16 yılın sonucudur!

   Ulusça bir yılbaşı gecesi daha yaşadık. Dünyanın sonu olacağını zannettiğimiz 2000’li yılların bile 19 senesi geçivermiş. Yaşarken zorluk yaşasak ta geriye dönüp bakınca yıllar akıp gidiyor. Herkes yeni yıla umut bağlar ya da bağlamak ister. Adettendir yeni yıl yazısı yazarken umutlardan, beklentilerden bahsedilir ve geçmiş yılın muhasebesi yapılır.

   Bu yılbaşında üst üste gelen bazı olaylar bana 16 yıllık AKP iktidarının muhasebesini yaptırdı. Son bir haftadaki bazı yaşananlar, ülkemizin son 16 yılda bilinçli olarak nasıl dönüştürüldüğünü göstermesi açısından çok ilginçti. Kısaca anlatayım:

   Bu vatanın yiğit ama fakir evlatları, bir hiç uğruna Suriye topraklarında şehit düşerken, Suriye’li gençlerin yılbaşı gecesi Taksim meydanında kendilerince gösteri yapıp eğlenmeleri içinizi acıtmadı mı? Önceki yıllarda binlerce insanın eğlendiği, beraberce şarkı söylediği Taksim meydanı artık bizim değil. Kına yakın, korkudan dışarı çıkamaz olduk.

   16 yıllık muhteşem dış politikaların sonucudur…

   Bir hafta önce İstanbul Süper Amatör Lig 6. Grup mücadelesinde Yıldırım Bosnaspor – Küçükköyspor maçı öncesi çıkan olaylarda 17 yaşındaki Muhammed Yücel bıçaklanarak hayatını kaybetti.

   16 yıllık Milli birlik ve beraberlik politikalarının sonucudur…

   Yılbaşı gecesi, Antalya'da bir market zincirinin şubesine giren kar maskeli saldırgan, kasiyeri tabancayla tehdit ederek kasadaki yaklaşık 2 bin 500 lirayı alarak kaçmış.

   2500 TL için soygun, adamın çaresizliğine bakın! 16 yıl sonundaki ekonomik başarılarının sonucudur… 

   Arama motoruna,“Kardan adamı yumruklayan adam” yazın ve seyredin. Güvenlik kameraları kaydetmiş. Karaman’da adamın biri sokakta gördüğü kardan adamın kafasına yumruk atıyor ve gidiyor. Bir süre sonra adam geri dönüyor, sanıyorsunuz ki adam üzülmüş, vicdan azabı çekmiş, kardan adamı düzeltecek. Adam kardan adama bu sefer tekme tokat dalıyor.

   16 yılda yaratılan kindar ve dindar neslin sonucudur…

   Yılın son günlerinde büyük sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar hakkında dava açıldı. Suçları, katıldıkları bir TV programında düşündüklerini söylemek. Sayın Cumhurbaşkanı ertesi gün konuşmasında Gezen ve Akpınar’ı kastederek “sanatçı müsveddeleri” dedi, böylece savcılar harekete geçti. 

   “Gezicilerin başı kesilmelidir.”

   “Yılbaşı kutlayan şerefini kaybeder.”

   Yıllar boyu içlerinde biriktirdiklerinin dışa vurumudur…

   Yeni yılın ilk muhteşem demecini İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan vermiş. Biliyorsunuz kendileri bir ok atmada ustadır, bir de vakıf yönetme de.

   İlim Yayma Ailesi Geleneksel 1 Ocak Buluşması'nda konuşan Bilal Erdoğan; “Başka yerde hata ve sorun görmeye artık son verin. Her şeyi devletten, siyasetten beklemek... Bunları geçmiş olmamız lazım. Artık ümmetin ayağa kalkmasının vakti geldi" demiş

   Yani? Ya arkadaş kim bu ümmet? Nereden çıktı? Karavana ok atmaya benzemez bu işler. Ümmet ayağa kalkacakmış. Bıkmadınız bu konuları kaşımaya!

   Bilal Bey, siz saraylarda oturup, bizim adını bile bilmediğimiz bilmem ne meyveleri yediğiniz için karıştırmış olabilirsiniz, Cumhuriyet ilan edildi ve biz 96 yıldır milletiz.

   Hani o çok sevdiğiniz Osmanlı’da “Türk” demenin neredeyse küfür sayılmasından, “Ne mutlu Türk’üm diyene!”diye gururla haykıran millet haline geleli 96 yıl oldu. Şimdi ümmet nereden çıktı?

   Bizler; Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleriyle yoğrulmuş, ilmin rehberliğine inanan, medeni dünyayla eşit haklara sahip, çağdaş ve laik bireyleriz. Yani senin anlayacağın şekilde söyleyeyim: Vatan ve Bayrak aşığı Türk Milletiyiz. Hatırlatırım yani.

   Ümmetçiliğin hortlatılması, 16 yıl sonunda geldiğimiz son noktadır…

   Özetle 16 yıllık AKP iktidarı sonucunda; daha sinmiş, daha hoşgörüsüz, daha aç, daha kindar ama daha ümmetçi bir toplum yaratılmak istenmiştir. Başarılı olup olunamadığının takdiri milletimizindir.

   2019’un ülkemiz insanına iyi gelmesini diliyorum.

   Unutmayın; “Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır.”