DİSK'ten 2018 yılı bütçe kanun tasarısına tepki

EGE’NİN SESİ/ MUKADDES AYTEMİZ- DİSK Emekli Sen’in İzmir Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında, “Savaşa ve ranta değil emekliye bütçe istiyoruz” dedi.

Bugün İzmir SGK İl Müdürlüğü önünde saat 12.00’de DİSK Emekli Sen tarafından düzenlenen basın açıklamasında 2018 yılı Merkezi Bütçe Kanun Tasarısı ve emekliye ön görülen zam oranı konuşuldu. Sendika adına açıklama yapan DİSK Emekli Sen Konak Şube Başkanı Kadir Altanhan, “Hükümetle Memur-Sen arasında imzalanan 2018/2019 yıllarını kapsayan sözde toplu sözleşmeye göre EMS emeklileri Ocak ayında yüzde 4’lük zam alacaklar. SSK ve BAĞKUR emeklileri ise 1 Temmuz ile 31 Aralık tarihleri arasını kapsayan 6 aylık enflasyon artış oranı kadar zam alacaklar. Bu oran Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra belli olacakken, sanki oran belli olmuş gibi medyada emeklilere müjde haberleri yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

"12 milyon emeklinin de bulunduğu emekçi kesimleri vurmaktadır"

Başkan Altanhan, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Hükümet tarafından hazırlanıp TBMM’ye sevk edilmiş olan 2018 yılı Merkezi Bütçe Kanun Tasarısının görüşmeleri, Meclis Bütçe komisyonunda devam ediyor.

Bundan bir ay önce hükümet, 2018 yılı için yüzde 40’lara varan vergi artış oranları açıklamış gelen tepkilere karşı, güvenlik harcamalarındaki artışı gerekçe göstermiştir. Bu kısmen tepkileri bastırmaya yönelik bir gerekçe gibi görünse de, asıl nedenin, hükümetin yanlış iç ve dış politikasının içeride ve dışarıda, yol açtığı savaş ve gerilimin faturasının halka çıkarmak olduğunu göstermektedir. Buradan hareketle, 2018 yılında savunma ve güvenlik harcamalarında meydana gelen belirgin artış, savaş ve baskıcı, otoriter yönetim politikalarının süreceğini kanıtlamaktadır.

2018 bütçenin özünü, yüksek maliyetli borçlanmalar, teşvik adı altında yerli ve yabancı sermayeye daha fazla kaynak transferleriyle yüksek askeri ve güvenlik harcamalarını oluşturuyor.

Bütçenin eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, ulaşım, konut, iş güvencesi vb. emekçilerin temel ihtiyaçlarını gözetmeyen genel yapısının yanı sıra, ek ödemelerin emekli aylığına esas kazanca dahil edilmemesi, kamu emeklilik sisteminin günden güne tasfiye edilmesi, emekli aylık bağlama oranlarının düşürülmesi, aylık bağlanma yönteminde prim güncelle sisteminin getirilmesi, aylık artış yöntemleri, başta eğitim ve sağlık olmak üzere ücretsiz verilmesi gereken temel kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi gibi birçok uygulama içinde 12 milyon emeklinin de bulunduğu emekçi kesimleri vurmaktadır.

Hükümetle Memur-Sen arasında imzalanan 2018/2019 yıllarını kapsayan sözde toplu sözleşmeye göre EMS emeklileri Ocak ayında yüzde 4’lük zam alacaklar. SSK ve BAĞKUR emeklileri ise 1 Temmuz ile 31 Aralık tarihleri arasını kapsayan 6 aylık enflasyon artış oranı kadar zam alacaklar. Bu oran Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra belli olacakken, sanki oran belli olmuş gibi medyada 'emeklilere müjde' haberleri yer almaktadır.

Yapılan araştırmalar, Ekim/2017’de açlık sınırının 1.544 TL, bu harcamayla birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık vb. ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplamı olan yoksulluk sınırı ise, 5030 TL’dir.  Bırakın yoksulluk sınırını milyonlarca emekli bahsedilen açlık sınırı rakamının altında maaş alıyor ve insanca yaşama olanaklarından yoksun. Yetmedi bozulmuş sağlığı, çocuğunun veya torununun eğitimi için cebinden harcama yapıyor.

Tüm bu mağduriyetlerin giderilmesi için öncelikle, adil bir vergi sistemi getirilerek temel tüketim harcamaları ve hizmet alımından alınan dolaylı vergiler kaldırılmalı, halk için bütçe yapılmalıdır. Kısacası savaş ve ranta değil emekliye bütçe diyoruz…”

"Emeklilerin kimyasını bozamayacaksınız"

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, “12 gündür bütçeyle ilgili topladığımız imzaları bugün Emekli Sen sendikamız temsilcilerimizle birlikte imzaları yukarıya verecek. Biliyorsunuz hükümet her sene bütçe tasarısı görüşmelerinde emeklileri, emekçileri, çalışanları, memurları hep kapsam dışında bırakır. Biz bu ülkede doğduk, bu ülkede yaşıyoruz, bu ülkenin değerlerinde, fabrikalarında emek verdik, bu ülkenin bu duruma gelmesinde 12 milyon emeklinin katkısı büyüktür. Vergi adaletsizliğinin en yoğun olduğu ülkede yaşıyoruz. Maaşlarımız elimize geçmeden vergilerimiz kesiliyor. Kalan maaşımızla sadece yaşamdan kaynaklı alışveriş yaparken, KDV ödüyoruz, ÖTV ödüyoruz. Vergi cehennemine dönmüş bu ülkede emekliler yok olmaya, yok edilmeye mahkum ediliyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Son söz olarak; her yerin kimyasını bozdunuz, ama 12 milyon emeklinin kimyasını bozamayacaksınız. 2019 gelecek emekliler bunların hesabını sandıkta soracak. Bunu hesaba katmayan hangi hükümet olursa olsun emekliler sandıkta hesabını sorarak cezalandıracak” şeklinde konuştu.