Kılıçdaroğlu: OBİT kurulsaydı, barış gelirdi

Kılıçdaroğlu, bölge ülkelerinin katılımıyla Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nın (OBİT) kurulmasını önerdiklerini belirterek, “OBİT kurulsaydı, sorunları çözmek için egemen güçlere ihtiyaç kalmazdı” dedi.

Kılıçdaroğlu, bazı gazetecilere Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere ve partisinin politikalarına ilişkin açıklamalar yaptı. Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın aktardığına göre, Kılıçdaroğlu, özetle şunları dile getirdi:

‘OBİT’i önerdik’

-OBİT kurulsaydı barış gelirdi: Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı (OBİT) kurulmasını istedik. Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında kurulmasını istedik. OBİT kurulsaydı, Ortadoğu’nun sorunlarını çözmek için egemen güçlere ihtiyaç kalmazdı. Bir grup, “Aman Rusya gelsin, beni kurtarsın”, bir grup, “Aman ABD gelsin, beni kurtarsın” olmaktan çıkacaktı.

Dört ülke bir araya gelip, kendi sorunlarını çözebilirlerdi. Ortadoğu vekalet savaşlarının yapıldığı, uluslararası çıkarların bölüşüldüğü bir alan olmaktan çıkıp bir barış havzasına dönüşebilirdi. Başlangıçta dört ülke kurucu olur. Örneğin Mısır, İsrail buranın bir üyesi olabilir. İsrail de bölgenin önemli aktörlerinden birisi. Lübnan, Ürdün olabilir. Bir siyasal ve ekonomik birliğe dönüşebilirdi bu bölge. Tabii buraya ABD, Rusya, Çin de gözlemci olarak katılabilirdi.

-Ortadoğu’yu karıştıran AB: AB yetkilileriyle yaptığım görüşmede de seslendirdim. “Ortadoğu’da ne oluyor” diye sordular. Ortadoğu’yu karıştıran sizsiniz. Ortadoğu’da kan akıyor, bu insanlar nereye gidecek? Hiç kimse “Ben Suudi Arabistan’a, Mısır’a gideyim” demiyor

Siz bu bölgeye katkı yaptınız mı AB olarak? Hayır. Uzun süre oradaki çatışmaları seyrettiler. Ne zaman ki mülteciler onların kapısına dayandı; “Vay bunlar nereden çıktılar?” Siz çıkardınız, görmeniz lazımdı. Uygarlığın merkezi olarak bütün dünya Avrupa’yı gösteriyor. Peki bu uygar dünya akan kana neden gözünü kırptı ve uzun süre kılını dahi kıpırdatmadı?

-Ortadoğu’da işbirliği olmalı: Onlara (AB yetkilileri) da söyledik OBİT diye bir oluşuma siz de destek verin. AB de orada gözlemci olabilir. Ortadoğu’ya barışın gelmesi aslında Afrika’dan Rusya’ya, Kafkaslar’dan Avrupa’ya kadar bütün bir bölgede demokrasi rüzgârının esmesine yol açacak, bütün o diktatörlükler yıkılacaktır. Atatürk, cumhuriyeti kurduğu zaman, bütün İslam dünyası örnek aldı.

Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Libya, İran’a kadar cumhuriyeti örnek aldılar. İslamiyet’in bugüne kadar hayata geçirdiği en büyük devrim cumhuriyet. İkincisi yok. İkincisinin olmamasının temel nedeni işbirliği yok. Aslında bunların zenginlikleri bir anlamda başlarına bela olmuş. Petrol var ama fakirlik var. Bütün o zengin kaynaklar yurtdışına akıyor. Bölgenin aydınları bir araya gelip bu sorunu çözebilmeliler.

‘Yaşananlardan insanlığın utanması gerekir’

AB mülteciler arasında ayrım yapıyor: Bu bölge egemen güçlerin sömürü alanına dönmüş vaziyette. Şimdi o sömürü alanı öyle bir noktaya geldi ki, vekalet savaşları Avrupa’yı tehdit eder hale geldi. 

Yoksul insanlar oraya gidiyor. Bir başka ayıp daha yaşanıyor. Batı dünyasının en önemli ayıplarından birisidir.

Mülteciler arasında ayrım yapıyorlar. “Yetişmiş, üniversiteyi bitireni kabul ediyorum diğerini almıyorum, onu kendi ülkemin dışına atıyorum.” İnsanlar arasında ayrım yapan bir uygarlık ayıbı ile karşı karşıya kaldı 21. yüzyılın dünyası. Bütün bunların üniversitelerde tartışılması lazım. Müthiş bir kavga var. Yemen bunlardan birisi. 1 milyonun üstünde çocuk, açlık-yoksullukla karşı karşıya. Baktığınız zaman Arap dünyasında bir sessizlik var. Belki bir kısmı o çocuklar ölüyor diye seviniyor. Oysa insanlığından utanması lazım.