Rapora göre, Türkiye’nin 113 ülke arasında 101’inci sıraya gerilediğini dile getiren Akcagöz, “Türkiye’nin hukuk ve adalet sıralamasında çok gerilerde yer alması, bir yurttaş olarak beni büyük bir karamsarlığa itiyor. Duyarlı her vatandaşın aynı duygular içinde olduğunu biliyorum. Bir hukukçu olarak da üzülüyorum ve inanın eziliyorum. Bu kuruluşun araştırmalar sonucu ortaya çıkardığı rapor, bir Türkiye fotoğrafıdır.

Türkiye’nin, nereden nereye sürüklendiğinin fotoğrafıdır. Biz bunu hak etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, hiç bu duruma gelmemişti, düşmemişti. Birileri iktidarını sağlamlaştırsın diye, siyasallaşan yargı ve gelinen nokta işte bu. 600 yıllık bir istibdat rejiminin külleri üzerinde modern Cumhuriyet’i kur, modern hukuk sistemini benimse; siyasal islam tandanslı siyasetin ülkeyi sürüklediği yer işte burasıdır. Üçüncü dünya ülkesi olduk.” dedi.

Türkiye’nin, Afganistan ve Kamboçya ile nerdeyse aynı sıralarda olduğunu belirten Akcagöz, “Adalette sınıfta kaldık demektir. Bu, oldukça acı bir tablo. ‘Bu araştırma, yalan ve gerçeği yansıtmıyor, çünkü Türkiye adil bir ülke’ demek isterdim. Ama diyemiyorum. Çünkü gördüğümüz şeyler var. Yaşadığımız adaletsizlikler var. 16 Nisan referandumu bile buram buram şaibe kokarken, adil bir ülkede yaşıyoruz dememiz mümkün değil. Ancak şunu söyleyebilirim. Adalet, nefes alıp vermek gibidir. Herkesin buna ihtiyacı var. Günübirlik ya da dönemsel siyasi dengeler gelir geçer. Adalet, herkese ve her zaman lazım. Yargı, bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır. Öyle ki, ülkeyi yönetenlerin bile bir gün o divana çıkma ihtimali vardır. Dolayısıyla, yargı görevi ifa edenlerin bilhassa bunun bilincinde olmaları gerekir. Bir yargı mensubu, ‘ben bu kararı verirsem acaba başıma bir şey gelir mi?’ endişesi taşıyorsa yargı, baskı altında demektir. “ diye konuştu.