CHP’yi zor günler bekliyor..

   Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz’un FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklanması, deyim yerindeyse CHP içerisinde bir kırılma noktasına neden oldu. CHP’nin bu şoku atlatabilmesi için, bir an önce özeleştiri mekanizmasını devreye koyması ve kendi içerisinde hesaplaşma başlatması gerekiyor.

   Elbette Burak Oğuz’u henüz yargılanması yapılmadan peşinen suçlu ilan edip hüküm verilmemeli. Tabi ki Masumiyet karinesi hiçe sayılmamalı. Ancak burada başka bir durum var. O da şudur.

   Başkan Oğuz hakkında bu iddialar yeni değil, yıllardır var. Öyle ki sadece ilçesi Urla’da değil, İzmir’de CHP içerisinde de sıkça konuşulan bir konuydu. Tabi ki direkt FETÖ’cü deyip suçlamamak lazım ama ortada kuşkular vardı ve bu kuşkuların giderilmesi gerekirdi.

   İşte bu mekanizmayı CHP işletemedi. Yani yangından mal kaçırır gibi aday ataması yapılınca, böyle bir durum hatta boş vermişlik ortaya çıkmış oldu. O nedenle CHP içerisinde özeleştiri olmalı ve hesaplaşma başlatılmalı dedim.

   Öncelikli olarak Oğuz’un oraya atanmasına İzmir’den kimler aracılık yaptıysa, onlardan hesap sorulmalı. Çünkü iddialar ve konuşulanlardan habersiz olmaları mümkün değil. Tabir yerindeyse CHP içerisinde uçan kuşun dahi haberi vardı dersem abartı olmaz.

   O halde birileri bunun bedelini ödetmeli, vesile olanlar da bu bedeli ödemeli. Bu konuda en büyük görev Sayın Kılıçdaroğlu’nun düşüyor. Yoksa kendisinin de bu işin en büyük sorumlularından birisi olacağı unutulmamalı.

   Tabi bu hesaplaşma kapalı kapılar arkasında değil, kamuoyu önünde yapılmalı. Tersi durumda AKP gibi baştan aşağı FETÖ ile paydaş olan bir anlayışa koz verilmiş olunur. Malum, onlar da malzeme bulmuş gibi yıllarca bunu kullanır durur.

   CHP’yi zor günler bekliyor. Çünkü bir yırtık bulundu ve bunun genişleme olasılığı da oldukça yüksek. Bundan böyle bu operasyonların sadece Urla ile kalınamayacağı da aşikâr. Çünkü bu konuda birçok Belediye Başkanı hakkında çeşitli iddialarda yok değil.

   Peki, ne yapılmalı?

   İyi bilinmelidir ki AKP iktidarı açık bir kapı buldu ve buradan yürüyerek işi daha da fazla ilerletebilir. En küçük bir şekilde dahi kuşku içerenlerle ilgili, CHP kendi içerisinde titiz bir çalışma başlatmalı. Tespit edilen kişiler bir an bile kimliğine ve makamına bakılmaksızın, derhal koparılıp partiden atılmalı. Bu inisiyatif asla ve asla AKP’nin eline bırakılmamalı.

   Sözün özü

   Hepimiz de biliyoruz ki AKP’nin kendi içerisinde FETÖ ile ilgili siyasi ayaklara uzanmak gibi bir derdi yok. Bu tür açıklar üzerinden, siyasi operasyonlar yaparak gerçek amacın muhalefeti yıpratmak olduğu gün gibi ortada. Ancak bu tuzağa düşmemenin yolu sorumluluk almaktan geçer. O nedenle derhal özeleştiri ve arınma devreye girmeli.

   Ayrıca bu tür vakaların CHP üzerinde eğreti durduğunu da üstüne basarak söylemek gerekir. Bu nedenle, Burak Oğuz meselesi ders olması açısından, umarız ki CHP’yi de bir an önce kendisine getirir…