Kadıköy Sineması kapılarını açtı

Mimarisi ve akustiği ile dikkat çeken Kadıköy Sineması, artık yeni işletmecilerinin elinde. Funda Kocadağ, babasının işlettiği sinemayı, 25 yıl sonra yeniden işletmeye başladı. İKSV ve Başka Sinema ile anlaşan salonda festival filmleri gösterilecek. Funda Kocadağ, yeni salonun sadece film gösterimleriyle sınırlı kalmayacağını, sergi ve söyleşi gibi etkinliklerin de düzenleneceğini belirterek, "Sloganımız, 'Her gün festival" dedi.

Sadece Kadıköy’ün değil, Türkiye’nin en güzel mimarisine sahip olan Kadıköy Sineması, henüz inşa halindeyken Tercüman Gazetesi’nde “Türkiye’nin en modern tiyatro binası Kadıköy’de yapılıyor” başlığını atmıştı. Yıllar geçse de Kadıköy Sineması’nın mimari yapısı ve akustiğiyle hafızalara kazınmıştı.

Bahariye Caddesi Kadıköy Pasajı’nda 1967’de kapılarını sinema olarak açan yapı, 1968 yılından itibaren Erol Kocadağ tarafından işletilmeye başlandı. 1980’e kadar kışın sinema, yazın tiyatro olarak hizmet veren yapıda, kimler sahne almadı ki! Nejat Uygur, Nisa Serezli-Tolga Aşkıner, Genco Erkal, Metin Akpınar-Zeki Alasya ve birçoğu…

Kadıköy Sineması, 25 yıl boyunca kiracılar tarafından işletiliyordu. Bu süre zarfında zamanın hızına yetişemeyen sinema, birnevi unutulmaya başlanmıştı.

İşte, tam da bu sırada Erol Kocadağ’ın kızı Funda Kocadağ elini taşın altına koydu. Birkaç değişiklikten sonra Kadıköy Sineması yeniden ayağa kalktı. Hem de sadece sinema gösterilerin bir yer olarak değil… Sergilerin, kitap söyleşilerinin, özel gösterimlerin ve etkinliklerin yapılacağı bir alan olarak…

Çok uzatmayalım, yeni dönem için söz Funda Kocadağ‘da…

Son olarak, Ergin İnan’ın eserleri yerleştiriliyor fuaye alanına. Sadece sinema değil, kütüphanesiyle, sergi alanıyla kompleks bir alan oluyor Kadıköy Sineması…

Evet, sadece sinema değil. Zaten akustiğiyle çok değerli bir salon Kadıköy Sineması. Bundan 54 sene önce yapıldığında İtalya’dan özel mimari tasarım ödülü almıştı bu salon. Orijinalliği hiç bozulmamış, Kadıköy’deki tek salon.

BAŞKA SİNEMA’NIN KADIKÖY MERKEZİ OLDUK

Beyoğlu Sineması, Kadıköy Sineması küllerinden doğdu… Bu dönemde, bu işe girişmek çok zor. Siz nasıl böyle bir işe giriştiniz?

Biz 50 senelik mülk sahibiyiz. Buranın ilk 25 senesinde rahmetli babam işletmenin başındaydı. Kendisi de tam bir sinema ve tiyatroseverdi. Çok titizdi. Her şeyiyle çok bakımlı, pırıl pırıl bir salondu. O dönemde kışın sinema, yazın da tiyatro gruplarını ağırlardı. Zeki Alasya-Metin Akpınar, Genco Erkal, Nejat Uygur gibi isimler burada tiyatro yapıyordu. Son 25 senedir de kiracılar işletiyordu. Daha sonra işletme aileye dönünce, farklı bir yönetim zihniyetiyle yola çıktık 2018 başında. Önce İKSV ile festival haftası için anlaştık. O arada mimarlar projeler hazırlamıştı. Ama İKSV’ye yetişemez endişesiyle, çok özverili, gece-gündüz çalışarak birtakım makyajlar yaptık. Epey bir zaman burası makyajlandı. O arada Başka Sinema’nın Kadıköy merkezi olduk. Orijinalliği hiç bozulmamış 320 kişilik büyük salon ve ofislerin birleşmesiyle yapılan 50 kişilik salonun programını Başka Sinema yapıyor. Sloganımız, ‘Her gün festival’. Büyük salonda akapella konserler olacak. Onun dışında, fuayesinde duvarlar hazırlandı. Sergilere uygun hale getirildi. Bugün duvarlara, ilk sergi açılışımızın için Prof. Dr. Ergin İnan hocanın eserleri yerleştiriliyor.

Ne zaman açılacak sergi?
Kendisiyle görüşüyoruz. Zannedersem, 23 Mart’ta kendisinin de olacağı bir basın daveti olacak. Başka Sinema ile birlikte düzenleyeceğimiz özel film gösterimi olacak. Öncesinde de Ergin Hoca da bizimle olabilecek. Özellikle bu bölgeden sevenleri ile buluşmak için gelecek. Burası için de çok hoş bir gelişme oldu bu sergi. Çünkü, Ergin İnan gibi büyük bir ismin, burada bu denli büyük çapta bir resim koleksiyonuyla bulunması, bizler için de fevkalade keyifli.

FESTİVAL FİLMLERİ GÖSTERİLİYOR

İşletme tekrar aileye geçtikten sonra belirlenen prensipler nelerdi?
Film seçkisine Başka Sinema karar veriyor. Çok güzel festival filmleri sergileniyor. Gişe filmleri gösterilmiyor. Biraz daha kültür-sanat adına ne yapılabilir, düşünüyoruz. Programlar yapmaya çalışıyoruz. Film ve kitap söyleşilerine uygun bir kafeye de dönüştürülsün diye çalışıyoruz. Hazırlandıkça onları da duyuracağız. Çok yeni bir yapılanma. Her şeyin üzerinde tek tek düşünerek çalışıyoruz.

Şimdiye kadarki ilgi nasıl?
Fevkalade olumlu geri dönüşler. Önce, yakın çevreden, daha sonra da İstanbul’un çok daha uzak köşelerinden gelen birçok insan var. Salonun eski halini bilen, belli bir yaşın üzerindeki sinemaseverler, yeni yönetim anlayışını sevinçle karşılıyorlar. Salonla yeni tanışan gençler, mimariden çok etkileniyorlar.

BÜYÜK PERDEDE FİLM İZLEMEYE HASRET KALMIŞIZ

Doluluk oranı tatmin edici mi?
Tabii ki, kapasite yüksek. Bazı özel gösterimler, ön gösterimler oluyor. Tabii ki dolu oluyor. ‘Beni Adınla Çağır’ın ön gösterimi mesela tamamen doldu. İlgi çok büyük. Kimseyi kırmak istemem ama çok küçük perdelerde, bölünmüş salonlarda, AVM’nin içerisindeki çoklu salonlarda, film seyrettirildik ama buradaki gibi büyük perdelerde film izlemeye hasret kalmışız. Özellikle festival filmleri farklı lezzetteki filmler.

Kültür sanat tüketicileri de alternatif sanata daha fazla ilgi gösteriyor gibi… Siz de işletmeyi almadan önce bu projeye baya kafa yormuşsunuz. Sizce, söz konusu bu dönüşüm Kadıköy’ü ve kültür-sanat hayatını nasıl etkiler?
Bir kere bağımsız sinema hiçbir şey diretilmeden, adı üstünde, bağımsız yapılabilen filmlerden oluşuyor. Bu nedenle çok fazla takdir alıyor. Günümüzde bir sürü şeyin farkındayız ki, birtakım paketler empoze ediliyor. Bir şekilde topluma yediriliyor, sunuluyor. Sinemacılık da öyle bir paket bana göre. Çünkü, rahmetli babamın bıraktığı yerden şimdi benim devraldığım yere kadar, geçen 25 yılda o kadar çok şey değişti ki, sinemacılık adına. AVM’nin içerisindeki küçültülmüş perdelere taşındı. Fazla diretme var gişe filmlerinde. Bağımsız filmler, çok özgür. Gerçek sinemaseverler özellikle bağımsız filmleri tercih ediyorlar.

Kadıköy Sineması inşa edilirken Tercüman gazetesinde çıkan bir haber…

ESKİ FİLMLER DE GÖSTERİLECEK

Eski filmler için de teknik teçhizat da hazır bu sinemada…
4 adet 33 milimetrelik film makinemiz var. Bunun bir tanesi büyük salonda kurulu ve hazır vaziyette bekliyor. Bunların da duyurularını daha sonra yapacağız. Çünkü, Başka Sinema’nın elinde bir sürü uygun film var. Özel geceler ve günlerde gösterilebilir. Bu da çok hoş bir nostalji olabilir. Burası biraz da sinemaseverlerin ve kitapseverlerin kulüp gibi olabileceği yere dönüşsün istiyoruz.

Belediyenin katkısı var mı?
Evet, çok destekliyorlar. Bu yaptığımız her şey hepimize katkı oluyor. Belediyeyle aramızda rahat ve iyi bir diyalog var. Burasının yıllar içerisinde unutulduğunu konuştuk belediyeyle. Onların tiyatrolar için de yapacakları bir tabela çalışması var. Onların içine bizi de koydular. Onun dışında birçok konuda, destek vermeye çalışıyorlar.

Destek manasında sizi mutlu eden kişiler ya da kurumlar oldu mu?
Boğaziçi Üniversitesi’nde kapalı Facebook gruplarına bilgilendirici yazıyı göndermiştik. Onlar büyük bir hassasiyet gösterdiler ve çok kişiye dağıldı. Şahsi sayfamda dahi birçok mesaj geldi. Hiç tanımadığım insanlar bu yeniliği paylaştılar. Birdenbire binlerce paylaşım yapıldı. Bu tamamen sinemaseverlerin hassasiyetiydi.

Gece gösterimleri olacak

Bilet ücreti, öğrenci 13 TL, tam 15 TL. Daha fazla insanı Başka Sinema'yla tanıştırmak da hedeflerimizden bir tanesi. Cuma-Cumartesi geceleri gösterim yapmayı planlıyoruz. Burası yaşayan bir bölge. İnsanların 11:30-12:00'de başlayan filmlerle de buluşturacağız.

Sözcü