Yukarı
1

Sinan Kara

Kılıçdaroğlu da, Tuncay Özkan’ın Treninde mi?

06 Mart, 2019

   Konu Buca ve Suat Nezir olayı. Konunun kahramanları Tuncay Özkan, Veli Ağbaba, Mehmet Şakir Başak, Deniz Yücel, Kasım Akdağ ve Erhan Kılıç..

Kısa bir özet geçersek. Birçoğunuzun bildiği üzere CHP’nin Buca adayı Suat Nezir yapılmıştı. Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı adaylık açıklamasından sonra haftalarca kampanya yapan Nezir, Listelerin YSK’ya teslim edileceği son 2 saat içerisinde devre dışı bırakılmış, yerine de Tuncay Özkan’a yakın bir isim olan Erhan Kılıç getirilmişti. Sonrasında ortalık karışmıştı.

Bir süre önce Nezir bir basın toplantısı düzenlemiş, kendisine Tuncay Özkan ve ekibi tarafından “kumpas” kurulduğunu anlatmıştı. Herkes bu kumpasın iç yüzünü merak ederken, Nezir’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektup (e posta) gönderdiği ortaya çıktı. Şimdi noktasına virgülüne dokunmadan o mektubu yayınlayalım, sonra da bu durumu yorumlayalım.

İşte o mektup:

Sayın Genel Başkanım

Ben Buca Belediye Başkan adayı Suat NEZİR

Öncelikle saygılarımı iletiyorum.

Buca Belediye Başkan Adayı olarak gösterilmeden 1 gün evvel MYK’ya ismim girmeden önceki gece CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan tarafından arandım. Kaldığı otel odasına davet edildiğimde bana hitaben, “Seni yarın MYK’da aday göstereceğiz ve PM’den çıkaracağız. Ancak şuanda tren kalkacak. Bu trene ya şimdi binecek, bize tabi olacaksın ya da bu trene hiç binmeyeceksin. Eğer bu trene bindikten sonra sözümden çıkarsan seni mahvederim, perişan ederim. Aklına gelmeyecek şeylerle karşı karşıya kalırsın. Eğer benim dediğimden çıkmazsan seni annenden babandan daha iyi anlatırım, seni büyükşehir belediye başkanı dahi yaparım. Meclis Üyesi tablonu yazarken 1-2 arkadaşını yazabilirsin, ama diğerlerini ben belirleyeceğim. Şakir Başak 1. Sıra Meclis Üyesi olacak. Sen sadece sokakta insanlarla diyalog kuracaksın, belediyeyi yönetmek bizim işimiz, belediyeyi biz yönetiriz. Ama sözümüzden çıkarsan seni mahvederim, bitiririm, lime lime ederim” dedi.

Ertesi gün sabah MYK’nın toplanacağı gün saat 11.00’da tekrar telefonla bana ulaşarak “Trende misin, değil misin” diye bir kez daha sordu.

Sonra MYK’dan ve PM’den Buca Belediye Başkan adayı olarak ismim onandı. Ardından da Ankara ve İzmir’de yapılan aday tanıtım toplantılarında ismim tüm Türkiye’ye ilan edildi.

Sıra Meclis Üyesi listesinin belirlenmesi aşamasına geldiğinde CHP Buca İlçe Başkanı Kasım Akdağ ile birlikte bir liste hazırladık. Bu listede CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in önereceği isimler için de yer bıraktık. Sonunda birlikte hazırladığımız listede hepimiz mutabık kaldık.

İl Başkanı Yücel ve İlçe Başkanı bu listede mutabık kaldık, “senin Ankara’ya gelmene gerek yok. Biz bu listeyi Ankara’da Genel Merkez’de onaylatacağız” dediler.

18 Şubat gecesi İlçe Başkanı Kasım Akdağ ve İl Başkanı Deniz Yücel tarafından telefonla arandım. Bana birlikte mutabık kalarak hazırladığımız listeden çok farklı ve Buca’nın demografik yapısı ve Buca örgütünü temsil etmeyen bambaşka bir liste gönderildi. (O liste de bende saklı) Ben “Bu listeyle Buca’da başarılı olamayız ve seçim riske girer” uyarısını hem il hem ilçe başkanına yaptım. İl Başkanı Yücel telefon görüşmemizde “Şu anda odada Tuncay Özkan, Veli Ağbaba, İlçe Başkanımız ile hep birlikteyiz, bu listeyi birlikte yaptık. Bu liste olacaktır” diye dayattı. Ben de “Yazdığınız bu listeyi kabul etmiyorum, bu listeyle seçimi kaybederiz” deyince telefonu yüzüme kapattılar. Sonra defalarca aramama rağmen telefonu açmadılar. Çok sonra öğrendim ki benim bu tepkimi Genel Başkanımıza “Genel Merkez iradesini kabul etmiyorum ve başkan adaylığından çekiliyorum” diye yanıltarak iletmişler. Bu sözler tamamen yalan, iftira ve uydurmadır. Ben o gece geç saatlere kadar defalarca telefonla il ve ilçe başkanına tekrar ulaşmaya çalıştığım halde bir türlü yanıt vermediler.

Ertesi gün Meclis Üyesi listesi ile ilgili görüşmek üzere CHP İl Başkanlığı’na gittim. Ancak tüm ısrarlı girişimlerime rağmen bir türlü İl Başkanı Yücel ile görüşemedim. Ben görüşme talebi ile yan odada beklerken, o esnada Buca Meclis Üyesi listesinin, benim başkan adayı olarak ismim de çıkarılarak ve yerine aday adayı bile olmayan Erhan Kılıç’ın ismi koyularak İlçe Seçim Kurulu’na saat 16.00’da gönderildiğini öğrendim.

Evet, mektup bu şekilde bitiyor. Bu rezaleti tarif edecek cümle bulamıyorum. CHP’ye tabanda emek verenler, gecesini gündüzünü birbirine katarak partisi ve ülkesi için ter akıtırken, Genel Merkezde ilişkilerin bu kadar yozlaşmış olması inanın utanç verici.

Dirayetli ve dürüst bir Liderin yapacağı ilk iş, adı geçen isimleri derhal kapının önüne koymasıdır. Bildiği halde bunu yapamıyorsa, demek ki Kılıçdaroğlu’da Tuncay Özkan’ın söylediği o “trenin” içerisinde demektir.

Daha önceleri CHP Genel Merkezinde “çanta” işlerinin döndüğüne dair çok sayıda iddia vardı. Üstelik bu iddiayı adayların yanı sıra, Milletvekilleri de dile getiriyordu. Yukarıda yayınlanan mektubun içeriğine bakıldığında, aksini düşünmek mümkün mü?

CHP’nin bu anlayışla İzmir’de, özellikle Buca’da seçime gitmesinin ne kadar riskli olduğu apaçık ortada. Olaya adı karışanların hala bu partide olması kazanç değil, ancak kayıp getirir. Tabi burada küçük bir eleştiriyi de Suat Nezir’e yapmak gerekir. İddia ettiği Tuncay Özkan ile ilk yapılan pazarlığa keşke hiç girmese, o an gereken tepkiyi koyabilseydi, çok daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum.

Şimdi asıl merak ettiğim Kılıçdaroğlu’nun bu mektup karşısında alacağı tavırdır. Bakalım sadece okumakla mı kalacak, yoksa ortaya ilkeli bir Liderlik örneği koyacak mı?

Umuyorum ki gereğini yapar, aksi halde “Hak, Hukuk ve Adalet!” arayışı ve söylemi, içi boş bir slogandan öteye gitmez. Benden söylemesi…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Dilan Polat şikayetini geri çekti, dava düştü!

Dilan Polat, kendisine hakaret içerikli mesaj attığı gerekçesiyle dava açtığı Nez Demir hakkındaki şikayetini duruşmada geri aldı. Polat'ın şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle dava düşerken...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uykunuzu tam alamıyor musunuz? Daha yaşlı hissetmeniz normal olabilir

Bilim insanları, 1 ay boyunca uykularını tam alan kişilerin oldukları yaştan yaklaşık 6 yaş genç hissettiklerini belirledi. İsveç'teki Karolinska Enstitüsündeki araştırmacılar yeterli uyku almanın ve uykusuzluğun, hissedilen yaşla ilişkisini inceledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR