Tekel İşçileri: 55 Gün daha direniriz

TEKEL işçilerinin, özlük haklarını koruyarak kamu kurumlarına geçirilmeleri talebiyle başlattıkları mücadele 55. gününü de tamamladı. Süresiz açlık grevinde 142 işçiye 3 işçi daha katılarak, sayı 145’e yükseldi. Günün belli saatlerinde görüntü alınmasına izin verilen açlık grevindeki işçiler günlerini kitap, gazete okuyarak, sohbetle ya da durumu biraz daha kötü olanlar uyuyarak geçirirken, kararlılıklarını dile getirmekten de geri durmuyorlar.

Türk-İş salonunda, duvarlara AKP’yi hedef alan, taleplerini içeren notlar yapıştıran işçiler, ellerinde de taleplerini yansıtan dövizler açıyorlar. Diyarbakır işçisi Mehmet Karataş’ın karikatürlerinin de duvarları süslediği açlık grevinin devam ettiği salona bir yandan da ilaç Alınlarına, “siyah” kurdele bağlayan işçiler önlüklerine de ya çocuklarına mesaj ya da hükümeti hedef alan sloganlar yazıyorlar. Kimi işçinin göğsünde çocuklarının fotoğrafları dikkat çekerken, sık sık “Biz haklıyız, biz kazanacağız”, “Ölmek var dönmek yok” sloganlarıyla kararlılıklarını dile getiriyorlar.

Öte yandan açlık grevinde olmayan işçilerin çadırlarda direnişleri de kararlılıkla sürüyor. Yine soğuk bir güne uyanan TEKEL işçileri, çadırlarda sobaları hiç söndürmeden, soğuktan korunmaya çalışırken, neredeyse hasta olmayan, ilaç kullanmayan işçi de kalmadı.

BAKANLARA, AKP’YE TEPKİLER ARTIYOR

Manisalı TEKEL işçisi Ferit Demir Hükümet kanadından gelen açıklamalara tepkili, “Konuştukça gözümüzde küçülüyorlar. Yok şu kadar para yattı, yok şu kadarı 4/C’ye geçti diye bizi psikolojik olarak etkilemeye çalışıyorlar. Ama başaramayacaklar” diyor.
Bitlis’ten Servet İlyas da Başbakan’ın tehditlerine değiniyor ve “Biz evimizden çıkmadan da bizi tehdit ediyordu, hâlâ devam ediyor.

Ama biz aldırış etmiyoruz” diyor.

“Bir devletin bakanının, başbakanının halk gözünde küçülmesi bizi de üzüyor. Sonuçta bunlar bir hükümeti, halkı, milleti yönetiyor. Dün faklı konuşuyorlar, bugün farklı konuşuyorlar” diyerek çelişkili açıklamada dikkat çeken İlyas, kendilerinin tütün ekicilerini de düşündüklerini söylüyor. Servet İlyas, “Tütün ekicileri için biz Bitlis’te miting de yaptık. AKP’liler, vali köylere gidip, ‘gelmeyin, bomba ihbarı var’ dedi. Köylüyü getirtmediler. Bir ülkenin başbakanı çalışanla çalışmayanı birbirine düşürüyor. Kaldı ki işsizliğin sebebi onlar. Fabrikaları biz satmadık, 14 dakikada satıldı. İnsan malının bu kadar düşmanı olur mu, bu kadar malını peşkeş çeker mi? Onlar yapıyor. Ama biz sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğiz” diye konuşuyor.

Diyarbakır’dan Abdurrahim Dinç de açlık grevinin ikinci gününde, grevdeyken yazdığı bir şiiri veriyor ve “Lütfen bunu yayınlayın” diyor:

“TEKEL işçisi/ Ankara da direnir/ Şanlı TEKEL işçisi/ AKP’ye ders verir/ Büyük TEKEL işçisi/ Başını dik tutuyor/ Bu iş onurum diyor/ Bakın tarih yazıyor/ Yiğit TEKEL işçisi/ Diyarbakır, Adana, Samsun Tokat Erbaa/İzmir’den İstanbul’a/ Kardeş TEKEL işçisi/ Değmesinler nazara/ Ün saldılar diyara/ AKP’yi mezara/Gömdü TEKEL işçisi.