AKP- MHP arasındaki çekişmeli süreci yazdı.

Erdem Gül, "Baraj konusuna AKP’nin yanaşmadığını görünce bu kez kafasındaki asıl planı açık etti. CHP’nin başta HDP ve hayır bloku bileşenleriyle hareket etmesi halinde AKP ile sonuna kadar yan yana olacağını açıklayarak doğrudan partisine ‘seçim ittifakı’ kartını gösterdi." dedi.

Erdem Gül'ün haberi şöyle: 

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, grup toplantısında “AKP ile sonuna kadar yan yana” açıklaması, Ankara’da yüzde 10 barajının düşürülmesi girişimlerinin gündemden düşüp MHP’nin seçimlerde AKP listelerinden aday gösterilmesi sürecinin başlaması olarak değerlendiriliyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “AKP ile sonuna kadar yan yana” açıklaması, Ankara’da yüzde 10 barajının düşürülmesi girişimlerinin gündemden düşüp MHP’nin seçimlerde AKP listelerinden aday gösterilmesi sürecinin başlaması olarak değerlendiriliyor. Bahçeli’nin MHP grup toplantısındaki dünkü çıkışı, siyasi kulislerde öne çekilmemesi durumunda 2019’da yapılacak seçimlere yönelik yeni bir gelişme olarak görüldü. Meral Akşener liderliğindeki İyi Parti’nin kuruluşunun hızlandırdığı belirtilen bu gelişmeye ilişkin kulis konuşmaları şöyle:

AKP barajı düşürmek istemiyor: Bahçeli, önce yüzde 10 barajının indirilmesini gündeme getirdi. Ancak AKP barajın indirilmesine soğuk. Seçimlerde başkanlıkla yetkilerini olağanüstü güçlendirecek ama Meclis çoğunluğunda da sıkıntı yaşamak istemiyor. Baraj bu nedenle AKP’ye gerekli. Bahçeli de İyi Parti ile birlikte baraj konusunu ortaya attı ama asıl hedefi partisinde daha fazla bir dağınıklığa imkân vermemekti. Hem milletvekilleri hem de teşkilatta İyi Parti’ye daha fazla kayma olmasını engellemek için AKP ile formüller arayışını başlatmak istedi.

AKP kartı: Bahçeli’nin mesajı daha çok dışarı değil partisinin içineydi. Mevcut milletvekillerine, teşkilat ve tabanına ‘bir yere gitmeyin. Formül arıyorum’ mesajı veriyordu. Baraj konusuna AKP’nin yanaşmadığını görünce bu kez kafasındaki asıl planı açık etti. CHP’nin başta HDP ve hayır bloku bileşenleriyle hareket etmesi halinde AKP ile sonuna kadar yan yana olacağını açıklayarak doğrudan partisine ‘seçim ittifakı’ kartını gösterdi. Bununla, İyi Parti’ye gidenlerden sonra kalanları bir arada tutmaya yönelik de adım atmış oldu.

AKP listelerinden: AKP ile MHP’nin anayasa değişikliğine ilişkin birlikte yapacakları uyum çalışmalarında da en önemli konuyu, barajın düşürülmesi değil, seçim ittifaklarının örtülü halden çıkarılıp yasal hale getirilmesi oluşturacak. Ancak Bahçeli’nin mesajını verdiği model, partisiyle AKP arasında klasik bir ittifakı işaret etmiyor. Bir ittifak olacaksa bu, MHP’lilerin AKP listelerinden aday gösterilmesi şeklinde olacak. Hatta 40-50, en fazla 60 MHP’linin seçilmesi garanti yerlerden aday gösterilmesi yeterli olacak.

AKP garantisi var: AKP ile bir yandan seçim birlikteliğinin koşullarını oluştururken asıl olarak partisini de bu imkânla ayakta tutacak. Bu aşamada gitmeyen milletvekillerinin seçim aşamasında MHP’nin barajı aşamayacağını düşünerek İyi Parti’den aday olmak isteyenlerinin de önünü kesmek isteyecek. Zaten İyi Parti’nin kuruluşundan itibaren MHP içinde bu formüller alttan alta konuşulmaya başlandı. Milletvekillerine, en olumsuz koşullarda bile AKP listelerinden yeniden seçilmelerinin garanti olacağı tezleri anlatılmaya başlandı.

AKP’nin küskünleri de Bahçeli'nin hedefinde

Bahçeli, AKP ile anayasa değişikliklerinde anlaşıp referandumun geçmesinden bu yana AKP’nin mağdur ya da politikalara mesafeli duran önemli isimlerini çok sert üslupla hedef almayı da sürdürüyor. Bahçeli önce eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu çok ağır sözlerle suçladı. Ahmet Davutoğlu’na Kerkük’le ilgili açıklamaları nedeniyle, “Stratejik derinlik ile Türkiye’yi boğmak üzere iken görevden el çektirilen bu zihniyet mesajlar sunmuştur. Sen hangi yüzle konuşuyorsun” diye çıkıştı. Kendi partisinden destek alamayan Davutoğlu, “17-25 Aralık operasyonunun sözcüsü” diyerek Bahçeli’ye karşı kendini savunmak zorunda kaldı. Bahçeli, dün de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e çattı. Gül’ün geçen hafta yaptığı, “Önce evin içi düzenli olmalı. Evin içi düzenli olmalı ki dış politika da başarılı olsun” sözlerine, “’Dış politika evin içinde başlar, önce evin içerisi düzenli olması lazım ki dış politika da başarılı olsun’ diyenlere.. Bu sözleri sarf edenler dürbüne tersinden bakan, davulun kasnağına vuran, atı arabanın ardına koşanlardır. Evimiz hamdolsun düzenlidir, aksini iddia edenler varsa, geçmişteki günahlarını affettirmek için özveri, özeleştiri yapacak cesareti gösterebilmelidir” karşılığını verdi. Ancak AKP’lilerin tepki vermediği Gül’ün bu sözlerine Bahçeli’den karşılık gelmesi dikkatleri çekti.