Yukarı
285177

39. İstanbul Film Festivali: “Kız Kardeşim”

26 Mayıs 2020 09:25

İstanbul Film Festivali’nin online seçkisinde yer alan “Kız Kardeşim” güçlü oyuncu kadrosuyla öne çıkan bir film.

Bu yılki İstanbul Film Festivali seçkisinde ölüm ve kayıp ve yas gibi temaları işleyen filmler öne çıkıyor ilginç bir şekilde. Adıyla bile bu temanın etrafında şekillenen “20 Yaşında Öleceksin” bir yana, “Daha Büyük Bir Dünya”da (“Un Monde Plus Grand”) ölen kocasının yasını tutan bir kadının hikâyesini, “5 Kusursuz Sayıdır”da (“5 è il numero perfetto”) öldürülen oğlunun intikamını almak üzere silahını kuşanan babanın başından geçenleri, ve “Davacı”da (“Litigante”) yavaş yavaş ölmekte olan annesiyle başa çıkmaya çalışan bir kadının yaşadıklarını izledik. Stéphanie Chuat ve Véronique Reymond’un 70. Berlin Film Festivali’nde gösterilen filmleri “Kız Kardeşim”de ise ikiz kardeşi terminal kanser hastası olan bir kadının hikâyesine tanık olduk en son. Şunu da unutmadan ekleyeyim, Jia Zhang-ke’nin “Deniz Mavileşene Dek Yüzmek” adlı filminde de yaşlılık bu yukarıda saydıklarıma ek bir tema olarak göze çarpıyor, ki gerek “5 Kusursuz Sayıdır” olsun gerek “Davacı” olsun, bu yılki seçkide bu temayı da işleyen filmler olarak sayılabilir.

Soldan sağa: Martha Keller, Stéphanie Chuat, Véronique Reymond, Nina Hoss

Chuat ve Reymond ikilisinin ikinci uzun metrajlı filmi olan “Kız Kardeşim” (“Sshwesterlein”) ünlü bir tiyatro oyuncusu olan Sven ile ondan sadece 2 dakika küçük olan ikiz kız kardeşi Lisa arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Sven’in terminal bir kanser olması, onu her şeye rağmen yaşatmak isteyen, en azından kalan ömrünü kaliteli bir şekilde yaşamasını arzu eden Lisa’nın çaresizce çırpınmasına yol açacaktır. Lisa bir yandan İsviçre’de bir özel okulun müdürlüğünü üstlenen kocası ve iki çocuğuyla kendi hayatını rayında tutmaya çalışırken, bir yandan da Berlin’de yaşayan ama çoktan kendi dertlerine gömülmüş annesini idare etmekte zorlanmaktadır. Üstelik Sven için yazdığı ve onu tekrar sahneye çıkaracak ve belki de hayata yeniden bağlanmasını sağlayacak oyunu da yazıp bitirmesi gerekmektedir.

Lisa rolünde Nina Hoss’un (ki kendisini Christian Petzold’un filmlerinden, ya da mesela “Homeland” dizisinin 7. sezonundan hatırlayacasınız) üst düzey bir oyunculuk performansı sergilediği “Kız Kardeşim”’de Chuat ve Reymond ikilisi özellikle de oyunculara alan açacak bir senaryo ile yola çıkmış ve hemen her karakterin Lisa ile olan ilişkisinde belirginler çatışmalar kurarak beklenen bir finale doğru giden filme başka taraftan bir derinlik katmışlar. Sven’in ölmekte olduğu gerçeği zaten başından beri belli ve bir noktadan sonra kaçınılmaz son hızla yaklaşıyor, ama yakın çevrelerindeki insanlar (aile, eş, arkadaş, iş gibi) bu duruma nasıl tepki veriyor, asıl drama orada yatıyor. Lisa’nın yavaş yavaş anladığı çok çarpıcı bir gerçek var ki, kendisi hariç kimse Sven’in yaşayacağına inanmıyor ve inanmadıkları gibi tüm planlarını da o çok kısa bir süre sonra ölecekmiş gibi yapıyorlar. Lisa’nın çaresizliğinin önemli bir kısmı da burada yatıyor zaten. 

Belgesel pratikleri kurmacadan çok daha fazla olan Stéphanie Chuat ve Véronique reymond sık sık aktüel kamera çekimlerine başvurdukları filmlerinde gerçeklik hissini yaratmakta hiç zorlanmamışlar. Buna bir de birinci sınıf bir oyuncu kadrosu eklenince (Berlin’de Sven’in hastalığı ağırlaşmadan önce “Hamlet” oynadığı Schaubühne Tiyatrosu’ndaki rejisör rolünde tiyatronun gerçekteki yöneticisi, efsane yönetmen Thomas Ostermeier’i; Lisa’nın kocası rolünde Lars Von Trier filmlerinden hatırlayacağımız Danimarkalı oyuncu Jens Albinus’u; Lisa ve Sven’in anneleri rolündeyse yine çok önemli bir oyuncu olan ve Claude Lelouche, Billy Wilder gibi yönetmenlerle çalışmış Martha Keller’i izliyoruz) ortaya güçlü bir film çıkıyor. Filmin gizli kahramanıysa Hamlet’i yeniden oynayacağına inanan ama ölümün yaklaşmakta olduğunu da fark ettiği için kendini olmadık durumlara sokan Sven rolündeki Lars Eidinger kanımca. Olivier Assayas ve Maren Ade gibi yönetmenlerin filmlerindeki performanslarıyla dikkatleri üzerine çeken Eidinger’in büyük bir yıldıza dönüşmesi an meselesi gerçekten de.

Emrah Kolukısa- Cumhuriyet



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Nuri Alço'nun sağlık durumuyla ilgili eşinden açıklama

Oyuncu Nuri Alço'nun (73) sağlık durumuyla ilgili eşi Burcu Alço sosyal medya hesabından açıklama yaptı.Eskişehir'de 6 Nisan'da evinde rahatsızlandıktan sonra kaldırıldığı özel hastanede ...

NHKM İzmir 6. yaşını tiyatroyla kutluyor

İzmir'in ünlü Kemeraltı Çarşısı'nın girişinde yer alan ve kentin önemli hafıza mekanlarından biri olan Tarihi Konak Sineması'nda 2018 yılının Nisan ayında faaliyetlerine başlayan Nâzım Hi...


Oyunculuğu ve dış görüntüsü eleştirilen ünlü oyuncudan yanıt

“Euphoria” dizisiyle geniş kitlelerce tanınan Sydney Sweeney, kendisi hakkında “oyunculuk yapamayacağını” söyleyen yapımcıya yanıt verdi. Tecrübeli Hollywood yapımcısı Carol Baum, 26 yaşı...

Ferhan Şensoy'un 'Hayrola Karyola' oyunu yeniden sahnelerde

Oyuna ilişkin açıklamada bulunan oyuncu ve yönetmen Metin Zakoğlu, Şensoy'un oyunu 1960'ta Ayfer Feray'la oynadığını belirterek, "İlk onun için yazıyor. Sonra 1980'de kendisi Nurhan Damcı...


Olaysız geçirdiği gün yok... Kanye West bu defa da birini yumrukladı

Müzik dünyasının sansasyonel ismi Kanye West, yeni bir hukuki sorunla karşı karşıya kalabilir. West'in adı bu defa da darp raporlarında geçiyor... Kim Kardashian ile ayrıldıktan sonra bir...

43. İstanbul Film Festivali 28 Nisan’a kadar sürecek

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 43. İstanbul Film Festivali’nin, 16 Nisan Salı akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda açılış töreni gerçekleşti. Festival, 28 Ni...


Ünlü yapım şirketi Participant Media faaliyetlerini durduruyor

Spotlight ve Green Book dahil olmak üzere toplam 21 Oscar ödülüne layık görülen filmlerin ortak yapımcılığını üstlenen şirket Participant Media, kuruluşundan 20 yıl sonra faaliyetlerini d...

Füruzan ve Yılmaz Karakoyunlu İzmir’de anılıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 19-26 Nisan tarihlerinde “2. İzmir Uluslararası Edebiyat-Sinema Buluşması”nı düzenliyor. Buluşmada bu yıl yitirdiğimiz Türk edebiyatının önemli yazarları Yılm...


''Bireysel olarak harekete geçmemiz gerekiyor''

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Engin Altan Düzyatan'ın üstlendiği, dünyada plastik ve mikroplastik kirliliğinin yol açtığı sorunları konu edinen 'Sen de Fark Et' belgeselinin tanıtımı ya...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR