Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Geleceğe eser bırakmak!

12 Nisan, 2018

   Ne için yaşadığımızı biliyor muyuz?

   “Ne için varım” sorusuna cevabı olmayan, var mıdır?

   “Nereden geliyorum nereye gidiyorum” sorusuna cevap veremeyen?

   “Nereden gelip gittiğini anlamayan hayvan imiş” diye tarif edilirken kendisine bu soruyu hiç sormayanlara ne demeli?

   Varlığına büyük anlamlar katmak için çırpınan insanoğlunun, “belki sonra benden bahsederler” umudu ile yaşamak en büyük yanılgısıdır. Kendisi için yaşayan eser bırakmaz.

   Bugün insanlığın zengin üyelerini değil, eser bırakanları hatırlıyoruz. Büyük insanlık toplumu eser bırakanların gösterdiği yolda  şekillendi. Mağaradakilere saldıran bencil insanlar değil, bizi düşünerek çizim yapanlar yaşadı.

   Yaşamak ve üretmek için gerekli olanları elde etmekten başka insanoğlunun en çok istediği şey geriye kendisinden izler bırakmaktır. Belki de insan kendisinin gerçekten var olduğunu ispatlayacak bir kanıt bırakma peşindedir!..

   35.000 yıl önce yapılmış mağara çizimlerinden bugüne aktarılanlara baktığımızda insanların çabalarının “buradayız” diyerek geleceğe iz bırakmak olduğunu görüyoruz. Bu insanın kalıcı olma, eser bırakma/iz bırakma özelliğidir.

   Yaşamının soğuk ve tehlikeli dünyasını mağara duvarlarına işleyen insanların amacı sizce başka ne olabilir?

   İnsan olmak böyle bir temele sahip olmaktır. Kendinden sonrakilere aktarmak diğer canlılardan farklı olarak, yaşamını devretme özelliğidir.

   İnsan yalnızca kendisi için yaşamaz/yaşamamalıdır!.. Kendini sonrakilere aktarmak için en zor koşullarda bile çizimler, objeler, sözlü anlatılar ile tecrübesini kuşaklara iletir.

   İnsanın amacı yok olup gitmek midir?

   Hayatımız bizden önceki hayatları kendimize katmak ve sonraki hayatlara da aktarılmak üzerine kuruludur. İnsan başkaları için de yaşar. Hatta büyük oranda başkaları için yaşarız. Hayatta öğrendiğimiz ne varsa, yani kendi bedenimizden çıkmayan tüm edimler başkalarından kaynaklanır. Birbirini düşünmek ve eser bırakmak temel özelliğimizdir.

   Bilge düşünür Mevlana bizlere şöyle seslenir; “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser, Eseri olmayanın yerinde yeller eser.”

   Eserlerimiz bıraktığımız izlerimizdir! Bizim için tecrübelerini yazan yazarlar yaşadı. Bizim için düşünen ve hayatı nasıl yaşamamız gerektiğini sorgulayan filozoflar yaşadı.

   Eser bırakmak yalnızca kitap yazmak veya bir nesneyi işlemek değildir. Sokrates yalnızca yaşayarak eser bırakmıştır. Hayatlarımız da birer eserdir!.. Çocuklarımızı iyi yetiştirerek de sonsuza kadar yaşayan bir eserler bırakırız… Önemli olan insanlık bütününü ve hayat organizmasını düşünmektir. Birbirimiz için yaşamak ve temelimizde yer alan dayanışmayı sürdürmektir. Ve bu süreci yaşatmak da eser bırakmaktır.

   İnsanlar kanıtlarını bir tahta üzerine, taş üzerine ya da diğer insanların yaşantıları üzerine bırakmışlardır. Tuvalet duvarlarına yazanlardan,  kendi ideolojisini insan soyunun zihnine kazıyanlara kadar yaşamlar eser/iz bırakarak devam eder.

   İz bırakan çok insan tanımışızdır. Her izin aynı derinlikte ve peşinden gitmemişizdir! Takip ettiğimiz izlerin derinliği ve bizi nereye götüreceği önemlidir…

   Bazı insanlar ise yeryüzünde kalmakla yetinmezler, varolurlar, yeryüzünde büyük eserler, izler bırakmaya çalışırlar.

   Ben de iz bırakmaya, insanlara dokunmaya çalışıyorum. Topluma faydalı olmanın, tecrübelerimi, düşünce ve fikirlerimi özellikle genç kuşaklara aktarabilmenin en iyi ve doğru yolunun kitaplardan geçtiğine inanarak kitap yazıyor ve üretiyorum. 

   Bence öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız, ya okunmaya değer bir kitap yazın ya da yazılmaya değer işler başarın. Geleceğe yönelik bir diğer önemli eser, kitaptır. Uygar bir toplum olmanın, kendi ayakları üzerinde durmanın yolu kitaplardan geçer. Özgür bir geleceği, aydınlık yarınları yakalamak ancak kitaplar ile gerçekleşir. İnsan her okuduğu kitapla kendini yeniler, başka bakış açıları öğrenir. Kendini ve dünyayı daha geniş açıdan gözlemlemeyi kavrar. 

   Honore de Balzac bu konuda güzel bir tespit yapmıştır. “Dünyaya en çok ışık veren matbaa mürekkebidir.”

   Kitaplar okurlara zamanı en doğru şekilde kullanabilmenin yolunu açar, gösterir. Zamanı yakalamak, akıl ve düşünce dünyamızı genişletmek için devamlı okumalıyız. 

   Hepimiz yaşıyoruz, belki de yaşadığımızı sanıyoruz!.. Oysaki hayata gerçek iz bırakanlar ışık saçanlardır! Mustafa Kemal Atatürk yaptıklarıyla en çok akıllarda kalan liderdir. Dünyada iz bırakan Atatürk’ün hepimizin kalbinde ayrı bir yeri vardır.

    “Ben çocukken fakirdim. Elime iki kuruş para geçse bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım” sözleri ile Atatürk mum olmanın kolay olmadığına, ışık saçmak için önce yanmanın gerektiğine işaret ediyor.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle