“İzmir, Türkiye’yi uyandır artık!..”

8 Ekim 2011 Cumartesi günü AKM Yunus Emre Salonu’nda düzenlenen “Demokrasi?” konulu panelin açılış konuşmasını yapan Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan “Demokrasi; iyi yazılmış, ancak; kötü oynanan bir tiyatro eserine benzer. Aktörler rollerini kötü oynarsa; eserin iyi yazılmış olması bir anlam ifade etmez “ dedi.

Atatürk Kültür Merkezi Yunus Emre Salonu’nu dolduran yüzlerce İzmirliye seslenen Av. Metin Feyzioğlu ise “İzmir uyan artık, İzmir Türkiye’yi uyandır artık… Uyandırmanın şartı şudur; bir yerde haksızlık, hukuksuzluk varsa o haksızlığı dile getirirken kişinin okuduğu gazeteye, izlediği televizyona bakmayacağız, o kişinin başı açık mı kapalı mı bakmayacağız, haksızlık kime yapılırsa yapılsın kendimize yapılmış gibi kabul edeceğiz, işte şart budur. Bu şart yerine getirilirken yanlış anlaşılacaksınız aman yılmayınız. Şu salondan çıkan herkes bunu 3 kişiye anlatırsa çığ gibi büyür gider “ dedi.

“Demokrasinin ilerisi gerisi olmaz. Demokrasi ya vardır ya yoktur” sözleriyle tüm dikkatleri üzerine çeken Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, Ege-Koop’un gerçekleştirdiği “Demokrasi ?” konulu panelin konuğu oldu. Ankara, İstanbul ve İzmir’den birçok siyasetçi, gazeteci ve hukukçunun katıldığı söyleşide salonu dolduran yüzlerce kişiye seslenen Av. Metin Feyzioğlu, “Her güzelliğin çıktığı, her şeyin başladığı, güvencemiz İzmir, bir daha kimse İzmir’i işgal edemeyecektir. Demokrasi, özgürlük kalesi İzmir hepimizin geleceği, güvencesi ve en büyük umududur. Hala bana ‘nasıl umudun var’ diyenlere, ‘İzmir’den geliyorum’ diyorum. Gazetelerde dün sırtından bıçaklanan bir kadının resmi vardı. Nasıl bir sevda bu… Sevgi öldürmez yaşatır. İşte Türkiye’nin fotoğrafı bu. İki Şefika var. Şefika Etik sürüklendiğimiz karanlığın acımasız ismi. Ankara’da sihirli flütü ile harikalar yaratan bir Şefika daha var; Şefika Kutluer; Cumhuriyetin aydınlık yüzü ama ismi hiçbir yerde yok… “ dedi. Ayrıca kadın temsilinin her kurumda düştüğünü belirten Feyzioğlu, kadından korkan, korktuğu için yönetim kadrolarına asla getirmeyen bir demokrasi olamayacağını belirtti.

Ege-Koop’un düzenlediği ve Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun katıldığı “Demokrasi ?” konulu panel Atatürk Kültür Merkezi Yunus Emre Salonu’nda yapıldı. Kurduğu planlı kentlerin yanı sıra toplumun ufkunu açan panel ve seminerleriyle ülkenin en güçlü sivil toplum kuruluşları arasındaki yerini sağlamlaştıran Ege-Koop’un son paneli “Demokrasi?” Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi Yunus Emre Salonu’nda yapıldı. . Bugüne kadar 41 panel, 24 eğitim semineri düzenleyen Ege-Koop bu kez  “Demokrasinin ilerisi, ortası, gerisi yoktur. Demokrasi ya vardır ya yoktur” sözleri ile hafızalara kazınan Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nu konuk etti.

Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’ın açılış konuşmasını “Bir ülkede, demokrasinin bu asgari koşulları yoksa ya da eksikse; o ülkede ‘ileri, çağdaş demokrasi’ bir yana; standart demokrasiden bile söz edilemez. Kaldı ki; bir yönetim şeklinin adının Cumhuriyet olması, demokrasi sözcüğünün sık kullanılması; tek başına bir anlam ifade etmez” dedi.

Ankara Baro Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nu İzmirlilerle “Demokrasi?” konulu panelde buluşturmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “Demokrasiyi yaşatan, halkın demokratik tepkisidir. Sergilediğiniz bu görkemli tablo; demokrasiyi içselleştirdiğinizin ve demokrasiyi yaşam biçimi haline getirme iradenizin, en çarpıcı göstergesidir. Bugün 66’ncısını gerçekleştirdiğimiz ve ülkemiz açısından güncellik taşıyan ‘Demokrasi’ söyleşimizde; demokrasiyi, yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını ve iletişim özgürlüğünü; bilim adamı titizliği, hukukçu sorumluluğu ve yurttaş duyarlılığıyla, inançla ve gür sesle savunan Avukat Sayın Metin Feyzioğlu’nun bizlerle birlikte olması bizleri mutlu etmiştir” dedi.

“Demokrasi; iyi yazılmış, ancak; kötü oynanan bir tiyatro eserine benzer. Aktörler rollerini kötü oynarsa; eserin iyi yazılmış olması bir anlam ifade etmez” diyen Aslan, şunları söyledi:

“Demokrasinin olmazsa olmaz kuralları, düşünce ve ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, sivil toplum aracılığıyla söz söyleme hakkı, yargı bağımsızlığı, iktidarın ve kamu görevlilerinin denetlenebilir-hesap verebilir olmaları, demokrasinin; yaşam ve yönetim felsefesi olması, seçim sandığına endekslenmemesi, temsilde adaletin, yönetimde istikrar adına feda edilmemesi, güçlü, etkili, iktidar alternatifi; özgür bir muhalefetin varlığı, özel hayatın gizliliğinin, mahremiyetinin korunması, temel insan haklarının ülkeyi yönetenlerce içselleştirilmesidir. Cumhuriyet ve demokrasi; ancak insan haklarına dayanıyorsa, düşünce ve anlatım özgürlüğüyle örgütlenme özgürlüğünü içeriyorsa, hukukun üstünlüğünü ve sosyal hukuk devleti normlarını kapsıyorsa, yargı bağımsızlığı mutlak güvence altına alınmışsa; işte o zaman; gerçek ileri demokrasiden söz edilebilir. Demokrasi; muhalefetle, sivil toplumla, özgür basınla ve bağımsız yargıyla güçlenir. Demokrasilerde iktidar; mutlak, sınırsız, sorumsuz ve sonsuz bir güç, asla değildir”

Sahneye koyduğu boş bir sandalyenin yanında İzmirlilere seslenen Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşması sık sık alkışlarla kesildi. İzmirlilere “Demokrasiyi Türkiye’ye taşımaya hazır mısınız” diye soran Feyzioğlu “Bizleri deviremeyecekler, güçleri yetmez. İzmir ayağını sağlam bassın yeter. İzmir bunu biliyor; İzmir’e hangi tünel yapılırsa yapılsın İzmir bunu bilmeye devam edecek. Eğer bir gün bu soruların cevabını merak etmeyi bırakırsam, o zaman umudum yok diyeceğim. Bana umutsuzluk vermeyin” dedi. Kendisini dinleyen İzmirlilerin demokrasiyle ilgili fikirleri kayıtsız şartsız herkese anlatmasını isteyen Feyzioğlu “İzmir uyan artık, İzmir Türkiye’yi uyandır artık… Uyandırmanın şartı şudur; bir yerde haksızlık, hukuksuzluk varsa o haksızlığı dile getirirken kişinin okuduğu gazeteye, izlediği televizyona bakmayacağız, o kişinin başı açık mı kapalı mı bakmayacağız, haksızlık kime yapılırsa yapılsın kendimize yapılmış gibi kabul edeceğiz, işte şart budur. Bu şart yerine getirilirken yanlış anlaşılacaksınız, aman yılmayınız. Şu salondan çıkan herkes bunu 3 kişiye anlatırsa çığ gibi büyür gider” diye konuştu. Konuşmasının sonunda sahnede bulunan sandalyeyi eline alarak kendisini merakla izleyen topluluğa gösteren Feyzioğlu “Benim sana değil, halkıma ihtiyacım var. Bu toplum Hüseyin Aslan gibileri başının tacı yapmalı; muhalefetin kendi içinde muhalefet olmadığı, kendi içinde iktidara yürüdüğü bir demokrasi istiyoruz, muhalefetin ilk seçimlerde iktidar olacağı demokrasi istiyoruz.” diyerek alkışlar arasında Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan ve salondaki konuklarla birlikte 10. Yıl Marşı’nı seslendirerek sözlerini tamamladı.