Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Tecavüzcümün Karısıyım!

19 Kasım, 2016

“Tecavüzcüler(!) Günü!”ne dönen hükümlerle! yine TBMM de bir “gece yarısı sokuşturması” yaşadık!

Büyük tepkiye yol açan skandal önergenin, sorunlara çözüm getirmek bir yana yeni sorunlar getirme riski taşıyan bir düzenleme olduğu ortaya çıkıyor…

Yasalar 18 yaşın altındakileri çocuk kabul ediyorsa,

Ve çocukların evlenmelerini yasaklıyorsa,

Bazı kesimler “dinimize göre 18 yaş diye bir şart yoktur” diyerek bu yasağı takmıyorsa,

18 yaşından küçük kız ve erkek çocukların kendilerinden daha büyük adam ve kadınlarla evlendirilmesi hala gerçekleşiyorsa,

Bizim kültürümüzün kirli halı altına atılan pisliklerine teşvik edici af çıkarılıyorsa,

18 yaş altındaki çocukların evlenmesine gösterilecek müsamahanın cinsel saldırıdan öteye gitmeyeceğini düşünemeyen kafalar almıyorsa,

Dine aykırı olan, “reşit olmama halini” işine gelen, kılıfına göre kullanılıyorsa,

10 yetişkin adamın 15 yaşındaki küçük kız çocuğuna cinsel istismarda bulunması halinde,

Çocuğa “rızam vardır” dedirtilip, 10 yetişkin istismarcıdan biriyle evlenmesi sağlanıp, bu düzenlemeyle(!) 10 tecavüzcü affa uğrayacaksa!,

Çocuk yaşta evlendirilen 3000 civarında çifte ilişkin bir mağduriyetin giderilmesi amacıyla, geçici bir düzenleme ifadesiyle yapılan düzenleme için, “geriye dönük bir defa uygulanacak” demek fiili af kapısını cinsel istismarda bulunanlara açmaktır.

Sorunları küçültmek yerine, cinsel istismar ve saldırının “meşru”laşmasına neden oluyorsa,

Bu hüküm aynı zamanda karşılıklı rıza ile evliliği sürdürmek isteyenlerin dışında kalacak cinsel istismarcıları da kapsıyorsa,

Bu düzenleme çocuklar için cinsel istismara, erişkinler için de cinsel saldırıya-tecavüze-meşruluk kazandırıyorsa,

Düzenleme dedikleri amacından çıkmış kötü bir niyettir…

Ailelerin kararı ve küçüğün rızası ile” ifadesi hukukende yanlış bir kavramdır!

Cinsel istismar suçundan evlilik yoluyla kurtulmak, cinsel suçların ayıbını ortadan kaldırmıyor!

Reşit olmamış kız çocuklarına şehvet duymak, bir kadınla rızası dışında birlikte olmaya çalışmak, tecavüz, kadına şiddet, pedofili, oğlancılık bir insanlık suçudur...

“Muasır Medeniyet Seviyesine Ulaşma ” hayallerimiz kitap sayfalarının arasında sıkıştı kaldı!

Biz kim, muasır medeniyet seviyesine ulaşmak kim!..

Hangi vicdan tecavüz edeni affeder?

Hem de 3 bin vicdansızı!  

“Anne-Baba- İmam(!) 18 yaşından önce çocukları evlendirme, bundan sonra seni affetmem” demenin başka düzenlemesi yok mu?

Küçük yaşta evlendirilen masum gençlerin nikâhını kıyan “imam” da suçlu değil mi?

Cinsel suçların cezaları ile ilgili olarak hukukumuzda özellikle çocuklarımız ve kadınları korumak amacıyla yapılması gereken düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Çocukların evlenmesini değil, okula gitmesini, okumasını sağlamaktır.

Devletin anne-baba- çocuk mağduriyetine sağlıklı ve doğru yöntemlerle güven vermesi gerekiyor…

Devlet önce “Evlilikle ilgili şeriatın İslam’ın yaş haddi yoktur. Buluğ çağından öncede bir çocuk evlenebilir. Çocuklar arası nikâhta yapılabilir. Büyük-küçük nikâhı da yapılabilir. 7 yaşındaki kız çocukla 25 yaşında erkek, 25 yaşında bir kadınla 7 yaşında erkek çocuğunun nikâhlanmalarında sakınca yoktur. Kurana iman eden bütün Müslümanlara göre evlilik için bir yaş söz konusu değildir. Herkes evlenmeye adaydır nikâha engel durum yoktur.” “13 yaşındaki çocuk dini nikâhla evlendirilebilir, aksini iddia etmek İslam’a karşı gelmektir" diyebilen kişiler hakkında önlem almalıdır.

Gece yarısı torba sokuşturmalarıyla düzenleme yapmak insanlık suçuna önlem değil!

       

15 yaşındaki Z.C, kendisine tecavüz eden 8 sapığı "rızası oldu" diye salan hakime şu mektubu yazalı 1 yıl oldu.

Bu ülkede çocuk ve kadın olmak çok zor…
Çocuklarını ve kadınlarını koruyamayan erkeklerin çoğaldığı ve ellerinden bir şey gelmediğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Erkeğiz diye ortada dolaşan canlılar;

Daha kaç günahsız çocuğun/bebeğin, kaç kadının günahına gireceksiniz ve girmelerine müsaade edeceksiniz.

Tek hücreli canlısınız!

Ben bir Anne/Kadın olarak, yürekten diliyorum ki, Allah sizi affetmesin…

****

Kuyudaki taşlar!

Formun Altı

Asgari ücret alanların maaşları 270 TL azaldı.
Öğretmenler ve memurların 550-600 TL eridi.
Paramız 1 ayda %20-25 değer kaybetti.

Hangi taş daha büyük?

Türkiye’deki olayların “sebep-sonuç ilişkisine” baktığımızda en büyük taş gündeme “tecavüzcüler” den geldi! 3000 mağduru hapisten çıkaracaklar ya(!) önemli değil…
Bir kereden hiçbir şey olmaz!
Kandırıldık deriz, fazla acımadan geçer…

 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR