Gençlere böyle mi örnek oluyorsunuz?

   Geçtiğimiz hafta sonu yapılan CHP İzmir İl Kongresi, tartışma, müdahale ve ayak oyunlarıyla hafızalarımızdaki yerini aldı. Özellikle Aziz Kocaoğlu’nun bir belediye başkanı değil, bir aday gibi canhıraş biçimde yarışın içerisine girmesi ve yönlendirme yapması, birçok insanın öfkesine neden olmuş durumda.

   Bu anlamda şu aralar kongre ile ilgili başka bir tartışma yaşanıyor. Kocaoğlu’nun yakın dostu, aynı zamanda eski Genel Bşk Yrd ve İl eski Başkanı olan Alaattin Yüksel bu tartışmanın odağında.

   Kongrede Kocaoğlu’nun desteklediği Deniz Yücel’in listesi “Mavi Liste”den Kurultay delegesi seçilen Yüksel’in delegeliği, Genç kotasından dolayı bir süre sonra düştü. O ana kadar hiçbir açıklaması olmayan Yüksel, her ne hikmetse aynı gün içerisinde bir internet sitesine “Benim talebim yokken, isteğim dışında listeye yazıldım. İmzam kullanıldı” diye bir açıklama yaptı. Ben bu açıklamayı, içerisine düştüğü durumdan kurtulmak için yaptığı düşüncesindeyim.

   Ancak kendisi açısından ne talihsiz bir durumdur ki, Yüksel’in yine aynı gün içerisinde yapılan bir yanlış hesaplamadan dolayı, tekrar delege olmaya hak kazandığı anlaşıldı. Kazandı kazanmasına ama yaptığı açıklama da başına iş açmış oldu.

   Alaattin Yüksel’in “Benim isteğim dışında imzam atıldı” söylemi üzerine onun düşmesiyle hak kazanan ancak tekrar Yüksel’in kazanmasından dolayı hakkını kaybeden Zübeyde Canpolat isimli genç bir partili, söz konusu açıklamadan dolayı Savcılığa şikayette bulundu. Tabi bu gencimiz “Parti kamuoyunda ve yandaş medyada tartışılmasın” diye önceki gün yaptığı şikayeti bugün geriye aldı. Aslında buda ayrıca tartışılması gereken bir konu. Öyle ya ortada bir haksızlık ve dolambaçlı iş varsa ve bunun üzerine gitmek varken, meşrulaştırmak niye?

   Neyse. Bu olay sadece şikayete bağlı bir olay değil. Bu işin kamu davası da var. Çünkü takibi şikayete bağlı bir suç değildir. Bizde titizlikle bu olayın takipçisi olacağız. 

   Elbette bu gençlerimize kızmakta yersiz. Çünkü büyükleri olacak adamlar iyi işler yapıp onlara örnek olamıyorsa, suçu salt bu gençlerde değil o parti büyüklerinde aramak gerekir.

   Sırasıyla İl Başkanlığı, Milletvekilliği ve Genel Başkan yardımcılığı gibi önemli görevler yapmış birisinin “Benim haberim yoktu. İmzam kullanıldı” dediği, aslında o Kongre salonunda itiraz etmesi gereken bir rezaleti normalmiş gibi bir röportaj sırasında anlatması ve buna günlerce sessiz kalması, zaten başlı başına bir aymazlık değil mi?

   Aslında CHP’nin geleceği açısından bu tip olayların önü artık alınmalı. Partinin sırtında kambur vazifesi gören bu tip kişilere de artık pirim verilmemeli. Aksi halde büyükler küçüklere kötü örnek olmaya devam ederler. CHP değil iktidar, ana muhalefeti bile arayan bir duruma gelir. Benden söylemesi…

   Notlar

   1- Kocaoğlu katıldığı bir canlı yayında İl Başkanı seçilen Deniz Yücel için CHP Kongresinde, İzmir Büyükşehir Belediyesinin çalışma yürüttüğünü söylemesi, aslında Deniz Yücel’in örgütün değil, bir Büyükşehir Belediyesi projesi olduğunu da ortaya koymuş oldu.

   2- Buca İlçe Örgütü içerisinde Kasım Akdağ-Serkan Kalmaz arasında gizli bir rekabet olduğuna dair belirtiler var. Çünkü 60 Delegesi bulunan örgütün, Kurultay delegeliği için Kalmaz’a 30 oy vermesi bu rekabetin izdüşümü gibi.

   3- CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanlığı için seçimleri var. Başka bir isim eklenmese, büyük olasılıkla yarış mevcut İl Başkanı Nurşen Balcı, eski Başkanlardan Özgün Utku, Türkan Bardakçı ve Saniye Bora Fıçı arasında geçecek. Özellikle parti içerisinde, mevcut İl Başkanı Balcı’dan yaygın bir memnuniyetsizlik olduğunu da ayrıca belirtmeden geçmeyelim.

   4- 2019 Yerel seçimlerinde CHP’li Belediye Başkan adaylarının birçoğunun, Genel Merkez ataması ile belirleneceği yönünde güçlü emareler var. Rejim açısından kritik süreç içerisinde olunduğu gerekçe gösterilip bu atamalar yapılacak. Doğal olarak, kimsenin de buna itiraz etme şansı olmayacak.

   5- Yerel seçimlerde CHP’li bazı ilçelerdeki Belediye Başkanı aday adaylarının isimleri şimdiden kulislerde konuşulmaya başlandı.

   Bu isimlerden bazılarının biri olmazsa diğer seçenek olsun diye çift yere talip olduklarına dair iddialar var. Mevcut Belediye Başkanları dışındaki bu isimler şu şekilde sıralanıyor:

   Büyükşehir: Alaattin Yüksel, Tunç Soyer, Tacettin Bayır, Tahir Şahin, Kamil Okyay Sındır

   Aliağa: Özcan Durmaz

   Balçova: Muharrem Dayanç, Suat İstanbul

   Bayraklı: Atilla Sertel, Erdal Aksünger

   Bornova: Atilla Sertel, Kamil Okyay Sındır, Okan Karlıdağ, Onur Koçanalı

   Buca: Sevda Erdan Kılıç, Suat Nezir, İsmail Bekiroğlu

   Çeşme: Ekrem Oran

   Çiğli: Aziz Buğa

   Dikili: İsmail Hakkı Şener

   Foça: Günal Biçer

   Gaziemir: Murat Bakan, Umut Tekin

   Güzelbahçe: Altan İnanç, Cem Yıldırım, Ednan Arslan, Kazım Çam, Mustafa Gürkan, Uğur Yelekli

   Karabağlar: Bedri Serter, Erdal Aksünger, Kasım Sıtkı Kürüm, Murat Bakan, Polat Manduz

   Karşıyaka: Ali Engin, Buğra Gökçe, Cevat Durak, Cihan Türsen

   Konak: Ahmet Sarışın, Erdal Aksünger, Muhsin Kurt

   Selçuk: Hüseyin Vefa Ülgür

   Urla: Ahmet Bahri Yalaz, Alaattin Yüksel..