Katalonya Özerk Yönetimi Eski Başkanı Carles Puigdemont’un Belçika’dan hakkında tutuklama kararı bulunan İspanya’ya dönmediği sürece eski görevine gelmesinin mümkün olmadığı bildirildi. Katalonya Parlamentosu hukuk danışmanlarının raporu, Puigdemont’un görüntülü bağlantıyla yemin etmesinin yolunu kapattı. Hukuk danışmanlarının bağlayıcılığı bulunmayan 20 sayfalık raporunda, ayrıca eski başkanın vekalet de veremeyeceği ileri sürüldü. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy da Puigdemont’un bölgeyi Belçika’dan yönetmeye çalışması durumunda merkezi hükümetin özerk yönetim üzerindeki kontrolünün süreceğini söyledi. “Uzaktan veya temsilciler aracılığıyla ya da başka tür bir hileyle başkan olma imkanının” bulunmadığını savunan Rajoy, “Birinin Brüksel’de bulunup adaletten kaçarken bölgesel hükümetin başkanlığına aday olmaya niyet etmesi saçma” dedi.

Katalonya Parlamentosu, 21 Aralık seçimleri sonrası ilk oturumunu 17 Ocak’ta yapacak. Seçimi kazanan bağımsızlık yanlısı partilerin, ülke dışında bulunan vekillerin durumu nedeniyle hükümet kurup kuramayacağı bilinmiyor.

KATALONYA KRİZİNDE NELER YAŞANDI?
Katalonya Özerk Yönetimi, 1 Ekim 2017’de bağımsızlık referandumuna gitti. İspanyol güvenlik güçlerinin birçok seçim merkezlerine saldırmasına rağmen referandumdan “bağımsız Katalonya Cumhuriyeti’ne evet” sonucu çıktı. Katalonya Parlamentosu da referandumunun sonucuna bağlı olarak 27 Ekim 2017’de tek taraflı bağımsızlık ilan etti. Ancak aynı gün İspanya merkezi hükümet, İspanya Senatosunun onayıyla Anayasa’nın 155. maddesini uygulayarak yönetime el koydu. Yerel yönetim ve parlamentoyu feshetti, 21 Aralık 2017’de de erken yerel seçime gidilmesine karar verdi.

Ayrıca, “devlete karşı isyan ve başkaldırma, ayaklanma, kamu malını kötüye kullanma” suçlamasıyla bazı Katalonya hükümeti üyeleri tutuklandı, eski Özerk Yönetim Başkanı Puigdemont, dört eski bakan ile Belçika’ya kaçmak zorunda kaldı.

21 Aralık’ta yapılan erken seçimlerde ise tüm bu baskılara rağmen bağımsızlık yanlısı partiler, hükümet kurma çoğunluğuna ulaştı.