Yukarı
211922

24 Haziran AKP seçmeni için de bir fırsat

05 Haziran 2018 12:51

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasını ‘nokta atışlarla’ yürütüyor. STK, sendika ve oda temsilcileri ile yüz yüze teması tercih eden Kılıçdaroğlu, yaptığı görüşmeleri “değişim talebini yakından hissediyorum” diyerek özetliyor.

Kılıçdaroğlu'na yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

»Muharrem İnce’nin kampanyası ile başlayalım isterseniz. Nasıl buluyorsunuz?

Muharrem Bey kampanyasını büyük başarı ile sürdürüyor. Günün 10 saati çalışıyor. Genç, enerjik, dinamik, kendisinden emin. Şuna yürekten inanıyorum ki bu ülkenin en iyi cumhurbaşkanlarından birisi olacak. Bozulan ve işlemeyen bütün çarkları hem tamir edecek, hem de çalıştıracak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yeniden saygınlık kazandıracak.

»Kamuoyu yoklamalarını takip ediyorsunuzdur. Sahadaki tablo ile açıklanan anketler bir fikir veriyor mu?

Özel bir araştırma yaptırmadık. Alanda şunu görüyoruz, gidişattan memnun olmayan çok geniş bir kitle var. Gelecek konusunda ciddi bir endişe var. Sadece ekonomi bağlamında değil, demokrasi ve dış politika bağlamında da devam eden bir endişe. Ve bu endişe giderek büyüyor. O nedenle bu seçimlerde Muharrem Bey’in cumhurbaşkanlığını kazanacağı konusunda tereddüdümüz yok. Millet İttifakı, Meclis aritmetiğinde çoğunluğu alacak. Gelen araştırmalar da bunu gösteriyor.

Erdoğan ayrıştırıyor

»Erdoğan’ın kampanyasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her seçimde olduğu gibi baskıcı, hegemonyacı, suçlayıcı bir dil kullanıyor. Bu toplumu ayrıştırıyor ve geriyor. Bu üslupla kendi tabanı konsolide etmeye çalışıyor. En büyük zararı da hem Türkiye’ye hem kendi partisine ve kendi tabanına veriyor. Fakat hiç kimse cesaret edip Erdoğan’a izlediği tutumun yanlış olduğunu söyleyemiyor, cesaret edemiyor. Sizin aracılığınızla söylemiş olayım; yanlış yapıyorlar.

Ülkeyi borç batağına soktular

»Uzun yıllar sonra ekonomi seçimin temel tartışma gündemi oldu. Ekonomideki gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?

Türkiye, dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülke durumunda. Türk Lirası’ndaki düşüş devam ediyor. Sorumlu olarak dış güçleri gösteriyor. Bundan daha büyük bir saçmalık olur mu? Dolar bazında hükümetin borcu var. Borç ödeyecekler. Borç ödemek için dolar bulmaları gerekiyor. Doları nereden bulacaklar? Bankası olan, doları olan finans kuruluşlarından, lobilerden… Lobilerden para isteyen dış güç değil yine bunlar. Hem gidip yalvarıyorsun, “bana dolar ver” diye hem bunları suçluyorsun. İkiyüzlü bir siyaset.

 Türk Lirası neden değer kaybediyor? Ülkeyi o kadar kötü yönettiler ki bir borç batağının içine soktular. Son 16 yılda sadece yabancılara ödedikleri faiz 151 milyar dolar. Hem faizden şikâyet ediyorlar, hem borç alıyorlar, hem faiz ödüyorlar hem tertemizler. Hayatımda bu kadar saçmalık görmedim. Esas olarak yaşlananların arkasında siyasi beceriksizlik var.

»Ekonomide başarı öyküsü de anlatamayacaklar anlaşılan?

Evet artık bir şey söyleyemiyorlar. Ortada başarı öyküsü de yoktu. Başarılı ekonomisi olan bir ülkede bu kadar sosyal yardım olur mu? Dikkat edin Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında sosyal yardımlar daha da arttı. Ama yardımı “hükümet değişirse sosyal yardımlar kesilir” söylemi ile birlikte yapıyorlar. Bütün vatandaşlarımıza söylüyorum. Hiçbir sosyal yardım kesilmeyecek, daha fazlası dağıtılacak. Ve daha insanİ, koşullarda yaşanacak. Hiç kimseNİN yoksulluğu, fakirliği afişe edilmeden.

Özgür ve eşit seçim koşulları yok

»Muhalefet seçim kampanyasında engellerle de karşılaşıyor. Son olarak Antep’te Meral Akşener miting öncesi engellendi. Neler söyleyeceksiniz?

Ülkede sözde bir Başbakan var. Yani devleti yöneten kişiden bahsediyoruz. Olaya derhal müdahale etmeli, kamyonları yoldan kaldırtıp Akşener’den de özür dilemeliydi. Ama iradesi Saray tarafından ipotek altına alınmış olduğundan bu olaya müdahale edemiyor. Bundan daha büyük bir demokrasi ayıbı olmaz. Bir cumhurbaşkanı adayı hapiste, bir cumhurbaşkanı adayını engellemek için her türlü yol deneniyor, bir cumhurbaşkanı adayına tüm televizyon ekranlarını kapatacaksınız. CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı’na da ülkede özgülük var demek için medyada çok dar bir alan açacaksınız. Ülkede özgür ve eşit koşullarda yapılmayan bir seçim var. Siz bu ülkede demokrasinin var olduğunu dünyanın hiçbir ülkesinde anlatamazsınız. Eşit olmayan bir seçim yapacağız. Devletin bütün olanaklar Başbakan ve Cumhurbaşkanı kullanılıyor. Arabalar, uçaklar, bürokratları, valileri, kaymakamı, askerleri. Sonra da bizim ülkede demokrasi var diyeceksiniz. Bizim ülkemizde demokrasi yok.

Buna rağmen başaramayacaklar. Dikta yönetimine karşı bir toplumsal hareket var. Bu toplumsal hareketin sonucu sandıkta kendini gösterecektir.

Muhalefet ikinci tura kalana destek vermeli

»İkinci tur için bir muhalefet partileri ile çalışmanız var mı?

Cumhurbaşkanı adayları demokrasi için yargının bağımsızlığı, güçler ayrılığı, insan temel hak ve özgürlüklerini öne koyarak vatandaştan oy istediklerini söylediler. Bunları söylemeyen tek cumhurbaşkanı adayı var. Bütün gücü elimde tutup ülkeyi sopayla yöneteceğim diyen bir tek kişi var. Dolaysıyla o siyasi partilerin liderlerinin ikinci tura kim kalırsa bu otoriter kişiliğe karşı her türlü desteği vermeleri gerekir. Aksi halde söylemlerin samimiyeti sorgulanacaktır.

24 Haziran AKP seçmeni için de bir fırsat

»15 vekilin İyi Parti’ye geçişi, Millet İttifakı dahil muhalefet alanında yaşanan bir dizi gelişmede katkınız çok fazla. Bundan sonra hangi hamleleri izleyeceğiz?

Türkiye’de demokrasinin inşası için elimizden gelen her türlü mücadeleye devam edeceğiz. Bazen parlamentoda olacak, bazen parlamento dışında olacak çalışmalarımız.

Demokrasiyi savunan farklı siyasal görüşlerde olan partilerle bir ortak payda oluşturmamız gerekir. Bu ortak paydanın birinci ayağı adalettir. Birinci ayak konusunda AKP seçmeni de olmak üzere herkesin duyarlılığını artırmak için önemli bir adım attık. İkinci önemli ayak adalet, demokrasi ve özgürlüklere inanan partilerin bir çeşit ortaklaşmaya varmaları gerekliydi. Neye karşı, dikta, baskıcı, parlamentoyu işlevsiz bırakan yönetime karşı ortak çaba harcanmalı. Bölünmenin değil bir paydada birleşmenin Türkiye için daha faydalı olacağına inandım. Bu maya da tutu. Bu asgari standartları Millet İttifakı olarak hayata geçirebilirsek o zaman Türkiye gerçekten de rahat bir nefes alır. Her kesim rahatlar.

Bugün telefonla görüşürken bile ‘acaba dinleniyor muyum’ kaygısı duyuluyorsa o ülkede demokrasi yok demektir. Ben gayet iyi biliyorum ki genel başkan olduktan bu yana telefonlarım dinleniyor. Diğer partilerin başkanları da öyle. Bu dinlemeler bir kişiye bilgi olarak akıyor. Hatta bir keresinde “Ey Kılıçdaroğlu nefes alışını bile biliyoruz” demişti. Doğru, takip ediyor. Devlet böyle yönetilemez. Kendi vatandaşını niye dinliyor. Biz düşman değiliz ki. Zaten tüm fikirlerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Ama bizi kamuoyundan değil telefondan takip etmek istiyor. Bu bir çeşit hastalık. Devleti yönetememe ve kendi geleceğinden endişe etme hastalığı. Temel Bey açıkladı. Filistin’le ilgili yaşanan gelişmelere dair miting yapma kararı almışlar. Telefon dinleyenler Cumhurbaşkanlığı’na bilgi vermiş. Yurtdışından miting kararını açıkladı. İktidar miting yaptı da ne oldu? İktidar miting yapmaz gereğini yapar. Ne oldu mitin yaptı da? Açıkça iktidar halkı kandırdı.

Muhalefeti etkisiz kılmaya çalışıyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar demokrasi bu toplumda kök saldı. Ne kadar budarlarsa budasınlar yandan bir ağaç filiz veriyor. 25 Haziran’a kadar bir ömürleri kaldı. Ondan sonra demokrasi havası oluşacak. Bunu sağlamamız lazım. 24 Haziran önemli bir fırsatıdır. AKP’li seçmeni içinde fırsattır. Biraz dinlenmeli, kendisini sorgulamalı bir köşede beklemeli.

GERÇEK GÜNDEM



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

AFAD duyurdu: Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem!

Tokat’ın Sulusaray ilçesinde 5.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD’dan yapılan açıklamaya göre Tokat’ın Sulusaray ilçesinde 5.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, saat 18.11...

Özgür Özel'den Erdoğan'la görüşme açıklaması: Önemli gündemlerim olacak

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştireceği görüşmeye ilişkin olarak gazetecilere açıklama yaptı.


Bakan Fidan'dan 'Demirtaş ve Kavala' şartı koyan Hollanda'ya ziyaret

Hollanda Parlamentosu'nun, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Gezi Davası hükümlüsü iş insanı Osman Kavala hakkındaki AİHM kararlarının uygulanmaması halinde, AB'nin Türkiye...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan'a veda töreni

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan’ın görev süresinin 20 Nisan’da dolması nedeniyle başkanlık koltuğuna Kadir Özkaya oturacak. AYM’de Zühtü Arslan için yarın veda töreni yapılac...


APP plaka satan kişi yakalandı

İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sosyal medya hesapları üzerinden sahte mühürlü ve mühür k...

CHP'nin yeni grup başkanvekili belli oldu

CHP'nin yeni grup başkanvekili Ankara Milletvekili Murat Emir oldu. CHP'de, Burcu Köksal’dan boşalan CHP Grup Başkanvekilliği için yapılan seçim tamamlandı. CHP'nin diğer grup başkanvekil...


Kuran kursu davasında yeniden karar çıktı!

Konya'da 2008 yılında, 17 öğrenciyle 1 eğitmenin öldüğü, 29 kişinin de yaralandığı ruhsatsız 3 katlı kız Kuran kursu binasının, gaz sıkışması kaynaklı patlamada çökmesine ilişkin 11 sanığ...

AYM'den uzman çavuş kararı

Anayasa Mahkemesi, 6 ay veya daha fazla hapis cezası alan jandarma uzman erbaşların sözleşmelerinin feshedilmesini öngören yasa hükmünü iptal etti. Anayasa Mahkemesi (AYM), jandarma uzman...


Yabancı gözlemcilerden 31 Mart yorumu

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nden 24 kişilik heyet 31 Mart seçimini yerinde takip etti. Gözlemciler, yüzde 78'lik katılım oranına dikkat çekti. Avrupa Konseyi Yere...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR