Yukarı
36452

Esen Fatma Kabadayı Hâkim Karşısına Çıktı

13 Ekim 2015 14:50

Ege’nin Sesi/Ender Gündüz - ABK Çeşme RES Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından Çeşme’ye yapılan Rüzgâr Enerjisi Santrali (RES)’ne karşı çıkan ve hakkında davalar açılan Esen Fatma Kabadayı Whiting, yine hâkim karşısına çıktı. ABK şirketinden Ahmet Celal Özbilgin’e hakaret ettiği iddiası ile hâkim karşısına çıkan Kabadayı, iddiaları reddetti. Mahkeme davayı 18 Aralık tarihine ertelendi.

Mahkeme çıkışında açıklamalarda bulunan Kabadayı, ülke olarak kötü günler yaşadıklarını ifade ederek,” Ülkenin içinde bulunduğu bu en kanlı, en kötü günlerde yasta olduğumuz bu günlerde sizlerle bu kadar basit dava yüzünden birlikte olmaktan dolayı çok üzüntü içerisindeyim. Bizlerin mücadelesi hak mücadelesidir, hukuk adalet ve vicdan mücadelesidir ve bu mücadele yenilmezdir. Birlikte olduğumuz sürece mücadelelerimiz zaferlere gebedir” dedi.

“GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER”

İddianamede davalık bir durumun olmadığını kaydeden Kabadayı, hakareti kanıtlayacak delillerinin de bulunmadığını söyledi. “Her zaman olduğu gibi şirket müdürü şikâyetçi, yanında çalışanı da tanığı” diyen Kabadayı, “Biz iki yıllık süreçte bu şirketin yaptığı usulsüz işlerle ilgili şikâyetlerde bulunduk. Ne üstümüze yürüyen insanlardan ne de üstümüze sürülen kepçelerden şikâyetçi olmadık. Bizlerin verdiği mücadele toplumsal mücadeledir. Benim şahsımda yapılan bu dava Çeşme’nin mücadelesidir. Bizler her zaman topraklarımızın, hayatımızın geçmişimizin ve geleceğimizin başında nöbette olacağız. Bunu herkesin bilmesini istiyorum. Muhakkak geldikleri gibi gidecekler” şeklinde konuştu.

“LAFINI ESİRGEYECEK BİRİSİ DEĞİLİM”

İddianamede kendisinin Ahmet Celal Özbilgin’e, ’Şerefsiz, sapık, ahlaksız’ kelimelerini kullandığının iddia edildiğini belirten Kabadayı, “Savunmamda da, eğer kendisine o kelimeleri demiş olsaydım, onu mahkeme huzurunda da söyleyebileceğimi ifade ettim. Ben lafını esirgeyecek birisi değilim” dedi.

Davanın ertelenme nedeni olarak da konuşan Kabadayı, şikâyetçi tarafın avukatının vekâletinin olmaması ve tanıkların gelmemesi olduğunu ve bir sonraki duruşmada gelmelerine karar verildiğini belirtti.

“YILDIRMAK İSTİYORLAR”

Şirket hakkın açtıkları ve iki yıldır işleyen bir sürecin olduğunu da söyleyen Kabadayı, “Süreçlerimizde 2014/109 numaralı dosyada bütün şikâyetlerimiz; özel mülkiyet tecavüzleri, kaçak kazı ve yol geçişleri, evrakta sahtecilik ilgili tüm şikâyetler o dosyada mevcut. Acı olan şudur ki; iki yıldır 4 klasör o dosyada hiçbir dava çıkmazken, tarafımıza açılmış ikinci dava bu. Açıkça yıldırılmak istendiğimizi söyleyebilirim. ,ilk dava da, benim hayatımda RES şirketiyle ilgili. Yine orada 30 kişilik kalabalık bir grup kendi tapulu arazide kepçe ve dozerlere karşı savcının bilgilisi dâhilinde, nedense bu 30 kişiden sadece bana, babama ve dayım yargılandık ve ceza aldık. Şu anda o dava Anayasa Mahkemesi’nde, hükmün açıklanması geri bırakılması söz konusu olduğu için temyiz hakkımız da yoktu. Bu haksız davalarla Anayasa Mahkemesine kadar gittik. Temyize gidemediğimiz için direk oraya gittik” ifadelerini kullandı.

“BİRİNCİ DERECEDEN DOĞAL SİT ALANI”

Elektrik Piyasası Kanunu’nda santraller hakkında 1. Doğal Sit Alanı’na yapı yapılmayacağının olduğunu kaydeden Kabadayı, sadece iletim hatlarının kurulabileceğini fakat şirketin tamamımın bu alanda olduğunu belirtti. Kabadayı, “Bu yaptıkları yapı kaçak. Çeşmenin her yerinden görünebilen kaçak yapıları var. Aldıkları izinlerde de açıkça yazılmış, idari binalarınızı üçüncü derece doğal sit alanına taşımak kaydıyla bu izni size veriyoruz demişler ancak ülkede denetleme olmadığı için bunların hiçbirini gören yok” dedi.

“MAHKÛMİYET OLABİLİR”

Kabadayı ayrıca, 8 bin lira tazminat ödemeye mahkûm edildikleri dava sonrasında bu davadan da haklarında bir ceza çıkması durumda ikinci defa cezaya mahkûm edilecekleri için hapis cezasıyla karşı karşıya olduklarını ifade etti.

“TOPRAKLARIMIZIN TAPUSU HALA BİZDE”

Kabadayı, tazminata mahkûm oldukları davayla ilgili de şu şekilde konuştu, “Bizim kendi tapulu toprağımız ve hala tapusu üzerimizdeyken acele kamulaştırma kararlarının davaları devam ederken daha kesinleşmeden, tapulardan bizlerden alınıp tescil edilmemişken, şirkete de teslim edilmemişken, yine bölgede 30 kişiyle birlikte gözleme gittiğimiz zaman durumu diğer özel mülkiyet sahipleriyle paylaştık ve herkes bu toprakların bizlerin mülkü olduğu için bu girişime izin verilmemesi kararına vardı. Bu arada bir araç bırakalım dedik ama jandarma buna izin vermedi. Ardından bizim ısrarlarımız yüzünden nöbetçi savcı, ortada bir hak ihlali olabileceği gerekçesiyle aracı bırakmamıza izin verdi. Savcının olası herhangi bir talimatı doğrultusunda aracı bırakarak gittik. Arkasından iki gün sonra jandarma mı savcıyı aramış, savcı mı şirketi aramış bilmiyorum. Şirket bizim aracımızı oradan çekiciyle kaldırıp atmış. Arkasından bize icra takibi gönderildi, çalışma hürriyetini ihlal ettiğimiz gerekçesiyle. 50 bin TL’lik icra takibi gönderildi, biz buna itiraz ettik. Bu zaten son derece kötü niyetli olduklarının göstergesidir. Arkasından, hakkımızda dava açıldı bu konuyla ilgili, ilginç olan bana şahıs dava açıyor, ben şirkete açıyorum, çalışma hürriyetini engelleme şirkete olur, şâhısa olmaz. Yani bu kadar saçma sapan bir dosyada 8’er bin TL’ye mahkûm olduk Sulh Ceza Mahkemesi’nden”

 “SANIK SANDALYESİNE OTURACAKLAR”

Ülkenin bugünkü şartlarında, gerçekten yolsuzluklara bulanmış bir çevrecilik Bakanlığının, Enerji Bakanlığı’nın ya da bu hükümetin Bakanlar Kurulu’nun aldığı acele kamulaştırma kararlarını tanımıyoruz. Türlü bürokratik evraklarında nice usulsüzlükler var, bizler biliyoruz. Bu iş tersine döndüğünde ki rüzgâr tersine döndü, bu dosyaların hepsi önlerine yolsuzluk olarak çıkacak ve bizler o zaman bizler tanık, onlar da sanık sandalyesinde oturacak ve bu günleri göreceğiz.

“ZEYTİN YAPRAKLARI KURUDU”

Bölge sakinlerinden Aysel Cengiz, rüzgâr türbinlerinden rahatsız olduğunu söyleyerek, “Evimizin 100 metre ilerisinde bu santraller, başımızı döndürüyor. Devamlı o gürültüyü duyuyoruz. Bahçemdeki zeytin ağaçlarının yaprakları büzüşmüş, kurumuş durumda” dedi.

“YAŞAM ALANI İÇERİSİNDE RES İSTEMİYORUZ”

Diğer bir bölge sakini Günseli Saaklı ise, RES’in hayatlarını olumsuz etkilediğini ve yapıldığı yere karşı odlularını ifade ederek, “Her şeyimizi etkileyen bir şey. Biz yerlerine karşıyız. Yakınına oturan insanlar var. Evler var, hayvanlar var, böcekler, ağaçlar var. Aklınıza ne geliyorsa bulara yan etkisi var. Benim evim 1,2 kilometre ileride olmasına rağmen ben bile sesini duyabiliyorum. Bu kadar yakın yerde, yaşam alanımız içerisinde biz RES istemiyoruz.  Daha uzak yerlerde, eğer ihtiyacımız varsa, atıl yerlerde, yapılabilir” diye konuştu.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Kardeş ülke Azerbaycan’dan İzmir Zirvesi

Türk firmalar ile Azerbaycanlı firmalar, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticaretin artması için İzmir Ticaret Odası’nda bir araya geldi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen etkinlik kapsamı...

Foça’nın güzellikleri fotoğrafa yansıdı

İzmir Barosu Fotoğraf Grubu Foça Fotoğrafları Sergisi’nin açılışı, Foça Kaymakamı Mehmet Türköz ve Belediye Başkan Yardımcısı Yasin Tercanlıoğlu’nun katılımıyla yapıldı.


EÜ Öğrenci Dekanlığı  gençlerle el ele

Ege Üniversitesinin öğrenci odaklılık misyonu doğrultusunda Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın öncülüğünde kurulan Öğrenci Dekanlığı, hem öğrencilerin sorunlarına çözüm üretiyor hem de yöne...

Gaziemir’de 23 Nisan coşkuyla kutlandı

Gaziemir’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, belediyenin düzenlediği çocuk etkinlikleri, kortej ve Yeni Türkü konseriyle coşkuyla kutlandı.  Başkan Ünal Işık, “Ulu Önderimiz Mu...


Bornova’da Atatürk Oratoryosu heyecanı

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) İzmir Şubesi’nin kurduğu Çağdaş Yaşam Çocuk Korosu ve Bornova Belediyesi  işbirliğiyle gerçekleştirilecek Atatürk Oratoryosu, 28 Nisan Pazartesi gü...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kınık'ta Coşkuyla Kutlandı

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 104’üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi Kınık’ta da büyük bir coşku ile kutlandı.


Efes Selçuk tarım politikaları çalıştayına ev sahipliği yapacak

Efes Selçuk Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin iş birliği ile “Anadolu Çevre Tarihi Söyleşileri” tarafından düzenlenen Osmanlı Anadolusu’nda Krizl...

Chp İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç: Vaad Kopya; Sonuç Fiyasko

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, vergisiz telefon düzenlemesi ile telefon alan çok sayıda öğrenciye para iadesinin yapılmadığını açıkladı. Kılıç, “CHP’nin vaatlerini kopyalayıp y...


İzmir AKS Ambulans Servisi ekibi Konya’da hayat kurtardı

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı'na bağlı AKS Ambulans Servisi, bir hastayı Niğde’ye naklettikten sonra Konya yakınlarında trafik kazası ihbarı aldı. Sağlık personel...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuvana Türkay hastanelik oldu

Oyuncu Tuvana Türkay hastane odasından fotoğraf paylaşarak takipçilerini sağlıkları konusunda uyardı. 'Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi' adlı dizide oynayan Tuvana Türkay hastaneye kaldırıl...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Bilimsel araştırma: Aspirinin kolon kanserini nasıl önlediği belirlendi

Her gün aspirin kullanmanın kolon kanserini önlediği biliniyor ancak nedeni şu ana kadar belirsizdi. Yeni bir çalışma, artık aspirinin kolon kanserine karşı nasıl etki ettiğinin anlaşıldığını ortaya koyuyor. Cancer dergisinde 22 Nisan'da yayınlanan bulgulara göre, aspirinin vücudun kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisini artırdığı görülüyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR