Yukarı
204197

Bağış toplama geceleri gibiydi!

05 Mart 2018 16:07

“Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri” (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri) ırkçı ve ayrımcı bir film değil. Ama politik doğrucu bir film de değil. Karakterleri defolu, tek bir tanesi bile ‘örnek film kahramanı' değil. Kanımca birkaç ufak tefek hatasına rağmen bu senenin en akıcı, kusursuza en yakın senaryosuna; anlatılan bütün duygulara sakince eşlik eden güzel müziklere sahip, tertemiz bir yapımdı. Ama Akademi, yazar yönetmen Martin McDonagh'ın İngiltere'den gelip de ABD'nin bu kadar içinden bir öykü anlatmasına pek ödül vermek istemedi anlaşılan. Yönetmeni aday bile yapmamasından belliydi bu. Senaryosunun başarısını ise yadsıyamazdılar, en azından aday yaptılar. Akademi ırkçılığa daha net ve eğlenceli bir tavır gösteren ve bunu daha ‘zıpırca' bir parlak fikirle yapan “Kapan”ın (Get Out) senaryosuna prim vermeyi tercih etti. Gecenin en büyük sürprizi buydu bence. Diğer tüm ödüller hep konuşulan isimlere gitti.

“Suyun Sesi”nin (The Shape of Water) yönetmenlikle beraber film ödülünü de alıp götüreceği bence çok aşikardı. Çünkü istediği kadar bir sürü eski filme benzesin, o eski filmler de Hollywood'un altın dönemini işaret etmekteydi zaten. Şöyle düşünün; biz nasıl şimdi bazı komedilerde o eski Arzu Film komedilerini bekliyoruz ve biraz yakınını bulunca, ‘aynı o filmlerdeki gibi' diyerek sempati gösteriyorsak, Akademi üyelerinde de öyle bir sempati yaratmış olmalı “Suyun Sesi”nin bütün bu tanıdıklık hissi.

Zaten “Suyun Sesi” kötü bir film de değil, ama yönetmeninin daha önce çok daha iyi filmlere imza atmış olmasına rağmen o topraklarda en çok bu ‘kolaj' filmle takdir alması sinemaseverlerde itiraz hakkı doğuruyor. Guiller Del Toro'nın “Pan'ın Labirenti” ve “Şeytanın Belkemiği” gibi çok daha özgün, başyapıt denebilecek filmleri var.

Gecenin en sevinçle karşılanan ödülü pek çok sinemasever gibi benim için de “Blade Runner 2049”daki şahane görüntülere imzasını atan, yılların ustası Roger Deakins'ın sonunda hakettiği Oscar'a kavuşmasıydı. Deakins bu ödülü 20 yıldır hak ediyordu.

Ödül töreni ise genel anlamda sıkıcıydı doğrusu. Ödüllerin kolay tahmin edilebilirilliğinin de etkili olduğunu söylemek mümkün. Ama bunun dışında Jimmy Kimmel'in sunuşu fazla ölçülüydü. Harvey Weinstein'ın taciz haberleriyle başlayan kadın hareketi de bütün endüstriyi biraz daha ağırbaşlı olmaya zorluyordu. Bu yüzden ödül töreni iyice ‘hepimiz kardeş' olalım temasına doğru evrildi. Aman kontrollü olalım derken, endüstrinin içindeki siyahlara, kadınlara en ufak bir yamuğumuz olmasın kaygısının çok görünür olduğu; halka da inelim yandaki sinema salonuna girip onların hayatlarını ışıltımızla renklendirirken onlara fındık fıstık, çikolata atalım (!) ve evet Trump'a karşı tepkiliyiz belki ama askerlerimize de selam gönderelim gibi ne yapacaklarını şaşırdıkları bir şova dönüştürdüler geceyi.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Karikatüristlerden vefa örneği

Tekin Aral’ın ölüm yıldönümü olan 19 Nisan’da (bugün) vizyona giren “Arap Kadri” filminin galası önceki akşam Etiler Alkent’teki ING Cinecity’de yapıldı. Filmin oyuncularının hazır bulund...

Taylor Swift'in yeni albümü çıktı... Hayranları ikiye bölündü

Dünyaca ünlü şarkıcı Taylor Swift yeni albümüyle hayranlarını ikiye böldü. The Tortured Poet's Department'ın internete sızdırılması üzerine kim gerçek hayran tartışması sosyal medyaya yan...


Venedik Bienali Türkiye Pavyonu açıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Venedik Bienali'nde Türkiye Pavyonu'nun açılış törenine katıldı. Bakan Ersoy, "Ülkemiz için sanat etkinliğinin yanı sıra kültürel diplomasi ve u...

Fethiye Belgesel Günleri başlıyor

Fethiye Belgesel Günleri 2024 yılında yedinci kez izleyiciyi belgesele/gerçeğe çağırıyor. Etkinlik bu yıl, 19 Nisan Cuma/20 Nisan Cumartesi tarihlerinde, Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kül...


Müslüm Gürses'in hiç yayınlanmamış şarkıları

Müslüm Gürses'in bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış şarkılarından bazıları, 'Tozlu Raflar' albümünde sevenleriyle buluştu. Müslüm Gürses'in korsan müzik piyasasından korumak için yıllarca s...

Nuri Alço'nun sağlık durumunda yeni gelişme

Geçirdiği rahatsızlık sonucu Eskişehir’de tedavi altına alınan Yeşilçam sanatçısı Nuri Alço, kalp pili operasyonu için Ankara’ya sevk edildi. 6 Nisan’da evinde rahatsızlanan ve Acıbadem E...


Kadın gözünden hayat

Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) danışmanlığında 18 yıldır kesintisiz olarak düzenlenen “Kadın Gözüyle Hayattan Kareler” Fotoğraf Yarışması, kadınların kendilerini ve hayata bak...

35. Münih Türk Film Günleri

Münih Türk Film Günleri 35. kez perdelerini açıyor. Müjde Ar’ın yaşam boyu onur ödülü alacağı festivalde Gökmen Ulu’nun “Komünist Osman” belgeseli de gösterime sunulacak. 35. Münih Türk F...


Nuri Alço'nun sağlık durumuyla ilgili eşinden açıklama

Oyuncu Nuri Alço'nun (73) sağlık durumuyla ilgili eşi Burcu Alço sosyal medya hesabından açıklama yaptı.Eskişehir'de 6 Nisan'da evinde rahatsızlandıktan sonra kaldırıldığı özel hastanede ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin'

Ünlü oyuncu Aslı Enver ile eşi Berkin Gökbudak tatile çıktı. Bir mekanda çekildiği kareleri sosyal medyadan paylaşan Aslı Enver, pozuna "Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin" not...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR