T24 - Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, “FETÖ üyeliği”nden tutuklu yargılanan gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın, “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ve “ifade ve basın özgürlüklerinin” ihlal edildiğine dair yaptığı bireysel başvuruları dün karara bağlayarak, iki gazeteci için tahliye kararı verdi. Ancak kararın ardından Şahin Alpay'ın yargılandığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile Mehmet Altan'ın yargılandığı İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuran avukatlarının talepleri, Anayasa Mahkemesi'nin kararının henüz Resmi Gazete'de yayımlanmamış olması ve gerekçeli kararının henüz mahkemeye ulaşmadığı gerekçeleri gösterilerek reddedilmişti.

Ağır Ceza Mahkemeleri’nin kararlarının ardından AYM’nin Twitter’daki resmi hesabından paylaşılan iki ayrı mesajda ise, “kararın basın metni ve tam metnine yüksek mahkemenin internet sitesinden ulaşılabileceği” vurgulanmıştı.

Buna rağmen her iki ismin hakkında verilen tahliye kararı yerine getirilmek yerine, Hükümet üyeleri sınırlarını aştığı söylemleriyle Anayasa Mahkemesi’ni adeta topa tuttu.

İnsan hakları hukukçusu Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ise, sosyal medya hesabından konuya ilişkin önemli paylaşımlarda bulundu. Altıparmak, Twitter hesabından şu paylaşımlarda bulundu:

“Alpay/Altan kararlarına ilişkin kısa notlar: Bunları tahliye değil beraat kararı olarak okumak gerekir. İddianamesi hazırlanmış, delilleri tartışılmış bu aşamadaki davada tutuklama için kuvvetli suç şüphesi bile yoksa zaten sonrasında hüküm verilemez.

Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak için de asıl delil darbe önceki gün yayımlanan Can Erzincan programıysa bu durumda onların da tahliyesi gerekir. Çünkü AYM Mehmet Altan kararında bu programı tartıştıktan sonra kuvvetli şüphe yok diyor.

Bu kararlar ölçüt alındığında yargının son yıllarda icat ettiği "algı operasyonu yaparak terör örgütü üyesi olma" suçu hukukumuzdan çıkmış oluyor. Başta Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Deniz Yücel olmak üzere tüm gazetecilerin tahliye ve beraati gerekir.

Ağır Ceza AYMnin kararını uygulamazsa ne olur diyorlar. Olacağı şu; bu karar uygulanmazsa AİHM önündeki tüm kritik tutukluluk başvurularını kaybeder hükümet. Dahası kararı uygulanmayan AYM’nin etkili hukuk yolu olduğunu savunmak imkansız hale gelir. AYM’ye gitmeden AİHM’e gidilir.”