Yeni dönemde kimler olmalı, kimler olmamalı?

   Yaklaşık kırk yılını partisine veren ve CHP’nin öz be öz evladı olan Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı oldu. İyi de oldu. Çünkü uzun yıllardır parti içerisinde İnce’ye karşı yoğun bir talep vardı. Bir anlamda örgütün istediği de oldu diyebiliriz.

   Tabi burada en büyük alkışı Genel Başkan Kılıçdaroğlu hak ediyor. Yıllardır rakibi olan birisini dışlamak yerine, ülkenin en büyük makamı adaylığına yakıştırması oldukça anlamlı. Bu davranış diğer partilere de örnek olmalı.

   Muharrem İnce ile birlikte CHP’ye de heyecan ve yeni bir umut geldiğini belirtmek gerekir. CHP bence bu dönem hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde seçime giriyor. Bu yeni umutların başarılı sonuç getireceğinden de hiçbir kuşkum yok. Hayırlısı diyelim.

   Gelelim seçimin İzmir ayağına.

   Bu seçim geçtiğimiz seçimlerden çok farklı. Vekil olarak parlamento da bizi temsil edeceklerin de önemi bir o kadar artıyor. Yani ince dokuyup sık elemenin zamanı. Aday adayları içerisinden seçici davranmak gerekiyor. Şartlar gereği her ne kadar önseçim olmasa da, denenmiş ama başarısız olmuşlar kesinlikle tekrar aday yapılmamalı. Bir de yeni aday adayları içerisinden de sağlıklı tercihler yapılması da çok önemli.

   Şu anki açıklanan isimlere göre kendi gözlemlerimi aktarayım. Bunlar tamamen kendi gözlemlerim. Öneriler ve eleştirilere de her zaman açık olduğumun bilinmesini isterim. Önce Vekil olmasını istemediğim isimleri sıralayayım.

   -Mevcutlar içerisinden

   Ali Yiğit, Atilla Sertel, Kamil Okyay Sındır, Mustafa Balbay, Zekeriya Temizel ve Zeynep Altıok gibi isimlere bir dönem verilen şans yeter bence. Yeterince başarılı bir sınav veremediler diyebilirim. Yerlerini dolduracak yeni isimlere yer açmaları çok daha anlamlı olur.

   -Adaylık başvurusu yapanların içerisinden

   Asuman Ali Güven - Eski ve başarısız İl Başkanı.

   Genel Merkezin kendisine verdiği birçok görevi yerine getiremeyen ve birçok konuda pasif kaldığı biliniyor. Partililerce, Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun uydusu olmakla eleştirildi.

   Aydın Özcan – İzmir Barosu Başkanı.

   Adalet Yürüyüşüne cesaret edip katılamayan bir Baro Başkanı olarak tepki çekti. Ayrıca, bulunduğu makamı sıçrama tahtası olarak kullanmakla eleştiriliyor…

   Kani Beko-DİSK Genel Başkanı.

   DİSK’te haksızlığa uğrayan işçilerin hakkını koruyamadı. İşçinin hakkını arayacağına, Belediye Başkanlarının dümenine uymakla

   Nazik Işık-Eski PM Üyesi.

   Zaten geçmişte PM Üyeliği yapmış birisi. Ayrıca her dönem farklı yerlere aday olmakla tanınıyor. Bir yerde artık dur demesini de bilmeli.

   Nevzat Kavalar – Bornova İlçe Başkanı.

   Ülke için son derece kritik olan bir süreçte, CHP Bornova İlçe Başkanlığı görevinden istifa edip örgütü yalnız bıraktığı için parti içerisinde tartışmalara yol açtı. Üstelik parti sayesinde birçok makam elde etmiş birisi.

   Sevda Erdan Kılıç-PM Üyesi.

   Hep demişimdir. Bir yerlerde görevi olanlar kesinlikle başka bir yere aday olmamalı. Kılıç zaten hali hazırda Parti Meclisi Üyesi. Yani o mevkide bulunan diğer PM Üyeleri de kalkıp Vekil adayı olsa, bu durumda ne olur örgütün hali?

   Kimlere şans verilmeli?

   Uzunca yıllar her kademede partisine emek verenler arasında olan Ali Hıdır Uludağ, Muhsin Kurt, Kerim Özer ve Yücel Özen gibi emektar isimlere mutlaka yer verilmeli.

   Kadınlar içerisinden ilk akla gelen Nilay Kökkılınç, Nurgül Uçar ve Ezgi Deniz Urunga gibi isimlerin de bu görevlendirme içerisinde olmaları sürpriz değil, hakkaniyetli bir davranış olur.

   Son olarak, bilindiği gibi Kılıçdaroğlu’nun bir süre önce “Bir göreve aday olanlar, sonradan başka bir göreve aday olmamalı” diye uyarısı vardı, bunu da ayrıca hatırlatmadan geçmeyelim..

   Naçizane olarak, şimdilik elime ulaşan isimler üzerinden bir değerlendirme yapma imkânım oldu. Umarım hak edenler emeğinin karşılığını alır. Eksikler varsa affola…