"Bizim için ağaçta candır, karıncada"

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Ednan Arslan, Muğla Dalaman'da meydana gelen ve Fethiye’ye sıçrayarak büyüyen yangınla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Ednan Arslan açıklamasında,

“350 hektarlık, yaklaşık 500 futbol sahası büyüklüğündeki alan yok olmuştur. Bu yangın yüreğimizi yakmıştır” diyerek geçtiğimiz aylarda Orman yangınları tehlikesine dikkat çekmek amacıyla, Orman Bakanlığına verdiği bilgi edinme talebine bakanlıkça verilen yanıtı değerlendirdi.

Arslan, “Yanan sadece ormanlar değil ülkemizin ve dünyanın geleceğidir. Orman Bakanlığının verileri orman yangınlarına karşı daha etkin önlemler alınması gerektiğini göstermektedir. 

Orman ve Tarım Bakanı’nın “Can ve mal kaybı yoktur” açıklaması da büyük bir talihsizlik olduğu kadar, ormanlarımızın nasıl bir zihniyetle yönetildiğini de göstergesidir. Bizim için ağaçta candır, karıncada. Bu yangında binlerce canlı yaşamını yitirmiştir. Bu alanların geriye dönüşü belki de asırlar alacaktır” ded

Arslan açıklamasında ayrıca şu görüşlere yer verdi:

“Bizim için ağaçta candır, karıncada

Yanan sadece ormanlar değil ülkemizin ve dünyanın geleceğidir. Bu yangın ve Bakanlığın bu felaketlere ilişkin verileri, orman yangınlarına karşı daha etkin önlemler alınması gerektiğini göstermektedir.

Orman yangınları ve alınması gereken önlemlere ilişkin bilgi edinme talebim 30.01.2019 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yanıtlanmıştır.

Bakanlık, orman yangınlarının geçmiş yıllara nazaran yüzde 75 oranında azalmış olduğu açıklamasını yapsa da 2018 yılında yanan orman alanı 2014 ve 2015 yıllarının iki katıdır.

Bilgi edinme talebime Bakanlığın vermiş olduğu yanıtta şu ifadeler yer almaktadır:

 “Orman yangınlarına karşı yerli ve son teknolojiyi kullanıyoruz. Bu sayede orman yangınının başlaması ile çıkan duman 15 saniye içerisinde Yangın Harekât Merkezlerine bildirilmektedir. Bugün orman yangınlarına mücadele için 24 adet su atar helikopter, 6 adet idari helikopter, 5 adet amfibik uçak ve 1 adet yönetim uçağı olmak üzere toplam 36 adet hava aracı ve toplam 2.500 adet kara aracına sahibiz. Toplam 19.507 personelimiz ile orman yangınlarına müdahalede gösterdiğimiz gayretlerimiz sonucunda yanan alanlarda geçmiş yıllara göre yüzde 75 oranında azalma sağlanmıştır. Ayrıca orman yangınlarına karşı 776 adet kuleden 24 saat gözlem yapıldığı, 122 gözetleme kulesinde 244 kamera kullanıldığı, yangın söndürme süresini kısaltmak için 3 bin 111 adet havuz ve gölet yapıldığı belirtilmiştir.

Yine kurulan Orman Yangınları Hareket Merkezi ve Orman Yangınlarıyla Mücadele ve Yangın Erken Uyarı Sistemi ile yangınlara müdahale süresi 45 dakikadan ortalama 15 dakikaya düştüğü bilgisine yer verilmiştir. 

Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün web sayfasında yer alan istatistiklere göre, son beş yıl baz alındığında orman yangını sayısı ve yanan alan büyüklüğüne ilişkin tablo şu şekilde bir seyir izlemektedir.

2014 yılında çıkan 2 bin 149 yangında 3 bin 117 hektar alan

2015 yılında çıkan 2 bin 150 yangında 3 bin 219 hektara alan 

2016 yılında çıkan 3 bin 188 yangında 9 bin 156 hektar alan

2017 yılında çıkan 2 bin 411 yangında 11 bin 993 hektar alan

2018 yılında ise 2 bin 167 yangında 5 bin 644 hektar alan yanmıştır. 

Sadece son beş yılda 33 bin 129 hektar alan orman yangınlarında yok olmuştur. 

Orman Ve Tarım Bakanlığının 30.01.2019 tarihli Bilgi Edinme Dilekçemize verdiği yanıtta “Müdahalede gösterdiğimiz gayretlerimiz sonucunda yanan alanlarda geçmiş yıllara göre yüzde 75 oranında azalma sağlanmıştır.” açıklaması yer almaktadır. Oysa 2018 yılında yanan alan büyüklüğü, 2014 ve 2015 yıllarının neredeyse iki katıdır.

Bu felaket bize bir kez daha göstermiştir ki Ormanlarımıza ilişkin politikalar, onları korumaya ve geliştirmeye yönelik önlemler tepeden tırnağa tekrar gözden geçirilmelidir. Bu politikalar oluşturulurken, orman köylüleri, sendikalar ve konuyla ilgili diğer STK’ların görüşleri dikkate alınılarak ortak akılla bilimsel parametrelerle çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda bir yurttaş, bir milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi olarak mücadele vermeye devam edeceğim.