CHP’li Sındır’dan 2019’a yönelik açıklamalar

EGE’NİN SESİ / CANSU TEMİR - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, katıldığı bir internet televizyon programında Afrin’den, 2019 seçimlerine kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır internet televizyonu programına katılarak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“GÜVENLİĞİMİZ VE ULUSAL ÇIKARLARIMIZ HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR”

Gündemin en önemli konusu olan Afrin’deki harekatla ilgili açıklamalarda bulunan Sındır; “TSK, Suriye sınırları içinde Afrin Bölgesi’nde Zeytin Dalı denilen bir operasyon başlattı. Bu hareket kapsamında, gerek güvenliğimizin sağlanması gerekse sınırlarımızın da bu terör unsurlarından arındırılması açısında buraya yapılan harekâtın arkasında olduğumuzu başından beri söylüyoruz. Bölgenin de huzuru açısından önemli bir harekât olduğunu ifade diyoruz. Güvenliğimiz ve ulusal çıkarlarımız her şeyin üstündedir. En başından beri böyledir” dedi.

“TÜRKİYE ULUSLARARASI CAMİADA BİR İTİBAR KAYBINA MARUZ KALMIŞ İDİ”

Harekatın kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Sındır; “Aslında Suriye, kimin eli kimin cebinde, kim kime destek veriyor belli değil. Çorba gibi olmuş ülke. İç savaş hat safhada. Tabi bunu fırsat bilen bölgede konuşlanmaya, Suriye sınırları içinde kendilerine ayrıcalıklı bir bölge yaratama niyetlerini de görüyoruz. Bu operasyonu Sayın İlker Başbuğ’da Akdeniz’e çıkışı engelleyen bir operasyon olarak değerlendirmişti. Tabi üzüntü verici olan şey şu, burada bir iç savaş, IŞİD gibi bir anda ortaya çıkan, nereden geldiği belli olamayan ama arka planda hangi güçlerin desteği ile vücut bulduğunu tahmin ettiğimiz bir yapı. Buradaki savaş ortamında belki de en çok fayda sağlayanlarda silah tüccarları, savunma sanayinde bunu geliştiren ülkeler diye söylenebilir.

Bu bölgede bizim geçmişten bugüne, ülkemizi yalnızlaştıran politikalar neticesinde Türkiye uluslararası camiada bir itibar kaybına maruz kalmış idi. Bu yapılan operasyonla da Türkiye’nin bölgedeki, yani burada gelir rahatlıklar her istediğiniz yapamazsınız, bu coğrafyaya artık müdahil olmayan anlamındaki bir sonuç da ortaya çıkması söz konusu. Şunu belirtmek isterim ki, tabiki teröre karşı terörün dilinden konuşmak gerekiyor. Ama siyasi çözüm için diplomasi ve insan yaşamının kıymetini ve değerini öne çıkararak Suriye’nin toprak bütünlüğünü oluşturacak bir çözümün en kısa sürede oluşturulması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Sürecin yönetimi konusunda, CHP olarak tutum ve tavsiyelerine yönelik değerlendirmede bulunan Sındır; “Bizim tutumumuz Suriye’nin içinde bulunduğu bu kaos ortamından en kısa sürede kurtarılması için bölgede etkin olan aktörlerin, başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti olması gerekir. Bütün ülkelerin masaya oturup, öncelikle Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve milli egemenlik haklarını sağlayacak bir barış ve ateşkesin sağlanması sonra da orada herkesin mutabık kalacağı bir siyasi çözümün diplomasi yoluyla çok hızlı bir şekilde konuşulması lazım" dedi.

İZMİR’DE DENGELER DEĞİŞİYOR MU?

‘İzmir’de dengeler değişiyorsa bile bu değişim, CHP’ni de güçlendiren bir değişim’ diyen Sındır; "Bakın İzmir halkı bir kere Cumhuriyetin temel ilke ve değerlerini içselleştiren bir seçmendir. Bayrağına vatanına Atatürk’e dil uzatanları seçmez, o siyasi partilerin yakınında bile olmaz. İzmir halkının kendisine en samimi gördüğü parti CHP’dir. CHP’ye üye olan var olmayan var ama seçmen tercihlerinde, arzu ettiğimiz noktaya bu parti taşıyabilir diyorlar. İzmir’in kent kültürüne sahip çıkan onu yaşatan ve yaşatacak olan bir seçmen kitlesi var. Türkiye’yi ancak CHP iktidarıyla belli seviyeye taşırız diyen biz kitle var. İstanbul, Ankara… Geçtiğimiz aylarda Sayın Erdoğan ihanet ettiklerini ifade ediyor. İzmir’de belediyecilik anlayışı vatandaşın hem kentte yaşam alanlarını iyileştirmek, hem ihtiyaç duyduğu hizmetleri, sunabilmek ve sosyal belediyecilik anlayışıdır. Kimse zannetmesin ki vatandaş rahatsız. Vatandaş yerel yönetimlerden artan bir şekilde memnun. İyi Parti tabi ki İzmir’de kendine yer edinmeye çalışan bir parti. Algılar nafile olacaktır. Seçmenin iradesini sandık gösterecektir” şeklinde konuştu.

“CHP TEK BAŞINA İKTİDAR HEDEFİNDE OLAN BİR PARTİDİR”

Sındır; “CHP hedefinde iktidar olan bir partidir. Cumhuriyetin kurucu partisi olmasının dışında kendi tüzüğünde cumhuriyet ilkelerini hayata geçiren bir partidir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayını çıkaracaktır. Türkiye’de seçmen kitlesinin ‘işte CHP’ye yakışır, cumhurun başı olan olması gereken nitelikler bu kişide’ diyebileceği bir kişiyle yola devam edecektir. Potansiyel en güçlü adayımız genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Adaylık açıklaması olmasa bile bizim için bu böyledir. Kendisi başka birini ifade ederse ona bir şey diyemem ama bizim için aday odur. Sayın Kılıçdaroğlu’nun en sağ seçmen kitlesinden en sol seçmen kitlesine kadar herkesin takdirini, onayını almış bir kişi olarak görmek gerekir. Belki de en güçlü aday olarak ortaya çıkması söz konusudur. Şu an aday konusunda herhangi bir isim çalışmamız mümkün değil. Öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor ki, sadece AKP Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan yüzde 50 artı 1’i alacak. Öyle bir hedef koymuşlar ki 50 artı 1 diyorlar, yüzde 60-70 değil. Biz yüzde 100’e talibiz. Onlar onunla yetiniyor. Gerisini önemsemiyorlar. 50 artı 1’i alırsak oh diyorlar. Recep Tayyip Erdoğan aday olabilir onun karşısında CHP adayı ondan daha güçlü olarak çıkacaktır. Hatta ikinci tura kalmadan birinci turda en yüksek oyu alabilecek bir aday olacaktır. Buna yürekten inanıyorum. Birinci turda seçimi alabiliriz. Recep Tayyip Erdoğan ve diğerleri gibi bir algı yaratılıyor. Ben artık AKP Genel Başkanı’nın siyasi miadının dolduğunu ve seçmenin de artık ‘bir kenara çekil, ülkenin önünü aç’ diyeceğin düşünüyorum. Seçmenin artık huzur aradığını düşünüyorum. Sivri, kin, nefret içerikli söylemler her gün ekranlarda. Toplum psikolojisi inanılmaz olumsuz etkilendi. Artık bu ekran ve siyasi yüzleri değiştirmek gerekiyor. Yeni bir şeyler söylemek gerekiyor. Kimse kötümserliğe kapılmasın, başka bir Türkiye mümkün. Sandıkta seçmen bunu gösterecektir” şeklinde konuşmasında devam etti.  

“GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILACAK BİRİLERİ VARSA ERDOĞAN’IN İHANET ETTİK DEDİKLERİDİR”

Belediyecilik anlayışı üzerinde AKP’ye sert eleştirilerde bulanan Sındır; “Bizim belediyecilik anlayışımız onlarınki gibi değil. Kent elden gidiyor diye bir algı yaratıp yerine başka birini koyup sütten çıkma ak kaşık gibi davranıyorlar. ‘Biz bu kente ihanet ettik’ dediler. O ihanetse ihanetin bir parçası da sizlersiniz. Bunlar hiç de öyle basit bir istifayla unutulup geçilecek konular değil. Görevden uzaklaştırılacak birileri varsa Erdoğan’ın ihanet ettik dedikleridir. Soruşturma açılmalıdır. Yolsuzluk mu, hırsızlık mı ne varsa, bunların soruşturulması, araştırılması lazım. Belediyeleri müfettişler denetler, denetlemelidir. Hukuki süreç işlememiş, İçişleri Bakanlığı ‘seni görevden uzaklaştırıyorum’ diyor. Türkiye’de hakkında soruşturma izni verilmemiş belediye yoktur. Bunu iddialı söylüyorum. Birkaç belediyeyi cımbızla çekip CHP’li belediyeler yolsuzluk, hırsızlık yapıyor diyerek itibar kaybetmesini istiyorsun. Bu görevi kötüye kullanmaktır. Soruşturma verilmesi yetkisini açığa almakla birlikte kullanıyor. Kanunda öyle bir yetki var. O yetkiyi görevini kötüye kullanarak kullanıyor. AKP’nin hırçınlığı, kendilerinden olmayanlara yaptıkları baskı iktidara tutunma çabasından öte değildir. Bir belediye başkanının görevden uzaklaştırılmasını sağlayan gerekçeler kanunda bellidir” ifadelerini kullandı.

“MEVCUT BELEDİYE BAŞKANLARININ KUSURLARI YOKSA VATANDAŞTA MEMNUNSA ONLA DEVAM EDİLMELİDİR”

“Belediye yönetimleri bizde olan ilçe belediyelerimizde şimdiden bir aday koymanın bir sürü sakıncası söz konusu” diyen Sındır; “Belediye başkanımızın önünde 14 ay var, hedefleri projeleri var, yeni bir yıla girerken isim açıklamak doğru değil. 5’inci yılları göreve ilk gelen belediye başkanları için zirve yılıdır. Benim de öyle oldu. Doğanlar Stadı, kapalı spor salonu, devrettik falan. Bu projeleri yapacak başkanlarımızın karşısına bir de proje konursa örgüt ve aday arasında sürekli sıkıntı ve gerekli söz konusu. Bizim için mevcut belediye başkanlarının kusurları yoksa vatandaşta memnunsa onla devam edilmelidir. Doğrusu da budur. Halkla kendini bütünleştirmiş olmalı. Ama belediyelerin bizde olmadığı ilçelerde en kısa sürede adayın belirlenmesi, adayın çalışmalarına başlaması ve bu 14 ayı kendini tanıtarak, kamuoyu önünde kendi hakkında fikir oluşması açısından önemlidir. Böyle de olacaktır. Önümüzde kurultay var. Kurultay sonrasında o ilçelerdeki adaylarımız için yetkili organlar en doğru isimleri tercih edecektir” ifadelerini kullandı.

Sındır Kocaoğlu'nun Ankara zirvesini es geçti