2012 tarihli yönetmeliğe yapılan eklemeyle ‘kamu yararına çalışan dernek başkanlarının yanına ‘Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıf başkanları’ hükmünün de eklendiğini belirten Akcagöz, “265 Vakıf, protokol listesine alınıyor. Bunların arasında Tayyip Erdoğan’ın çocuklarının başında bulunduğu Vakıflar da var.

İsmailağa Cemaati’nin vakfı olarak bilinen İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı ve adı çocuk istismarı skandalına karışan Ensar Vakfı da var. Bundan sonra, resmî protokollerde, İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı ve Ensar Vakfı’nın genel başkan ve şube başkanlarını göreceğiz. Bu, adı şaibeyle anılan kurumlara bu hakkın verilmesi, protokol listesinin bu derece sulandırılması, resepsiyonların etkisini de azaltacaktır. Protokol, önemli günlerde anlam ifade eder. Bu günlerin önemine gölge düşürülmek istenmektedir. “ dedi.

"Cemaatlerin ve tarikat bağlantılı kurumların, 29 Ekim Cumhuriyet bayramı resepsiyonunda işi ne?" diye soran Tufan Akcagöz, “Cumhurbaşkanı’nın çocuklarının yönetici olarak bulunduğu Vakıfların, torpilli olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Samsun’da bile bu vakıflara sağlanan kolaylıklar, dudak uçuklatıyor. Bir çok dernek, hak ettiği değeri görmezken, bu vakıflara her yol açılıyor. Gözümüzün içine baka baka, her türlü itirazı yapmamıza rağmen bu yapılıyor. Şimdi de protokol listeleri delinmek suretiyle, bu Vakıflara sözde güç gösterisi yaptırılıyor. Ülkenin gerçek gündemi başka, hükümetin gizli gündemi başka işliyor.

15 temmuzu ülkemizin başına, dinden beslenen bir cemaat getirmedi mi? Şimdi aynı yanlışa yine düşülmüş olmuyor mu? Bilhassa 15 temmuzdan çıkaracağımız büyük sonuç, ülkenin derhal özüne, yani Cumhuriyet felsefesine dönmesi gerektiği gerçeğidir. Oysa bu tür uygulamalar göstermektedir ki, hükümet bundan da bir ders çıkarabilmiş değildir.” diye konuştu.