Kılıçdaroğlu Dedi Ki; “Ülkeyi İzmir Gibi Yöneteceğiz”

CHP Genel Merkezinin düzenlediği Ege Bölgesi İlleri Koordinasyon Toplantısına katılmak için İzmir’e gelen Kılıçdaroğlu’nu (her zaman ki gibi) CHP’lilerin EN ÇAPLI, EN ÇALIŞKAN, EN DÜRÜST, EN MÜSTESNA kişileri karşıladı.

Aldılar havaalanından, toplantının yapılacağı kültür parka götürdüler. Gerçi Kocaoğlu’nu protesto eden bir kısım CHP düşmanı ve dış mihrak destekli İzmir Sakatlar Derneği üyesi huzur bozmaya çalıştı ama huzur, başka bir kapıdan girilerek tekrar sağlandı. Hem zaten ne gerek var Halk’a, aslolan CHP’nin kendisinin çalıp kendisinin oynamasıdır. Hem görünen o ki, Sayın Kılıçdaroğlu İzmir’i teslim ettiği kişilerden çok memmun.

“Geleceği Birlikte Kuruyoruz” sloganı ile düzenlenen toplantıda birçok şey söyledi Kılıçdaroğlu. Yine bir şey yok, yine “Ak Saray”, yine “Atatürk” sömürüsü, yine “Cumhuriyet” sömürüsü, yine AKP’ye saldırı…

Bir proje, somut bir öneri, insanlara umut verecek bir şey… Yok, yok, yok.

Korkarım yakında AK-SARAY falan da önemini yitirecek, başka bir şey üretemeyen CHP, eline geçen şeyle saldırmaya çalışıyor ya, belli bir yerden sonra insanlar bıkıyor bundan.

Peki neler söyledi Sayın Kılıçdaroğlu;

• İşsizliği bitireceklermiş
• Daha çok sosyal yardım vereceklermiş
• Mutlu ve huzurlu bir ülke yaratacaklarmış (AZİZ ve MUTLU bir İzmir yarattınız, mutlu ve huzurlu bir ülke de yaratırsınız)

Bu söyledikleriniz çok güzel Sayın Kılıçdaroğlu, bunları yapacak projeniz ve somut önerileriniz varsa bizler de sonuna kadar destek oluruz.

ANCAK;

• İzmir’in sorunlarının yerel yönetimlerden değil, hükümetten kaynaklandığını söylediniz.
• İşin ehline verilmesi gerekliliğini, ve kendinizin de işi ehline verdiğinizi belirttiniz.
• Asıl bomba ise; Söylediklerinizi nasıl yapacağınıza örnek göstermek için “Ülke nasıl yönetilir görmek istiyorsan İzmir’e gel” dediniz ya…

İşte orada her şey bitti, ne inandırıcılığınız kaldı, ne umut bıraktınız, ne de coşku…

Böyle bir cümleyi kurmak için sizi havaalanından alıp, geri havaalanına bırakan BÜYÜK VE ULU CHP’lilerin gösterdiğinin dışında İzmir hakkında bir şey bilmiyor olmanız gerekir.

Yok “ben İzmir’i biliyorum” diyorsanız, sadece bizlerin aklıyla değil, ülkedeki herkesin aklıyla dalga geçiyorsunuz demektir.

Bir ihtimal daha var; Kendinizi Papua Yeni Gine’de, Sudan’da ya da Kolombiya’da sandınız.

Eğer siz bu ülkeyi yönetmeye talip olmuş ve ülkeyi de İzmir gibi yöneteceğinizi söylüyorsanız, VAY BU ÜLKENİN HALİNE!!!

AKP ne kadar şanslı bir parti. Allah her iktidara CHP gibi muhalefet, Kılıçdaroğlu gibi Muhalefet Lideri, AZİZ KOCAOĞLU gibi muhalefet Belediye Başkanı nasip etsin.

İnsanları İzmir’e davet edip “ne güzel yönetiliyor bu şehir, oy verelim de Türkiye’yi de yönetsinler” diye düşünmesini beklemek, kaplumbağaların 100 metre koşu yarışlarında birinci olmasını beklemek gibi bir şeydir. Aslında tam tersi; eğer iktidara adaysanız, dua edin de seçimlere kadar pek gelen giden olmasın İzmir’e. Oy verecekler İzmir’i gördükten sonra vaz geçebilir Size oy vermekten. Sırf  bu ülke de İzmir gibi çapsız, beceriksiz, vizyonsuz kişiler tarafından yönetilmesin diye oy vermezler.

Ben AKP olsam ülkenin dört bir yanından insanları İzmir’e taşır, “CHP başa geçerse ülkeyi işte burası gibi yönetecekmiş” derdim. AKP’nin başka çalışma yapmasına gerek yok.

İzmir’de toplu ulaşım sorun, 7 yılda bir uçtan bir uca dört şeritli Teleferik yapılırdı, kısacık mesafeyi bile bitiremediler, İzmir’de doğru düzgün bir kütüphane yok, imar durumu köylerden bile daha kötü, İzmir’den doğru düzgün bir spor kulübü çıkaramadınız, metro ve izban hele ki sabah ve akşam saatlerinizde toplu rahmet okutuyor, trafik tabela sistemi berbat, yollarda ki mazgallar her gün rahmet okutuyor, sokak isimleri sayıdan ibaret, oturmadığı yere aylık 175 bin TL kira verip, Sakatlar Derneğinin 5-10 bin TL lik sorununu çözmekten aciz bir çapa sahip yönetici kadrosu, işsizlik had safhada…

Milletvekilinizin biri danışmanının maaşından kesinti yapar. Sonra da taşerona karşı yapılan eyleme katılır. En derin devrimci duyguları ile kurdurduğu Taşeron firması çok büyük bir ihtimalle Dünya Devrimci Hareketine Gerilla yetiştiriyor.

Bir diğer Milletvekiliniz İŞ YERİNİN KAÇAK KISMI ile ilgili, bağlı bulunduğu Belediyenin Başkanı ile pazarlık konusu oluyor. O belediye başkanı da bu KAÇAK duruma göz yumuyor.

Bir diğer Milletvekiliniz içerden çıktıktan sonra güç dengelerini gözetip, halkın yanında değil de, AZİZ İZMİR’LİLERİN yanında yer alıyor.

Üniversitede okuduğumuz ve de çok beğendiğimiz kitapları olan bir diğer Derin Milletvekiliniz saçlarını boyatıp boyatıp rahmet okutuyor kendine.

İl başkanınızın iş ortağı Belediye Otobüsü şoförünü tehdit ediyor.

Bir belediye başkanınızın DİLEK’leri kabul olunca çok MUTLU oluyor.

Bir diğeri çalışanlarının sosyal medya hareketlerine kadar denetlemeye çalışıyor.

Hele bir de AZİZ İzmir’i düşünürsek; Allahtan düşmanıma dilemem. Küfürler, adam kayırmalar, sözünde durmamalar, beceriksizlikler, çapsızlıklar…

“Genç CHP’liler rahatsız” hocam…

Siz şimdi böyle bir İzmir’i, Türkiye’yi nasıl yöneteceğinize dair örnek olarak sunuyorsunuz. Yahu daha önce de yazdım; AZİZ KOCAOĞLU’NU aday göstererek İzmir’e ve partiye ihanet ettiniz, şimdi de İzmir’i örnek göstererek Türkiye’ye mi ihanet edeceksiniz!

Kanım çok kaynadı, bundan sonra size AZİZ KILIÇDAROĞLU diyebilir miyim?

****

NOT: Ön seçim bekleyen sevgili CHP’li adaylar; 5. Sıra ve sonrası için yarışırsınız, İlk 4 sırayı AZİZ KILIÇDAROĞLU belirler. Hevesiniz kursağınızda kalmasın…