Yukarı
27

Sabahattin İzcioğlu

Neler oluyor?

14 Mayıs, 2016

Günlük yaşamın, ekmek kavgasının hay huyu içinde zaman akıp giderken insanlığımızdan, değerlerimizden her şeyden önce de, canları, geleceği kaybediyoruz. İşin en kötü yanı da etrafımızda, ülkemizde, komşu ülkelerde ve de dünyada olup bitenin nedenini tam anlamı ile kavrayamıyor, sanki her tarafımızı  ‘’nedensizlik’’ sarmış gibi bir görünüm oluşuyor. Tüm bu olup bitenlerin nedeni nedir? Bu bir paylaşım kavgası mı? İnsanlık neyi paylaşamıyor? Tanrıyı mı? İnançları mı? Dünyayı mı? Malı mülkü mü? Tek bir Tanrıya inanılıyorsa ve de Tanrı her şeye hakim ve her şeyi biliyorsa kulların paylaşamadığı nedir? Bu kadar mezhebin inancın ortaya çıkması nedendir, hadi çıktı diyelim insanların bunun için birbirini öldürmesinin savaşmasının nedeni ne olabilir? Oysa bu dünya herkese yeter, herkesi doyurur.

Tehlikeli olan bir durum da toplumsal hayat ve çağdaş zamanda bu ‘’nedensizlik’’ belirsizlik, boşluk duygularının, bireysel çaresizlik duygularının toplumsal çaresizliğe dönüşmesi ve de her şeyin faydacılık ve çıkarcılık üzerine inşa edilerek, tapınmayı, gücü, iktidar olmayı seven bir topluma yönelmesi olmasıdır.  Bunun dünyada özelliklede çevre ülkelerde emareleri açık ve seçik olarak görülüyor olması insanlık için büyük tehlike. Daha büyük tehlike de insanlığın içinde gizlediği tarihin bazı dönemlerinde savaş ve öldürme tutkularının ortaya çıkmasına zemin hazırlaması en korkulan bir durum olmasıdır.Nitekim, korkulanın bölgede hatta dünyanın bir çok yerindeinsanlığın başına gelmek üzere olmasıdır. Çok ilginç olanı da herkesin politikacıların, liderlerin, sendikaların, siyasi partilerin sivil toplum örgütlerinin, derneklerin, vakıfların, kurumların herkesin istinasız herkesin ‘’suret-i haktan’’, özgürlükten, eşitlikten yana görünüyor olması,  ama ortada ne özgürlük, ne eşitlik,  ne hak ne hukuk ne adaletin görünmemesi.

Her toplumun ve de toplumu oluşturan her insanın hangi dinden, hangi inançtan, hangi ırktan olursa olsun, ruhunun gün yüzü görmemiş odalarında insancıllığı, erdemliliği, etik ve ahlaki değerleritemel alan iyilik, güzellik, doğruluk, adalet duyguları vardır. Peki, bu duyguları bastıran güç nedir? Mal korkusu, mülkiyet ilişkisi mi? Erk, güç, iktidar ilişkisi mi? Bunda da bir ‘’nedensizlik’’ sezilse de tüm baskılara, etkilere hatta içimizde yıpranan, uyuyan duygularımızı gün yüzüne çıkaran vicdanlar mutlaka vardır veya olacaktır.  ‘’ Vicdan kelimesinin sözlük anlamı; insaflı olan, hak gözeten, ne kadar bağnaz olursa olsun iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı ayırt etme hükümlülüğünü bilen insandır.’’Elbet bir gün vicdanı sözcük anlamından alıp gerçek hayata uygulayacak dingin, özgür, eşitlikçi, vicdanlı bir erk, bir irade çıkacaktır. Her ne kadar bu durumun yarından bugüne olacağı gözükmese de hiçbir şey yapılamıyorsa bari  geleceğe umut olacak olan ‘’ çocuklarımızı kollayıp, koruyup, eşitliği ve sevgiyi öğretelim’’yeter.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

O gün hayatım değişti

“Bir gün sinemada, film öncesi yayınlanan reklamlarda Utku’yu gördüm. ‘Ne kadar yakışıklı bir kemancı’ dedim. Aradan 3 ay geçti. Orkestrama kemancı arıyorken Utku’nun adı geldi ama ne gel...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

E-sigara pıhtılaşmaya neden oluyor

Özellikle gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaraların normal sigara kadar tehlikeli olduğunu belirten Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Seyhan Us Dülger "Bu cihazlar kalpte ritim bozukluğundan pıhtılaşmaya kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açıyor" dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR