Yukarı
12

Mehmet Atak

"Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK" diye yazılır…

12 Kasım, 2016

Devletimizin kurucusu eşsiz önder Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün, 78. ölüm yıldönümüydü dün. Türk subaylarının kimlik kontrolü yapılarak Anıtkabir'e alınmasından (bu sefer en azından medya önünde üstleri aranmadı, belki gizli aramışlardır) ve Atatürk'ün kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin anıtlara çelenk koyamamasından bahsetmeyeceğim.

"… 10 Kasımları kuru kuruya ölüm yıldönümü olarak anmayı değil, yeniden doğuş olarak kutlamayı daha önemli görüyorum. Bunu yasa dönüştürdüğümüz zaman, yas kazandırmaz, bunları milat olarak görmek, yeniden doğuş olarak görmek bizi çok daha farklı geleceğe taşıyacaktır…" 

O'nun kurduğu devlet sayesinde, O'nun makamına oturan kişinin, O'na yaptığı bu konuşma beni çok rahatsız etti. 10 Kasım'lar bizim için hep hüzündür, hep pusludur, hep gözler doludur, hep saygıdır. Belki kuru kuruya yas tutmak yerine, fikirlerini anlamaya ve uygulamaya çalışmak fikri kabul edilebilir. Ama 78 yıldır hiçbir yerli-yabancı devlet adamının aklına bile gelmemişti bu günü, 'yeniden doğuş!' olarak görmek ve kutlanmasını teklif etmek.

Bir kişinin ölümünü yeniden doğuş olarak kutlamanız için onun ölümüyle 'bayram' ediyor olmanız gerekir. Ayrıca yüce ATATÜRK'ten bahsederken sanki asker arkadaşınızmış gibi sadece "Gazi" diye hitap etmeniniz ve kendi aklınızca küçümseme yapmaya kalkmanız da çok yanlıştır. Çünkü, iyice belleyiniz ki;

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk" diye yazılır, ama:

Trablusgarp'da, canını hiçe sayıp üniformasız çatışan "halk savaşçısı",

Çanakkale'de, savaşın seyrini değiştiren "komutan",

İstanbul'da, 'geldikleri gibi giderler' diyen "vizyoner",

Samsun'da, "sarı saçlım, mavi gözlüm", 

Sakarya'da, kırık kaburgasıyla cepheden cepheye koşan "kahraman",

Kocatepe'de, sarışın bir kurda benzeyen şayak kalpaklı "adam",

İzmir'de, düşman bayrağına basmayıp, yerden kaldırtan "saygın kişi",

Yalova'da, bir ağaç dalı kesilmesin diye, köşkü yürüten "çevreci",

Newyork'ta, bir çiçeğe adı verilmiş tek "dünya lideri",

Küba'da, "devrimci",

Atina'da, Nobel barış ödülüne aday gösterilen "barışsever",

Yeni Delhi'de, Gandhi'ye 'Tanrı'nın İngiliz olmadığını ispatlayan', "asker",

Ankara'da, devletten zenginleşmek yerine tüm mal varlığını kanunla milletine bırakan "halkçı",

…… diye okunur.

Yani, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" diye yazılır, ama:

Milletimin kalplerinde; "ulu önder", "hayırlı evlat", "sevgili", "dost", "başkomutan", "paşam", "ATAM" diye okunabilir.

Ama, O'nun kurduğu devlet sayesinde adam olanlar ve O'nun makamında oturanlar tarafından, sadece "Gazi" diye adlandırılamaz. En azından, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk"diye yazılır ve  "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" diye okunur.

Hani derler ya, "herkes haddini bilecek".

Ne mutlu, haddini bilenlere!   



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'60 günde 20 kilo verdi' dendi, ünlü oyuncu isyan etti

Oyuncu Ezgi Mola'nın 60 günde 20 kilo verdiği iddia edildi. Mola hakkında çıkan habere tepki gösterdi. Ezgi Mola işletmeci Mustafa Aksallı ile 8 Mayıs 2023'te sade bir törenle dünyaevine ...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR