Yukarı
292938

CHP'nin Kadınları İzmir'den haykırdı: "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır"

12 Ağustos 2020 11:58

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları, Kadın ve İnsan haklarını savunan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması yönünde çalışmalar yapılmasına karşı, 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi.

İzmir’de CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar,  il kadın kolları yönetim kurulu üyeleri ve CHP Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Nurşen Balcı’nın katılımıyla, CHP İzmir il binasında yapılan basın açıklamasıyla da “ İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” vurgusu yapıldı.  

CHP kadın örgütlerinin tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasıyla şiddete dur dediğini, kadınları korumak için İstanbul sözleşmesi yaşatır diye haykırıldığını ifade eden CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar “ 2011 yılında imzalanan ve kadına yönelik şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Sözleşmesi, bugün uygulanıyor olsaydı birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı” sözleriyle başladığı basın toplantısında şu açıklamalara yer verdi;    

Türkiye’de sosyal devlete ve adalete, ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Bugün ülkemizin her bir köşesi işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik ve şiddet ile kaynarken, siyasi iktidar yangına benzin dökecek kadar kontrolünü yitirmiş kararlar alıyor. Bunun en akıl almaz örneğini de, İstanbul Sözleşmesi üzerinden kadınlara yönelik başlatılan sistematik saldırılarda görüyoruz. Cumhuriyetimizin ilan edildiği tarihten bu yana, kadınlar olarak elde ettiğimiz tüm haklar bir çırpıda elimizden alınmak isteniyor. Ülkemizde, kadınların hakları ne yazık ki uzun yıllardır yalnızca kağıt üzerinde var. Biz kadınlar elde ettiğimiz haklarımızı bugün hayatın her alanında yaşamak istiyoruz. Erkek egemen iktidar ise hukuken kazanılmış haklarımızı gasp ettiği yetmiyormuş gibi, şimdi de bu hakları tamamen ortadan kaldırmak istiyor. 2011 yılında imzalanan ve kadına yönelik şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Sözleşmesi, bugün uygulanıyor olsa birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı. Birçok kadın evde ekonomik şiddet görmeyecekti; psikolojik şiddete uğrayıp susmayacaktı ve hatta bu yüzden hayatına son vermeyecekti.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HUKUKİ BİR BELGEDİR

İstanbul Sözleşmesinin hukuki bir belge olduğunu ve 4 temel hedefi bulunduğunu ifade eden CHP il kadın kolu başkanı Uçar sözlerini şöyle sürdürdü

İstanbul Sözleşmesi’nin neden biz kadınlar için çok önemli olduğunu kavrayabilmek için öncelikle bu sözleşmenin ne olup ne olmadığını bizi dinleyen tüm kadınların ve erkeklerin çok iyi anlaması ve çevresindekilere anlatması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı devletin yapması gerekenleri içeren hukuki bir belgedir. İstanbul Sözleşmesi’nin 4 temel hedefi vardır.

Birincisi; kadına karşı şiddetin önlenmesi için devletin tedbirler alması gerektiğine işaret etmektedir.

İkincisi; eğer kadına karşı şiddet hala devam ediyorsa, kadın-erkek eşitsizliği sürüyorsa devletin kadınların hayatını korumak için etkin adımlar atmasını istemektedir. Devlete “6284 sayılı kanunu uygula, kadınları aktif ve etkin koru” demektedir.

Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse, kadınlara zarar veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Devlete “Etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla” demektedir.

Dördüncü ve son adımda ise Sözleşme devlete kadınların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini işaret etmektedir.

Özetle; İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını öngören ve kadına karşı sokakta ya da evde şiddetin önlenmesini amaçlayan hukuki bir belgedir ve Türkiye Cumhuriyeti de altına imza attığı bu sözleşmenin gereklerini yapmak zorundadır. Birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi yuva yıkmıyor. Sözleşme, bir ailede şiddet gören kadın varsa erkeğin cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Hiçbir dine ya da kültüre aykırı kurallardan bahsetmiyor; çünkü tüm kadınların şiddetten korunmasını amaçlıyor. Sözleşme; kadınların beyanı nedeniyle erkekleri delilsiz olarak cezalandırmıyor. Sözleşmeye göre kadının beyanıyla yalnızca kadın için acil koruma tedbirleri alınması öngörülüyor. Türkiye’de boşanmalar aile içi şiddet ya da anlaşmazlık nedeniyle gerçekleşiyor; yine birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi’nde boşanma kavramının geçtiği ya da ima edildiği tek bir satır yok.

Sözleşme toplumu cinsiyetsizleştirmiyor; aksine hiç kimsenin cinsiyetinden ötürü ikinci sınıf insan muamelesi görmemesini teminat altına alıyor. Erkekler, İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir kadına şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler rahatsız. Kısacası; İstanbul Sözleşmesi, rengi, dili, dini, kılık kıyafeti, dünya görüşü ne olursa olsun tüm kadınların şiddet görmemesi için var. Kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olabilmesi için var. Avrupa’da dahi kadının sosyal ve siyasal hayatta yeri yokken; Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın kadınları devrim niteliğinde atılımlara imza atarak erkek ile eşit şartlara kavuşmuş, hem siyasal hem soysal hem de ekonomik hayatta haklarını almışlardı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

CHP İzmir İl kadın kolu başkanı Uçar “Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızı çizgimizdir” diyerek, basın açıklamasını şu sözlerle bitirdi;

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor. Biz, bu sözün söylendiği tarihten 97 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz; İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılarla mücadele ediyoruz. Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet değerlerine savaş açan bu erkek egemen iktidara karşı mücadelemiz artarak devam edecek ve kazanan mutlaka biz olacağız. Kadın mücadelesi yalnızca kadınların da mücadelesi değil. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve uygulanmasını talep etmek, kadınlar kadar erkeklerinde içinde yer alması gereken bir adalet ve insan hakkı mücadelesidir.

İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan hakları asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, ülkemizde tüm kadınlar haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezeceğiz, anlatacağız, dertleşeceğiz. Haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Kadınların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği; hayatın her alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.

Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanı, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz.

Cesaret biziz, azim biziz, emek biziz, mücadele biziz. Biz kadınlarız; biz her iki kişiden biriyiz. Bu ülkenin onurlu ve mutlu yarınlarının yükseleceği eller, bizim ellerimiz. İstanbul Sözleşmesi kalacak! Siz gideceksiniz!



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Foça'da Muhtarlar, Kaymakam Türköz ile ilk toplantısını yaptı

Foça Kaymakamı Mehmet Türköz başkanlığında toplanan,ilçe mahallelerinin  muhtarları ile ilk toplantı KYBLE Toplantı salonunda gerçekleşti.

Başkan Kınay Karabağlar’daki muhtarlarla buluştu: Önceliğimiz sosyal belediyecilik

Başkan yardımcıları Burcu Ugantaş ve Elvin Sönmez Güler ile birlikte Karabağlar Belediye Meclisi Mahalle Komisyonu üyeleri Fırat Eroğlu, Osman Sarı, Ayhan Uzunay, Selami İyier, İnan Karak...


İzmir Büyükşehir'de revizyon: O isim görevden alındı

Şahin'in yerine Karşıyaka Belediyesi'nden başkan yardımcısı olarak görev yapan şehir plancısı Zeki Yıldırım getirildi.

Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu’ndan Çiğli’ye ödül

Çiğli Belediyesi, Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu’nun (ATYG) özel davetiyle yer aldığı 2024 İlkbahar Buluşmasında; kültürel alanda yaptığı çalışmalarla 2024 Kültür-Sanat Ödülüne layık gör...


CHP'den Menemen'de 'sürgün' iddiası: İşçilerden elinizi çekin!

31 Mart Yerel Seçimleri'nde AK Parti'nin İzmir'de kazandığı tek beleidye olan Menemen'de CHP  İlçe Başkanı Hüseyin Özbey  işçilerin sözleşmelerinin tek taraflı feshedildiği, bazı işçileri...

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı: “Kum saati işlemeye başladı.”

Cumhur İttifakı Grubu; 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından Büyükşehir Belediye Meclisi ilk oturumu öncesinde, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin...


Başkan Tugay, “Kültürel mirasımızı korumak en önemli amacımız”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Tarihi Liman Kenti İzmir: 18 Nisan ve Geçmişten Geleceğe UNESCO Çalışmaları” adlı çalıştayın açılışını yaptı. Kültürel mirası korumanın...

Türkmen: Seçilmemiş kişiler meclise müdahale edemez

Kemalpaşa Belediyesi'nde yeni dönemin ilk meclis toplantısı Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen başkanlığında gerçekleştirildi. Kemalpaşa Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen me...


CHP'li Sevda Erdan Kılıç: “Sığacık halka kapatılıp, yabancı turiste açılacak”

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Sığacık Yat Limanının kapasitesinin iki katına arttırılması için Ulaştırma Bakanlığı’nın 40 milyon liralık bütçe ayırdığını açıkladı. Yat Limanın...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR