Himalaya tuzuyla ilgili gerçekler
Son zamanlarda bazı meslektaşlarının Himalaya tuzunun sağlığa pek çok yararı olduğunu savunduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Profesör Doktor Osman Erk, bu konuda bilinmesi gerekenleri anlattı.
Aşırı tuz tüketimi düzeltilebilir sağlık sorunlarının başında geliyor. Her yıl dünyada yeterli meyve tüketmemekten dolayı 5 milyon, aşırı tuz tüketimi nedeni ile 4 milyon insan hayatını kaybediyor. İnsanlar evrim süreci içinde milyonlarca yıl günde ortalama 0.1-0.5 gram kadar yani çok az tuz tüketmiştir. Günümüzde ise ortalama tuz tüketimi günde 9-16 gram arasında bulunuyor. Türkiye, Japonya ile birlikte ortalama günde 16-18 gram tuz tüketerek ilk sırayı paylaşıyor. Yani günümüz insanının tuz tüketimi 40-50 kat artmıştır.
Himalaya tuzunun rafine tuzdan çok farklı olduğunu ve fazlası sağlığa zararlı olan rafine tuzun aksine sağlık açısından pek çok yararları olduğunu söyleyen birçok akademik kariyere sahip tıp mensubu var.
Bunlardan bazıları; Himalaya tuzuna dikkat çekmek, ‘Ezber bozuyorum’ diye gündem yaratmak gibi amaçlarla veya son derece bilgisiz ve bilinçsizce Himalaya tuzunun sözde faydalarını anlatarak şov yapmaya devam ediyor. Kısaca söylemek gerekirse bütün tuzlar neredeyse birbirinin aynıdır, yani birbirinden farkları yoktur ve önerilen limit dozun üzerinde tıpkı rafine tuzda olduğu gibi sağlığa zararlı etkilere yol açar.
Himalaya tuzunun da rafinetuz gibi yüzde 98’i sodyum klorürdür. Himalaya tuzunda rafine tuzdan farklı olarak 84 mineral ve eser elementin bulunduğu ileri sürülmektedir. Bu iddia kısmen doğrudur. Himalaya tuzunda 84 mineral ve eser element vardır ama çok küçük miktarlarda...
Bu 84 mineral ve eser elementin içinde vücut için zararlı olduğu bilinen arsenik, kadmiyum, alüminyum, cıva, uranyum, talyum gibi bileşiklerde bulunabilir. Faydalı olduğu düşünülen mineral ve eser elementlerde o kadar küçük miktardadır ki sağlığa olumlu bir etkisi olması beklenemez.
Himalaya tuzunda iyot miktarı oldukça azdır ve günlük ihtiyacı karşılaması beklenmez. Ayrıca Himalaya tuzunun özel hücre yapısının oldukça ince olduğu ve çok daha fazla titreşimselenerji içerdiği ileri sürülmektedir.Bu iddiayı da destekleyen herhangi bir literatür verisi bulunmamaktadır. Himalaya tuzları el yardımı ile çıkarılan daha az rafine tuzlardır. Tanecikleri daha büyük olduğu için daha az sodyum alınmış olur. Çok az işlem görmüş Himalaya tuzlarına natürel denebilir.
En fazla tuz içeren gıdalar ise; ekmek, et ürünleri, peynir, hazır ürünler, çorbalar, kahvaltılıkgevrekler, balık ürünleri, cipsler ve atıştırmalıklar, fast food’lar, katering öğünleri, restoran öğünleri, soslar, baharatlar ve patates ürünleri...
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Tüketicilere internet aboneliği konusunda uyarı
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Altay, tüketicilerin son zamanlarda internet aboneliği işlemleri için sıkça aranıp, rahatsız ve bazen de mağdur edildiğini belir...
Birikim yapmaya engel olan hatalar
Birçoğumuz, birikim yapmanın önemini anlıyoruz ancak gelir kısıtlılığı, birikim alışkanlığının olmaması veya beklenmedik harcamalar gibi nedenlerle birikim yapmada zorluklar yaşıyoruz. İş...
Çocukları ev kazalarından nasıl koruruz?
Dünyada ve ülkemizde yapılan araştırmalarda çocuklarda en sık görülen ev kazalarının; düşme ve çarpmalar, yanıklar, zehirlenmeler, kesikler ve saplanmalar, elektrik çarpmaları, suda boğul...
Sizi mutlu edecek finansal alışkanlıklar
Gözünüzde büyütmeyin, yalnızca biraz daha planlı hareket edin, sistemli hareket edin yeter. Bu size hem maddi hem zamansal kazanç, hem de mental huzur verecektir ve zaman içinde bunun fay...
Üretkenliğinizi artıracak öneriler
Potansiyelinizi en yüksek seviyeye çıkarmak için doğru yönlendirmeye odaklanmak önemlidir. Üretkenliğinizi artırmak için aşağıda belirtilen 6 adımı deneyebilirsiniz...
Ülkelerin IQ seviyeleri açıklandı! Bakın Türkiye kaçıncı sırada...
Bir bireyin zeka düzeyi genellikle 100 puan olarak kabul edilir. Bu değerin üzerinde olanlar genellikle ortalamanın üstünde, altında olanlar ise ortalamanın altında kabul edilir. Zeka Quo...
Araştırma: İstanbulluların ömrünün 3,5 yılı trafikte geçiyor
rta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve Yeditepe Üniversitesinden akademisyenler, İstanbul trafiğini 9 yıl boyunca analiz ede...
Deprem bölgelerinde oturanlara uyarı: 'Suyun kokusu ve tadı böyleyse tüketmeyin'
Dokuz Eylül Üniversitesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Celalettin Şimşek, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yer altı sularına ve olası tehlikelere dikkat çekti.
Kedilerin insanları 'dinlediği' bilimsel olarak kanıtlandı
Bilim insanları, kedilerin onlarla konuştuğumuzu anlayıp anlamadıklarını tespit etmek üzere bir çalışma gerçekleştirdi. Elde edilen sonuçlar, kedilerle 'tatlı' konuştuğumuzda bizi anladık...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
'Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin'
Ünlü oyuncu Aslı Enver ile eşi Berkin Gökbudak tatile çıktı. Bir mekanda çekildiği kareleri sosyal medyadan paylaşan Aslı Enver, pozuna "Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin" not...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor
Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.