Yukarı
2

Fecri Polat

Mesele Hatırlamak Değil Kendin Gibi Görmek

10 Aralık, 2014

   Bugün Dünya İnsan Hakları Günü.

   İnsan hakları ile alakalı olan diğer bağlamlarda iyi ilerlemelerin görülmesine rağmen, kadın haklarının suiistimalinden önlem almak yönüne daha az dikkat verilmiştir. Günlük dünya cemiyetinin birçok sayısı sırf kadın olduklarından dolayı işkence, açlık, hakaret hedefi ve hatta ölüm kurbanı olmaktalar. Çok az sayıda bir ülke diğer ülkeler ile iletişim kurmakta, o ülkenin kadınlarla olan karşılıklı davranış sabıkasına dikkat ediyor, az sayıda bir hususi kurum özel olarak kadın hakları yönünde kendi çabasını odaklamıştır. Son incelemeler dünya yüzeyindeki kadınlar konumundan kaygılandırıcı bir istatistiği göstermektedir, öyle ki okuma yazma bilmemek(cehalet) ve fakirliğin oranı ve ayrıca özellikle Afrika ve Asya ülkelerinde olduğu gibi kadınların ağır işler yapmaları erkeklerle karşılaştırmada dikkat çekicidir ve kadınlar aleyhine ayrımcılık, evrensel camia yüzeyinde tanınan bir fenomendir. Uluslararası af gibi insan hakları kurumlarından yayımlanan istatistik, müennes cinsinin doğmadan önce ve çocukluk döneminde ve ergenlikte erkeklerden kaç kat daha temel hukukun nakız kurbanı olduklarını anlatmaktadır.

   Birleşik milletler prizması uluslararası birinci sözleşmeydi ki içeriğinde cinsiyet eşitliği, temel insan hakları hedeflerinden biri olarak unvan edildi. Bu sözleşmenin onaylanma tarihinden itibaren bu hedefe erişmek için çoklu çabalar sarf edilmiştir ve kadınlar kendi isteklerinin yerine getirilmesinde fazla ilerlemeler elde etmişler. Uluslararası İnsan hakları sözleşmesinde ve onun genel ilkeleri ve hedeflerinde, kadın hakları ile alakalı birleşik milletler kurumu ve insan haklarının evrensel beyannamesi ve diğer uluslararası belgeler gibi bu sözleşme tarafları olan devletler için gereksinimler göz önüne alınmıştır ve sözleşmelere katılan devletler veya katılmamış olan devletler, birleşik milletler prizmasının genel ilkesi bakış açısından temel özgürlükler ve insani haklarına saygı gösterilmesi gerektiğine göre onları riayet etmeye ve bu evrensel belgeler çerçevesinde onaylanmış olan beyannameler ve kararnameleri riayet etmeye yükümlüler, ancak uluslararası belgelerde kayıtlı olan yükümlüklerin çatışması kendi başına bu tür belgelerin içeriğinin uygulanmasına engel olmaktadır.

   Kadınlar statüsünün ilerlemesi yönünde tedvin ve düzenlenen uluslar arası belgelerin incelenmesi, son dönemdeki kadın hakları değişiminin göstergesidir. Geçmiş dönemde bireylerin hukuk vaziyeti cümleten kadınların hukuku, uluslararası camianın ilgi konusu olmamıştı ve uluslararası hukuk daha ziyade devletlerle alakalı olan mevzu ve problemlere ilgi göstermekteydi.

   Birinci ve ikinci dünya savaşı ve bireyler hakkının desteklenme gereği gibi gelişimler, insanlara uğrayan zararlar ve hasar ve onları tehdit eden tehlikelerin uluslararası bir yön bulmasına ve uluslararası camianın dikkatini kendine çekmeye neden oldu ve toplum bireylerinin kadınlar ve erkeklerden oluştuğuna göre, onların kültürel, ekonomik ve sosyal haklarının eşit olarak riayet olunması dikkate alınmış ve kadın haklarından uluslararası destekleme gereğine neden olmuştur.

   İnsani kadın haklarının günümüzde evrensel insan haklarından ayrılmaz ve gerekli bir bölüm olduğu yere kadar, uluslararası ve bölgesel yüzeyde ve kültürel ekonomik ve sosyal hayatta eşit ve tam katılım ve cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak onların hukukunun ayrılmaz parçası olmuş ve uluslararası camianın ilke hedeflerinden sayılmaktadır.

   Bu yüzden son yıllarda uluslararası camia daima insan hakları toplamında kadın haklarının birleşme olunması yönünde çaba göstermiştir ve beyannameler ve onaylanmış kongreler, uluslararası camianın insan hakları kanunlarından bir yoruma yani kadınlarla alakalı meseleler ve cinsiyet ayrımcılığını göz önünde bulundurmasına vurgulamış gerçeğini doğruluyorlar. Örneğin 1979 yılında kadınlara karşı ayrımcılığın bütün şekillerini giderme kongresi, 1993 yılının Aralık ayında şiddeti giderme beyannamesi, kadınlar aleyhine şiddet hakkında birleşik milletler kurumunda özel bir raportörün belirlenmesi, 1994 yılında onun çıktılar (sonuç) ve sebepleri ve çeşitli konferansların uygulanması ve bunlardan en önemlisi birleşik milletler kurumun evrensel konferansının akışında onaylanan 1995 yılının eylül’ündeki eylem programı, topluca bu uluslararası camianın irade kristalizesidir.

   Birleşik milletler çerçevesindeki bildirgeler ve kongrelerde belirgin hedeflere ulaşmak için ve bu esna’da onaylanan her şey kayda değer sayılmaktadır. Uygulanma oranının değerlendirilmesi, evrensel camia ve devletler tarafından bu onaylanmaların riayet olunması ve ayrıca tenakuz ve güvenilir evrakların elde edilmesi, kadın hakları ihlali ile ilgilidir ki bu vasıta ile mevcut gerçeklere istinaden kadınların hakiki haklarına ulaşmak yönünde, etkili adımlar atılabilsin.

   Kadın ve erkek haklarının eşitliği günümüzde birçok batı ülkelerinde resmiyetle tanındığı halde, ancak bu hukuki eşitlik hiç bir şekilde toplumdaki seyyal ve canlı münasebetlere hakim olan eşitlik ve gerçek eşitliğin göstergesi değildir. Kadın hakları açısından sunulan kavram, onların vaziyetinin iyiye gitmesi için, sadece erkekler ile kadınların kanuni ve biçimsel eşitliklerinin kifayet etmediğini anlatmaktadır ve bir tek bu sistemin mahiyetini tam olarak tanıyarak ve onu tedrici bir şekilde değişime uğratarak, cinsiyetten dolayı kadınların sistematik boyun eğmelerinden özgürlüğe ve gerçek eşitliğe erişmek mümkün olacaktır.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuba Ünsal: Çocuklarım ikinci el kıyafetle büyüdü

Oyuncu Tuba Ünsal 'Empati' programında "Para biriktirmek için arkadaşlarımın kıyafetlerini yıpranana kadar giydim. Çocuklarım da benim gibi yetişiyor. Bir kıyafetini satmadan diğerini alm...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR