Yukarı
213162

‘Hakkımı helal etmek için onlardan oy istiyorum’

19 Haziran 2018 10:31

EGE'NİN SESİ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de. CHP lideri kentte iki önemli zirveye katılacak.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önce sivil toplum kuruluşları (STK) ile hemşehri dernekleri ve muhtarlarla bu programının ardından İzmir iş ve ekonomi dünyasının temsilcileriyle buluşmak üzere İzmir’e geldi. Kılıçdaroğlu'nu Adnan Menderes Havalimanı'nda İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekilleri, belediye başkanları,il yönetcileri,ilçe başkanları ve çok sayıda partili karşıladı.

Ardından Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi'ne geçen CHP Lider Kılıçdaroğlu,  STK, Meslek Odaları, Sendika temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. Buluşmada konuşan Kılıçdaroğlu, "CHP için 'elitlerin partisi' diyorlar. Taşeron işçilerin durumunu kim gündeme getirdi. Biz onları gündeme getirmesek o taşeron köleliğinden kurtulabilirler miydi? Şimdi taşeron işçilerine hakkımı helal etmek için onlardan oy istiyorum oy." dedi

"Terör başımızın belasıdır” 

Siirt'te şehit olan asker için taziyelerini ileten Kılıçdaroğlu, terörle ilgili net mesaj vererek, "Az önce acı haberi ilettiler. Siirt'te mayın patlaması sonucu ailesi Torbalı’da olan şehit haberi geldi. Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyoruz. Teröre karşı tek yürek olmak zorundayız. Hangi siyasi görüş, hangi kimlik, hangi inançtan olursa olsun insan olarak önemli adım atacaksak en önemli adım teröre karşı ortak tavır takınmaktır. Terörü her ortamda, her zaman lanetledik, bunu sürdüreceğiz. Terör başımızın belasıdır ve ona karşı ortak mücadele etmek zorundayız. Bir acı tablonun da altını çizmek isterim; şehitler arası gaziler arası ayrım olmaz. O ayrımı yapanlar asla vatansever değildir. Bütün şehitlerin başımızın üstünde yeri vardır" ifadelerini kullandı. 

"Ezik insanlar olarak asla tanımlamıyoruz” 

Kılıçdaroğlu ayrıca AK Parti Yalova milletvekili adayı Meliha Akyol’un sözlerini kastederek şunları söyledi: 
"Trakya’nın, Balkanların tarihine baktığımızda büyük acılar, dramlar görürsünüz. Oradan insanlar Türrkiye’ye geldiler. Onlar Türkiye’ye gelirken kültürlerini de getirdiler. O müzik aslında bizim müziğimiz, o kültür bizim kültürümüz. Onlar bu ülkenin bütün alanlarında yer aldılar. Milletvekili, bakan oldular, iş dünyasında önemli makam elde ettiler, hayatın her alanında yer aldılar ve topluma örnek oldular. Onları ezik insanlar olarak asla tanımlamıyoruz. Onlar her zaman başımızın üzerinde. Kendilerine şükran borçluyuz. Yılların baskısına rağmen asla kültürlerinden, inançlarından kopmamışlardır. Osmanlı’dan bu yana dik ve onurlu duruşlarını sergilediler. Balkanlardan göç edip Türkiye’ye gelenlere her zaman saygı duyuyoruz." 

"Sizleri politik argüman için kullanırlar” 

Konuşmasında muhtarlara hitaben uzun bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Muhtar kardeşlerim; arada sizi saraya davet ederler. Kiminiz gider, kiminiz gitmez ama bir kişi konuşur; ne konuştuğu belli değil. Sizleri politik argüman için kullanırlar" dedi. 
Kılıçdaroğlu, CHP olarak muhtarların sorunlarını hem çözmeyi, hem de onlar için neler düşündüklerini net olarak toplumun önüne koyan bir parti olduklarını savundu. Muhtarların demokrasinin temel taşı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Bu topraklarda yapılan ilk seçim muhtarlık seçimidir. Önünüze hangi siyasi gelirse şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz; 'bu topraklara demokrasi kültürü getiren biz muhtarlarız.' Sarayın bunlardan zinhar haber yok. Hiç haberi yok.” 

“Temel Muhtarlık Kanunu çıkaracağız” 

Muhtarlarla ilgili önemli projeleri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu projeleri şöyle sıraladı: 
"Bizim muhtarları güçlendirmemiz lazım yasal olarak. 100 küsur kanunda muhtar adı geçer. O kanunların tamamını ne ben ne de muhtarlar bilir. Temel Muhtarlık Kanunu çıkaracağız. 134 maddeden oluşan kanun tasarısı taslağı hazırladık muhtar üst kuruluşları ile beraber. Allah nasip eder de Muharrem İnce cumhurbaşkanlığı koltuğuna gelirse yeni bir tarihi başlatacağız. Her muhtarın seçildikten sonra mekanının olması lazım. Öyle muhtarlıklar var ki, orada bırakın muhtarın oturmasını, sade vatandaş bile otururken ‘burası nasıl yer' diye şikayet eder. Tüm muhtarlar için yasal olarak mekan düşünüyoruz. Sizlere mutlaka ya belediye ya da il genel meclisinin eleman tahsis etmesi lazım. Olmadığınızda muhtarlık açık olmalı, vatandaşın sorununu not etmeli. Bunun lütufla değil kanunda hükümle olması lazım. Mahalle ile ilgili mecliste kanun görüşülüyor; mahalle sakini önce muhtarı bulur ‘niye’ diye. Muhtarın haberi bile yok. Yani mahalle ile ilgili konu mecliste görüşülürken o sırada muhtar söz ve karar sahibi olacak.” 

Muhtarlara bütçe 

Muhtarlık seçimlerinde de birleşik oy pusulasının uygulanması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bizim düşündüklerimizin hiçbiri iktidar tarafından dile getirilmedi. Muhtarlık kurumu ne kadar güçlü olursa ülkede demokrasi o kadar güçlü olur. Muhtarlığın neden bütçesi yok? Yapılması gereken ilk işlerden biri muhtarlık kurumuna da bütçe tahsis etmektir. Bir yoksul aile var, çocuğu üniversite sınavını kazandı. O ilde kaydı yaptırması lazım ama parası yoksa muhtarın kapısını çalacak. Muhtar bunu karşılayacak. Bizim muhtara bütçe tahsis etmemizin temel gerekçesi budur. Emlak vergisinin belli bir oranı muhtarlığa bütçe olarak tahsis edilecek. Hiçbir makam demokrasilerde denetimsiz değildir. Muhtarlığa tahsis edilen bütçenin denetimi merkezi yönetim tarafından yapılacak. Bir mahallenin sakinlerinden kimin fakir olup olmadığını bilen muhtarı ya da bakkaldır. Yapılması gereken; bütün sosyal yardımların muhtarlar aracılığı ile yapılması lazım" şeklinde konuştu. 

"Binlerce muhtardan oy istiyorum” 

Binlerce muhtardan oy istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Hakkını arıyorsan, bu ülkede onurlu bir şekilde muhtarlık yapacaksan oyunu CHP’ye vereceksin kardeşim. Muharrem İnce de muhtarlarla ilgili aynı görüşte. Genç, dinamik, enerjik arkadaşımız var adı Muharrem İnce. Mührü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de ona vurun. Birleşik oy pusularında Millet İttifakı var. Biz bütün muhtarların oylarına talibiz. Lafla, hamasetle oy istemiyoruz. Neyi nasıl yapacağımızı gayet açık toplumun önüne koyarak yapıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Düşünceden korkmuyoruz” 

Muhtarların ardından sivil toplum kuruluşlarına da seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 
"STK’lar tıpkı siyasi partiler gibi demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. STK’lar güçlendikçe demokrasi de güçlenir. STK’ların desteklenmesi temel görevlerimizden biridir. CHP olarak demokrasiyi savunan, demokrasinin gereklerini yerine getiren, siyasette rakip olan partiye kumpas kurulduğunda o kumpası bozan bir siyasi partiyiz. ‘Biz demokrasiyi savunuyoruz’ diyorlar, zinhar inanmayın. Siyasi partileri seçime sokmamak için her yolu denediler. Biz demokrasiden yanayız. Düşünceden korkmuyoruz, tersine akıl akıldan üstündür inancını taşıyoruz. Bir araya gelip daha sağlıklı bir görüş oluşturabiliriz.” 

"Hangi sendika buna itiraz etti?” 

Hemşehri dernekleri ve sendikalara hitaben konuşan Kılıçdaroğlu, sendikaların ciddi kan kaybettiğini belirterek, "Bunun nedeni 12 Eylül’dür. Önüne ciddi setler kuruldu. Biz sendikaların güçlenmesini, işçilerin hakların savunmasını isteriz. Bugün bazı sendikalar sarayın arka bahçesi durumunda. Bunların adı sendika ama hiçbirinin sendika olduğunu düşünmüyorum. Size çarpıcı örnek vereyim; sosyal güvenlik sisteminde reform yaptılar. Bugün asgari ücret üzerinden prim ödeyen biri emekli olmak istediğinde aylık 718 lira 65 kuruş ödeniyor. Bu kişi 2008’den önce dilekçe verse emekli aylığı bin 822 liraydı. Şimdi 718 lira. Hangi sendika buna itiraz etti? Nasıl oluyor da bu kadar ciddi düşüş oluyor? Bunun adı reform mu? Buna reform denir mi? Üstelik emeklilik yaşı 34-43, prim ödeme 5 bin gündü. Sözde reform yaptılar; 5 bin gün 7 bin 200’e, emeklik yaşı 65’e çıktı. Daha fazla prim ödüyorsunuz, daha geç emeklilik ve aylığınız daha az. Buna da ‘reform’ diyorlar. Sendikaların kıyameti koparmaları lazımdı. Bunu biz dile getirdik. Emeğin hakkını teslim etmek için. Şu anda Türkiye’de 1 milyon 644 bin kişi bin 500 liranın altında emekli aylığı alıyor. 1 milyon 644 kişinin hakkını ve hukukunu koruyan tek partiyiz. Tüm emeklilere sesleniyorum; eğer onurunla yaşamak istiyorsanız, bayramda ailen ve torunla huzur içinde yaşamak istiyorsan, insanca yaşam hakkım hakkım var diyorsan oy vereceğin tek parti CHP’dir" diye konuştu. 

“Benim dönemimde açık 2 milyar liraydı şimdi 34 milyar” 

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Yıllardır söyledik ‘iki ikramiye’ diye kıyameti koparıyorlardı. Para da, imkan da, bütçe de var. İkramiye alacak emekli de var. Veremediler. Rantiyeye çalışıyorlar. Biz insan için çalışıyoruz. Aramızda dağlar kadar fark var. Emeklinin hakkını soruyorum, ‘Neden korumuyorsunuz?’ diye. ‘Emekli ne yaparsak yapalım; sırtına da binsek, ağzından lokma da alsak oy verecek’ diyorlar. Bu düşünce insan haklarına aykırı. Ayda 300 lira emekli aylığı alan var, 400 lira alan var, 800 lira alan var. Saraydaki zata desin ‘800 lira ile bir de sen geçin bakalım’ desin. Hiçbir emeklinin aylığı bin 500 altında olmayacak. Benim dönemimde açık 2 milyar liraydı şimdi açık 34 milyar. Neden sendikalar sormuyorlar? Koltuk merakı olanlar Türkiye için düşünemezler. Mücadele edenlere de nefes aldırmak istemiyorlar. Mücadele eden sendikalar da emekli dernekleri de var, hakkını yemeyelim ama Sosyal Güvenlik Kurumu yönetiminde görev alacaksınız, açık büyüyecek, emekli aylığı düşecek ve siz sesinizi çıkarmayacaksınız. Bu insani değil.” 

“Az bile yapmışlar size ama bizim de kabahatimiz var” 

Hemşehri derneklerine hitaben konuşmasına dünkü Kırıkkale ziyaretini anlatan Kılıçdaroğlu, "Dün Kırıkkale’deydim. Kırıkkale 1925’te mühimmat fabrikasının temelinin atıldığı küçük bir köydür. Savunma sanayinin merkezi olmuştur. 20 bin kişi 3 vardiya halinde çalışıyorlardı. Bugün o fabrikaların büyük kısmı kapandı. İşçi sayısı bin 800 oldu. Kırıkkale kendisini bu hale getiren partiye oy veriyor. Az bile yapmışlar size. Bizim de kabahatimiz var. Sen gittin kahvede vatandaşın derdini dinledin mi, dinlemedin. Biz şimdi gerçek anlamda halkın partisiyiz. Halkın sorunlarını gerçek anlamda dile getiriyoruz. Eleştiriyorlar, ‘Elit partisi’ diye. Taşeron işçinin derdini en iyi kim dile getirdi? Kısmen kadro almışlarsa hakkımı helal etmek için onlardan oy istiyoruz. Asgari ücretle ilgili konuşunca kıyamet koparıyordu. Belediyelerimiz net bin 500 lira yaptı. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ‘ben yapamıyorum, para yok’ diyor. Para var da yapmak istemiyorsunuz. Hemşehri derneklerine düşen görev; İzmir’de rahat edebilirsiniz ama geldiğiniz topraklarda yaşayan akrabalarınızı arayıp ‘İzmir’de baskı yok. Siz de İzmir gibi yaşamak istiyorsanız, o zaman CHP’ye oy vereceksiniz’ deyin" şeklinde konuştu. 

“2 trilyonu nereye harcadılar?” 

Salonda bulunan inanç derneklerine de seslenen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: 
"Her inanca, kimliğe, yaşam tarzına saygılıyız. Bunun üzerinden siyaset yapmak toplumu ayrıştırır. Allah ile kulu arasında kimse giremez. 16 yılda geldiğimiz nokta ayrışmış bir toplum gerçeği işe karşılaştık. Yaşam tarzı inanç üzerinden siyaseti ortadan kaldırmalıyız. ‘Parayı nereden bulacaksınız?’ diyorlar. 16 yılda dışarıdan faiz lobilerin ödenen para 151 milyar 34 milyon dolar. Londra’ya niye gidiyorlar. ‘Dış güçlerin oyunu.’ Hangi gerekçe ile? ‘Borç para ver’ diye yalvarmaya gidiyorlar. Türkiye gelip ‘dış güç oyunu’ diyorlar. Dolar yükselmiyor yerinde duruyor. Değeri düşen Türk Lirası. Sürekli değer kaybediyor. İçeriye ödenen faiz de 687 milyar lira. Bir de ‘faize karşıyız’ diyorlar. Utanmasalar bu parayı ‘CHP ödedi’ diyecekler. Çiftçi memnun değil, emekli memnun değil, esnaf memnun değil, sanayici memnun değil, sanatçı memnun değil, işçi memnun değil. Bütün bu saydıklarımın tamamı alın teri ile para kazanmak isteyenler. Ancak bir sınıf var ki çalışmaz ve parasını alır. Rantiye sınıfı. 16 yıldır rantiye sınıfına hizmet ediyor. 1923’ten 2002’ye 79 yılda tüm hükümetlerin de harcadığı para 713 milyar dolar. Son 14 yılda harcanan para 2 trilyon 94 milyar dolar. Bunun hesabını sormak zorundayız. Sandığa giden her vatandaş elini vicdanına koysun, ‘2 trilyonu nereye harcadılar?’ diye sorsun ve oyunu kullansın.” 

"Senin vereceğin kararların tamamı şaibelidir” 

“Adalet istiyorum” diyen Kılıçdaroğlu, bağımsız yargı istediğini belirterek, "Saray hakimleri istemiyorum. Namusu ile onuru ile vicdanı ile hareket eden, hukuk üstünlüğünü savunan, tarafsız ve bağımsız olan hakimler istiyorum. Danıştay’dan bir kadın hakim sarayın atadığı hakimdir. Saray kölesi olan hakim Muharrem İnce aleyhine tweet atıyor. Haysiyetliysen, yargıya saygın varsa o görevden istifa edersin. Şu ana kadar istifa etmedi. Haysiyetin, onurun, yargıç kimliğin varsa derhal istifa edeceksin. Senin vereceğin kararların tamamı şaibelidir. Saray kölesi olan biri, yargıç koltuğunda oturamaz. Bütün yargı camiasına sesleniyorum; o hakim değil haysiyetli ve onurlu biri değil. Olsaydı istifa ederdi, giderdi AK Parti kadın kollarına üye olurdu; saygı duyardım. Biz cumhurbaşkanı tarafsız olmalı diye niye diyoruz? Bir parti genel başkanı hakim tayin edemez. Neden Muharrem İnce göğsündeki CHP rozetini çıkarıp Türk bayrağı taktı; ‘tarafsız olacağım’ diyor. Hem parti genel başkanı olacaksın, hem de mahkemeye hakim tayin edeceksin. O hakim de siyaset yapıp tweet atacak. Danıştay başkanına çağrı yapıyorum; elinden istifa dilekçesini al. Tamam çay toplamaya gittiğini biliyorum ama hiç kimse o yargıya o hakim kadar saldırmadı. Onun istifa etmesi lazım. Onursuz, haysiyetsiz insanlar görev sürdürmekte kararlılıkla devam ederler. Çünkü onların onurları sarayın ipoteği altındadır” ifadelerini kullandı. 

"Aradaki 100 milyon fark nereye gitti?” 

CHP olarak yol ve köprüye karşı olmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi: 
"2 trilyonla yol, köprü yaptık’ diyorlar. Yola da köprüye kim karşı çıktı? ‘Kaça yaptınız?’ diye soruyoruz. Başbakan’ın ifade ettiği Sabuncubeli Tüneli var. 4 kilometrelik tünel, 536 milyon liraya mal oldu. Kilometre başı maliyet 134 milyon lira. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Buca tüneli 2,5 kilometre. İhale bedeli 110 milyon lira. Kilometre maliyeti 44 milyon lira. Aradaki 100 milyon fark nereye gitti? AK Parti’ye vereceğiniz her oy harama ortak olmak demektir. Harama ortak olma. Kul hakkı yiyenlere destek olma. Hesabını veriyorsa başımın üstünde, git oyunu ver. Hesabını vermiyor. ‘Köprüyü kaça yaptın?’ diyorum; ‘karşısın’ diyor. Niye karşı olalım? İzmir hepsini kendi kaynaklarıyla yapıyor. AK Parti’li kardeşlerim; hiçbir zaman oy veren AK Parti’lileri suçlamadım. Her siyasi partiye saygım var. Ben partilerin yöneticilerini eleştiriyorum. Türkiye’yi yönetenler kul hakkı yiyorlar. Yolsuzluk yapıyorlar, fakir fukaranın ekmeğine el uzatıyorlar.” 

"İki seçenek var” 

Bu seçimlerin sıradan seçimler olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu seçim bir demokrasi seçimi. İki seçenek var; demokrasiden yana olanlar ve dikta yönetiminden yana olanlar. Demokrasiden yana olanların tarafı belli; Millet İttifakı. Tek adam yönetiminden yana olanların tarafı da belli; Cumhur İttifakı. Bir kişi tek başına devleti yönetiyorsa o devletin sonu yoktur. Tarihte örneği yoktur. Sizler toplumun kanaat önderlerisiniz. Hitap ettiğiniz kitleye bunları anlatma sorumluluğunuz var. Gerçek anlamda demokrasiyi Türkiye’ye getireceğiz" derken, tüm kadınlara da söz vererek, “Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olduğunda, parlamentoda çoğunluk sağladığımızda ilk işimiz cinsiyet ve gençlik kotasını Siyasi Partiler Yasasına koymaktır” dedi. 

Kılıçdaroğlu, basına kapalı devam eden toplantıda katılımcıların soruları yanıtladı. 

 "Demokratik anayasayı yeniden yapabiliriz"

 İş dünyası temsilcileri ile İzmir’de bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tüm sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, siyasi partiler ve meslek kuruluşların katılımıyla demokratik anayasayı yeniden yapacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, dış politika ile ilgili de, "Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatını kuracağız. İlk kez bir siyasi parti tarihinde dış politika ile ilgili proje üretti. Dış politika millidir. İktidarı ve muhalefeti olmaz. Ancak 7-8 yıldır dış politika milli olmaktan çıktı, maceracı dış politika Türkiye’yi Orta Doğu’da perişan etti” dedi. 
İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Mekrezi’nde iş dünyası temsilcileri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önce soruları aldı, ardından kürsüye çıkarak tüm sorulara toplu yanıt verdi. CHP lideri ekonomide sorunların çözümüne ilişkin çalışmalarını anlattı. Kılıçdaroğlu, demokratik parlamenter sistemin inşasının, bir anayasa değişikliği ile olacağını, ilk defa tüm sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, siyasi partiler ve meslek kuruluşların katılımı ile demokratik anayasayı yeniden yapabileceklerini belirtti. Kılıçdaroğlu ayrıca Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatını kuracaklarını ifade ederek, "Orta Doğu’yu kavga ve terör alanı değil barış havzasına çevirebiliriz. Bu konuda olağanüstü çaba sarf edilecek. İlk kez bir siyasi parti tarihinde dış politika ile ilgili proje üretti. Dış politika millidir. İktidarı ve muhalefeti olmaz. Ancak 7-8 yıldır dış politika milli olmaktan çıktı, maceracı dış politika Türkiye’yi Orta Doğu’da perişan etti” diye konuştu. 

Üretim ekonomisi vurgusu 

CHP olarak üretim ekonomisinden yana olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Beton ekonomisinden, israf ekonomisinden değil. Üretim için iş dünyasının önünü açmak, sorunları çözmek lazım. İlk mali af çıktığında 2002’ydi sanırım. ‘Avrupa’ya sorun orada kaç yıl önce çıktı’ dedim, aradılar bulamadılar ama biz de her yıl mali af çıkar. Ödememe kültürü üzerine inşa edilen mali politikanın değişmesi lazım. Ekonomi tehditle, şantajla çözülecek bir şey değil. Ekonomik çözümlerle hayata geçirilmesi lazım. Ceza kanunu ile değil ekonominin kabul ettiği evrensel düzenlemelerle çözebilirsiniz" ifadelerini kullandı. 

Teknoloji liseleri 

Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "KOBİ’ler ara eleman sıkıntısı çektiğini söylüyor. Yapacağımız ilk işlerden biri meslek sınıflandırmasını sağlıklı şekilde hayata geçirmek. Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. 6 yıl olacak liselerde, ilk 3 yıl yatılı okuyacaklar. 3. sınıftan itibaren hangi alanda eğitim görüyorsa o alanda fabrikada staj yapacak" dedi. 

KOBİ’lere sıfır faizli kredi 

Vergide büyük rakamların tahsil edilemediğini, bu konuda affın da çözüm olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 
"Bunu aşmanın yolu; bütün organize sanayi bölgelerinde ya da KOBİ’ler borçları olmadığı takdirde ödedikleri vergi ve sigorta primi kadar bir yıl süreyle sıfır faizli kredi vereceğiz. Devlet tahsilat peşinde koşmayacak, ceza yazmayacak, tehdit etmeyecek, şantaj uygulamayacak. Bunun zarar edeni yok. Devlet, KOBİ, işçi karlı. Aynı zamanda kayıt dışı ekonomiyle de mücadele etmenin yoludur.” 

"Böyle bir belediye başkanına sahip olduğunuz için sizi kutluyorum” 

Teknolojinin çok hızlı geliştiğini, gelişen teknolojiye en hızlı ayak uyduranların ise KOBİ’ler olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Dolayısıyla katma değeri yüksek ürün üretmeden dünyada söz sahibi. KOBİ’ler üzerinde önemle duruyoruz. İzmir’in başkent olacak çok şeyi var. Bütün Ege’nin bir anlamda at başı. Hak ettiği kadar hükümetten destek almış değildir. Hükümetten daha büyük yatırımı İzmir Büyükşehir Belediyesi yapmıştır. Belediyenin uluslararası kredi notu A’dır. Böyle bir belediye başkanına sahip olduğunuz için sizi kutluyorum.” 

“Türkiye’de demokrasi yok” 

Üretim ekonomisi hakkında konuşmalarını sürdüren Kılıçdaroğlu, "Ekonomi betona döndürüldüyse Türkiye için temel sorundur. Biz ‘üretim’ diyoruz. Her anlamda üretmek. Üretim ekonomimizi öncelememiz lazım. Ürettiğimiz zaman faizler düşer, işsizlik düşer, ihracat artar. Neyi üreteceğiz? Katma değeri yüksek ürün üretemezsek belli ülkelerin ürettiği katma değeri yüksek ürünü tüketen ülke oluruz. Katma değeri yüksek ürün üretmenin yolu üniversitelerin bilgi üretmesinden geçiyor. Üniversitelerde her türlü düşüncenin tartışılması lazım. ‘Barış bildirine imza attı atalım.’ Dünyada böyle örnek yok. Anca darbe dönemlerinde yaşanır. İstediğiniz kadar ‘demokrasi var’ deyin, tüm anayasa hukukçuları ‘Türkiye’de demokrasi yok’ diyor. Nokta” diye konuştu. 

Avrupa Birliği ile ilişkiler 

Avrupa Birliği ile ilişkiler hakkında da değerlendirmede bulunan CHP lideri, şöyle konuştu: 
"Eğer Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olur ve parlamentoda çoğunluğu sağlarsak Avrupa Birliği ile uyum yasalarının tamamı yeni fasıl açılması beklenmeden parlamentodan çıkacak. Bunu önerdim. Niye ‘Avrupa Birliği dayattıktan sonra yapıyoruz?’ dedim. Oturalım, demokrasi standartlarını kendimiz hayata geçirelim, sonra dönüp ‘sende ne kadar demokrasi varsa bizde de o kadar var’ diyelim. Bunu yapmaya kararlıyız. Ülkemiz insanı 3. sınıf demokrasiye layık değil.” 

"Ağlamaya hakkınız yok” 

İktidarın ve onun düşüncesinin esnafı korumadığını savunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Esnaf şikayet ediyor da sonra gidip oy veriyorsunuz, sonra da ağlıyorsunuz. Ağlamaya hakkınız yok. Esnaf bakanlığı kuracağız. Bütün sorunları da, çözümü de biliyoruz. Elinizi vicdanınıza koyup öyle gidin sandığa" şeklinde konuştu. 

"Demokratik anayasayı yeniden yapabiliriz” 

Kılıçdaroğlu, adaletle ilgili düşüncesinin sorulduğu soruya, "Muharrem İnce’nin de dediği gibi restorasyon dönemine ihtiyacımız var. Demokratik parlamenter sistemin inşası bir anayasa değişikliği ile olacak. Bunu yangından mal kaçırır gibi değil, belki de ilk defa tüm sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, siyasi partiler ve meslek kuruluşların katılımı ile demokratik anayasayı yeniden yapabiliriz. Millet İttifakı olarak bunun ön çalışmasını yaptık anayasa değişikliği konusunda. Erken seçim gündeme geldiği için ön çalışmayı biraz öteledik" ifadelerini kullandı. 

"Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatını kuracağız” 

Kılıçdaroğlu, dış politikadaki yaklaşımları ile ilgili, "Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatını kuracağız. Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda ilk işi İran, Irak ve Suriye devlet başkanlarını ziyaret etmek. Oturup konuşalım. Orta Doğu’yu kavga ve terör alanı değil barış havzasına çevirebiliriz. Bu konuda olağanüstü çaba sarf edilecek. İlk kez bir siyasi parti tarihinde dış politika ile ilgili proje üretti. Dış politika millidir. İktidarı ve muhalefeti olmaz. Ancak 7-8 yıldır dış politika milli olmaktan çıktı, maceracı dış politika Türkiye’yi Orta Doğu’da perişan etti. Emin olun Orta Doğu’nun inşasını biz yapacağız, Londra’ya gidip dilenmeyeceğiz, Türkiye’yi dolara boğacağız" diye konuştu. 

"16 yıla ihtiyacımız yok" 

Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunca iş dünyasından oy isterken, "16 yıla ihtiyacımız yok. 5 yılda Türkiye farklı bir ülke olacak. Bölgenin yıldızı olacak. Üretim konusunda ciddi patlama yapacağız. Bizim ufkumuz çok geniş. Onlar bizim ufkumuza yetişemez. 'Kıraathane' diyor. Ne kıraathanesi. İnsanlar nefes alamıyor, üretemiyor, geleceğe karamsarlıkla bakıyor. Bunların tamamını değiştirmek mümkün" dedi. (HABER MERKESİ/İHA)



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Foça'da Muhtarlar, Kaymakam Türköz ile ilk toplantısını yaptı

Foça Kaymakamı Mehmet Türköz başkanlığında toplanan,ilçe mahallelerinin  muhtarları ile ilk toplantı KYBLE Toplantı salonunda gerçekleşti.

Başkan Kınay Karabağlar’daki muhtarlarla buluştu: Önceliğimiz sosyal belediyecilik

Başkan yardımcıları Burcu Ugantaş ve Elvin Sönmez Güler ile birlikte Karabağlar Belediye Meclisi Mahalle Komisyonu üyeleri Fırat Eroğlu, Osman Sarı, Ayhan Uzunay, Selami İyier, İnan Karak...


İzmir Büyükşehir'de revizyon: O isim görevden alındı

Şahin'in yerine Karşıyaka Belediyesi'nden başkan yardımcısı olarak görev yapan şehir plancısı Zeki Yıldırım getirildi.

Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu’ndan Çiğli’ye ödül

Çiğli Belediyesi, Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu’nun (ATYG) özel davetiyle yer aldığı 2024 İlkbahar Buluşmasında; kültürel alanda yaptığı çalışmalarla 2024 Kültür-Sanat Ödülüne layık gör...


CHP'den Menemen'de 'sürgün' iddiası: İşçilerden elinizi çekin!

31 Mart Yerel Seçimleri'nde AK Parti'nin İzmir'de kazandığı tek beleidye olan Menemen'de CHP  İlçe Başkanı Hüseyin Özbey  işçilerin sözleşmelerinin tek taraflı feshedildiği, bazı işçileri...

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı: “Kum saati işlemeye başladı.”

Cumhur İttifakı Grubu; 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından Büyükşehir Belediye Meclisi ilk oturumu öncesinde, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin...


Başkan Tugay, “Kültürel mirasımızı korumak en önemli amacımız”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Tarihi Liman Kenti İzmir: 18 Nisan ve Geçmişten Geleceğe UNESCO Çalışmaları” adlı çalıştayın açılışını yaptı. Kültürel mirası korumanın...

Türkmen: Seçilmemiş kişiler meclise müdahale edemez

Kemalpaşa Belediyesi'nde yeni dönemin ilk meclis toplantısı Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen başkanlığında gerçekleştirildi. Kemalpaşa Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen me...


CHP'li Sevda Erdan Kılıç: “Sığacık halka kapatılıp, yabancı turiste açılacak”

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Sığacık Yat Limanının kapasitesinin iki katına arttırılması için Ulaştırma Bakanlığı’nın 40 milyon liralık bütçe ayırdığını açıkladı. Yat Limanın...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR