Yukarı
251241

Birçok kanser türüne savaş açıyor

20 Haziran 2019 09:15

Çin ve Hindistan’a özgü olan yeşil çay, yüzyıllardır küresel olarak sağlığa faydaları nedeniyle tüketilmiş ve kabul görmüştür. Yeşil çay, kanser de dahil olmak üzere bir dizi rahatsızlığın önlenmesine yardımcı olabilir. Şimdi yeşil çayın faydaları ile ilgili bilinmesi gerekenler göz atalım...

Yeşil çay en sağlıklı içeceklerden biridir. Yaşlanma karşıtı bir içecek olarak kabul edilir. Yeşil çay ayrıca theanine, tirosin ve lösin, adenin, dimetilksantin, teobromin, teofilin ve ksantin gibi ksantin alkaloitleri; pektin (meyvelerde de bulunur), glikoz, sukroz ve fruktoz gibi karbonhidratlar; klorofil gibi pigmentler ve triterpen saponinler. Vitaminler gibi A vitamini , B1, B2, B3, C ve E de yeşil çayda bulunur. Bu etkileyici listeden sonra, belki de yeşil çayın besinlerle ve faydalı bileşenlerle dolu olduğunu anlamaya başlayabilirsiniz. Vücudunuz ve zihniniz için mükemmel olan antioksidanlar ve besinlerle yüklü yeşil çayın sağlığa faydaları hakkında merak edilenleri haberimizde bulabilirsiniz… İşte yeşil çayın sağlığa faydalarından bazıları…

YEŞİL ÇAYIN BESİN DEĞERLERİ

Yeşil çayın karakteristik tadı, acılığını ve uyarıcı etkisini veren kafeinin yanı sıra yeşil çay, polifenol adı verilen bir grup kimyasal bakımından da zengindir. Bu polifenoller, flavanoller, flavadioller, flavonoidler ve fenolik asitleri içerir. Tanenler ayrıca, çayda acı tada ve sıkılığa katkıda bulunan bir polifenol türüdür. Yeşil çayın ana polifenolleri, epicatechin, epicatechin 3 gallat (ECG) ve epigallocatechin gallat (EGCG) gibi kateşin olarak bilinen flavonoidleri içerir. Bu flavonoidler çok güçlü antioksidanlardır ve tiamin gibi bazı amino asitlerle birlikte , yeşil çayın güçlü lezzetinden sorumludurlar.

YEŞİL ÇAYIN FAYDALARI

Yeşil çayın vücuda sağladığı faydalardan bazıları şunlardır:

Kanseri önler

Ulusal Kanser Enstitüsüne göre, çaydaki polifenollerin laboratuvar ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarında tümör büyümesini azalttığı ve ultraviyole UVB radyasyonunun neden olduğu hasara karşı koruma sağlayabileceği gösterilmiştir. Yeşil çay tüketiminin yüksek olduğu ülkelerde, kanser oranları daha düşük olma eğilimindedir, ancak bu belirli popülasyonlarda veya diğer yaşam tarzı faktörlerinde kanseri önleyen yeşil çayın olup olmadığından emin olmak imkansızdır. Bazı araştırmalar, yeşil çayın aşağıdaki kanser türleri üzerindeki olumlu etkilerini de göstermiştir:

– Meme
– Mesane
– Yumurtalık
– Kolorektal (bağırsak)
– Yemek borusu (boğaz)
– Akciğer
– Prostat
– Cilt
– Mide

Kilo kaybı

Yeşil çay metabolizmasınızı hızlandırır. Yeşil çayda bulunan polifenol, yağ oksidasyon seviyelerini ve vücudunuzun yiyeceği kaloriye çevirme hızını arttırmaya çalışır.

Şeker hastalığı

Yeşil çay, yemekten sonra kan şekerinin yükselişini yavaşlatan glikoz seviyelerini düzenlemeye yardımcı oluyor ve bunun sonucunda yağ depolanmasını önlüyor.

Kolesterol

Yeşil çay kandaki kötü kolesterolü düşürür ve iyi kolesterolün kötü kolesterol oranını arttırır.

Diş çürüğü

Çalışmalar, yeşil çaydaki kimyasal antioksidan “kateşin”in boğaz enfeksiyonlarına, diş çürüğüne ve diğer diş hastalıklarına neden olan bakteri ve virüslerle savaştığını göstermiştir.

Kan basıncı

Düzenli olarak yeşil çay tüketiminin yüksek tansiyon riskini azalttığı düşünülmektedir.

Anti-viral ve anti-bakteriyel

Çay kateşinleri, gripten kansere kadar çeşitli hastalıkları tedavi eden güçlü antibakteriyel ve antiviral ajanlardır. Bazı çalışmalarda yeşil çayın birçok hastalığın yayılmasını engellediği de gösterilmiştir.

Alzheimer ve parkinsona karşı koruma

Yeşil çay içmek kısa sürede beyin işlevini iyileştirmekle kalmaz, beyninizi de uzun süre koruyabilir. Özellikle, veriler Alzheimer ve Parkinson hastalıklarıyla mücadelede yardımcı olabileceğini gösteriyor. Alzheimer hastalığı en sık görülen nörodejeneratif hastalık ve bunamada önde gelen bir nedendir. Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten nöronların ölümüyle sonuçlanan ikinci en yaygın nörodejeneratif hastalıktır. Birçok çalışma, yeşil çaydaki antioksidan kateşinlerin nöronlar üzerinde koruyucu bir etkiye sahip olabileceğini ve potansiyel olarak Alzheimer ve Parkinson hastalıkları riskini azalttığını gösteriyor.

Yaşlanmayı geciktiriyor

Vücutta oluşan serbest radikaller, yaşlanma belirtileri ve buna bağlı semptomlar olarak gördüğümüz vücudun çeşitli şekillerde aşınmasından sorumludur. Antioksidan bakımından zengin yeşil çay, vücutta bulunan oksidanları veya serbest radikalleri etkisiz hale getirir. İçinde bulunan kateşin polifenolleri, antioksidan etkilerinden büyük ölçüde sorumludur, aralarında en güçlüsü epigallokatekin gallattır. Bu nedenle, bu çayın düzenli olarak kullanılması, yaşlanma belirtilerini ve semptomlarını etkili bir şekilde geciktirebilir.

Alerjiye iyi gelir

EGCG (epigallocatechingallate), antioksidan olan ve yeşil çayda bulunan bu madde, alerjileri hafifletir.

Bağışıklık sistemini güçlendirir

Yeşil çayın içinde bulunan kateşinler, bakteri ve virüslerin enfekte olmak için hücre duvarlarına yapışmalarını önler. Bu kateşinler ayrıca mikroplar tarafından salınan toksinlere karşı koyar. Bu antimikrobiyal özellik aynı zamanda sizi kötü nefes, dizanteri, ishal, diş çürüğü, hazımsızlık, grip, öksürük ve soğuk algınlığından ve bunların hepsinin mikrobiyal ve mantar etkisinin neden olduğu kolitten korur.

Kalp sağlığını korur

Yeşil çaydaki bazı bileşenler aynı zamanda kan basıncını düşürerek inme ve koroner kalp hastalığı riskini azaltır.

YEŞİL ÇAY HAKKINDA

Birçok çeşidi bulunan yeşil çay, Hindistan ve Çin'e özgü bir çay olup yüzyıllardır tüketilmektedir. Yeşil çayın başlıca ilgi görmesi sebebi olarak kilo vermeye yardımcı olması nedeniyledir. Halbuki yeşil çayın faydaları arasında kanseri önlemesi, beyin fonksiyonlarına mükemmel etkisi, antioksidan olması gibi birçok madde sayabiliriz.

Yeşil çay; Camellia sinensis bitkisinden gelir. Yeşil çay, fermente edilmemiş yapraklardan oluşur, bu nedenle en üst düzeyde antioksidan içerirler . Örneğin, flavonoid antioksidanlar yeşil çay yapraklarının kuru ağırlığının yaklaşık yüzde 30’unu oluşturur.

Yeşil ve siyah çay arasındaki fark üretim sürecinden kaynaklanmaktadır. Siyah çay, rengini ve lezzetini değiştiren fermantasyondan geçerken, yeşil çay işlenmeden kalır ve rengini korur. Yeşil çay, yüksek irtifalarda, daha spesifik olarak Doğu Asya’nın dağlık bölgelerinde yetiştirilir. Bazı yeşil çaylar hala elle toplanmaktadır ve elle seçilmiş çayların daha az acı olduğu ve daha lezzetli olduğu düşünülmektedir. İklim ve toprak gibi diğer faktörler de tadını etkileyebilir.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması...

Ağız kanseri teşhisinde lolipop yöntemi

Araştırmacılar lolipopun ağız kanseri teşhisini hızlandırabileceğini, hatta sigara içen veya çok miktarda alkol tüketen kişiler gibi en fazla risk altında olan kişilerde tümör taraması iç...


Gece açlığının faydaları..

‘’Akşamları geç yemek yiyor hatta uyuyana kadar atıştırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçin’’ tavsiyesinde bulunan Buket Ertaş Sefer, gece boş mideyle yatağa girmenin sağlı...

Beyninize yapabileceğiniz 12 iyilik...

Unutkanlık çağın yaygın sorunlarından biri… Masum bir nedenden kaynaklanabileceği gibi demans yani bunama işareti de olabiliyor. Prof. Dr. Uludüz, işte bu riske karşı beyni her daim çalış...


Kadınlar daha çok uykusuzluk yaşıyor...

Yapılan bir araştırma, kadınların erkeklerden daha kötü uyuduğunu gösterirken bilim insanları da bunun, vücut saatlerinin yaklaşık altı dakika daha hızlı çalışmasından kaynaklandığını düş...

Bağırsaklardaki gizli tehlike...

‘’Kan testlerinizin temiz, bağırsak alışkanlığınızın düzenli olması bağırsaklarınızın sağlıklı olduğunu göstermez. Çünkü polipler belirti vermez’’ diyen Prof. Dr. Meltem Ergün, kolon kans...


Gözden kaçan unutkanlık

Son yıllarda aktör Bruce Willis’in hastalığı olarak gündeme gelen Frontotemporal Demans’ın erken yaşlarda fark edilmediğini ve ileri yaşlarda ise Alzheimer ile karıştırıldığını belirten P...

Alzheimer için yeni umut

İngiltere'de, Alzheimer'ın daha ucuz ve hızlı teşhis edilmesini sağlamak amacıyla kan testi deneyleri yapılacağı açıklandı. University Collage London (UCL) ve Oxford Üniversitesinden eki...


Covid-19’dan 100 kat daha kötü bir virüs yayılıyor

Uzmanlar, kuş gribi salgınının Covid-19’dan 100 kat daha kötü olabileceği ve bulaştığı insanların yarısını öldürebileceği konusunda uyardı. 2019 sonlarında başlayan ve tüm dünyayı etkisi ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR