Milletin Vekili

   Milletvekili nedir?

   Adı üzerinde, millet adına, millet için iş yapan, iş gören kişidir milletvekili...

   1930'lu,  40'lı yıllarda aynı işi/görevi yapan kişiye "saylav" deniliyor, bu sözcükle çağrılıyordu.   Türkçemiz gereğince önemsenmediği için "saylav" yerine eski tanımlama olan "mebus"; onun yerine de  "milletvekili" sözcüğü kullanılmaya başlandı.

   Adından da anlaşılacağı gibi milletvekili milletin vekilidir!..

   Milletin vekili olan kişi, yurttaşlar arasında ayırım yapmaz, gözetmez!..

   Milletin vekili kimler olmalıdır? Her seçim döneminde yumurta kapıya gelince hareketlenen aday adayı olan milletvekili arkadaşlarımın şöyle bir geçmişini güncellerim. Siyasette, sivil toplum derneklerinde, mesleki örgütlerde aktif ve gönüllü çalışmalarına bakarım. Aktif mi, değil mi?

   İzlediğim, incelediğim çoğu partililerin(!) nedense sadece parti içindeki etkinliklerde yer aldığını görüyorum.

   Hedefi milletvekilliği veya belediye başkanlığı olan arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerde hep aynı soruyu sorarım.

   “Kentiniz, ülkeniz, insan hakları, dezavantajlı guruplar, çevre ve halkınız için neler yaptınız, hangi projelerinizi uyguladınız, sosyal sorumluluk rolünüzle kimlere dokundunuz!”

   Benim için milletvekili sivil toplumun, mesleki örgütlerin içinde aktif yer alan, toplumsala ve ülkesine hizmet adına politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda sosyal sorumluluk sahibi, gönüllük ilkesiyle çalışan, halkın ihtiyaçlarına çözüm bulunması rolünü üstlenmiş insandır.

   Meslek odasında meslektaşların birbirleri ile iletişim kurmasını ve dayanışmasını sağlamak amacıyla kamu yararına her türlü hizmette bulunandır.

   Toplumsal olaylara karşı tepkisini ve tavrını koyabilen, sivil insiyatif sahibi insandır.

   Maddi olanakları, arka çıkmaları, ideolojik yaklaşımları bir yana iterek, tüm halkın yararlanabileceği gerçek demokratik dileklerin gerçekleşeceği bir düzene hizmet etmelidir.

   Demokrasiye yakışan, milletvekilliği görev süresince seçildiği kent ve ülkesi için çözüm üretenler milletvekili olmalıdır!

   Siyaset gerçekten halka hizmet etmenin en kısa yoludur, fedakârlıktır, sabırdır, mütehammilliktir, hoşgörüdür...

Milletvekili olacak insanda emek ve liyakat benim için önemlidir.

Kendisini 'İzmir’deki göçmenlerin temsilcisi' olarak nitelendirilen ve 2 dönemdir İzmir Baro başkanlığı yapan Avukat Aydın Özcan 24 Haziran’da yapılacak seçimlerde milletvekili adayı olabilmek görevinden istifa etti. Her zaman mesleki liyakatini ve toplumsal sorunlarla olan duyarlı mücadelesini takdir ederim.

   Cumhuriyet Halk Partisi'nden İzmir milletvekili aday adayı olan Avukat Aydın Özcan Türkiye'de günümüzde en büyük sorununun hukuk alanında yaşandığını belirtiyor. Türkiye, Batı Trakya ve Balkanlar arasında köprü görevini üstlenen CHP Aday adayı Avukat Aydın Özcan aynı zamanda yurtdışındaki soydaşların ekonomik, eğitim, sosyal yaşamda karşılaştıkları sorunlarının çözümü  noktasında, Balkan Dernekleri'ndeki çalışmalarına inanıyorum ki TBMM’de onların sesi olarak da devam edecektir.

   Özellikle Baro başkanlığı süresince azınlıkların, ezilen kesimin, göçmenlerin ve mağdur olan herkesin yanında olmayı görev edinmiş hukuk adamı Aydın Özcan, Kadına şiddet ve kadın cinayetleri ile çocuk istismarı gibi toplumsal yara haline gelen olguların düzeltilmesi ve çözüm önerileri için mücadele etmiştir.

   Avukat Aydın Özcan İzmir duruşunun, İzmirli bir göçmen olarak, çalışkan, üreten, insanları kucaklayan değeridir.

   Bugün ülkemizin hukuk devleti olma kriterlerini hızla yitirdiğini, kuvvetler ayrılığı prensibinin içinin her geçen gün daha da fazla boşaltıldığına inanan Avukat Aydın Özcan; “Cumhuriyet değerlerinin erozyona uğratıldığı gerçeğinden yola çıkarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniden tesisine katkı sağlamak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve kuruluş felsefesini sonuna kadar yaşatmak için yasama erkinde aktif rol almanın çok daha fazla etkili olacağı inancıyla Milletvekilliği görevine talibim” dedi. Çünkü hepimizin hayal ettiği, arzuladığı, sözde değil özde sosyal bir hukuk devletine ihtiyacımız var.

   Ülkede basın özgürlüğünün olmadığı, gazetecilerin ve basının hukukla sıkıştırıldığı bir düzende hukukun üstünlüğü, adalet ve yargı bağımsızlığının acil sağlanması gerekiyor.

   Avukat Aydın Özcan’ın da ifade ettiği gibi “Temel hak ve özgürlükler anlamında sıkıntılar var. Türkiye'nin acilen normalleşmeye ve evrensel hukuk normlarını hayata geçirmeye ihtiyacı var.”
Sözlere kelimelere anlam katan, herkesin yanında olmayı görev edinerek, ilkeli bir siyaset çizgisinde ilerlemesini diliyorum. Milletvekili aday adaylığında yolu açık olsun.

   Kent halkının iradesini siyasi partiler “Milletvekili tercihlerinde” dikkate almalıdır!
   Bölge insanı; kendisini temsil edecek milletvekillerin seçiminde kendisinin iradesinin dikkate alınmadığını, listeye giren milletvekillerinin halkın iradesini yansıtmadığını, ilçeleri/bölgeyi temsil edecek milletvekilleri dağılımı yapılırken adil davranılmadığını, bu dağılımda oy potansiyelinin dikkate alınmadığını düşünmektedir.

   24 Haziran seçimlerinde bu hususların dikkate alınması gerekiyor.

   Milletvekili listeleri belirlenirken halkla iç içe olan, halka dokunan, halkta karşılığı olan kişiler listeye konulmalıdır.

   Bölgeyi temsil edecek milletvekili tespitinde “Bunlar zaten oylarını bize verecekler.” düşüncesiyle hareket edenler, halkın iradesinin hiçe sayılarak temsilde haksızlık yapılmaktadır ve aynı zamanda halkın siyasilere olan güven duygusunu sarsmaktadır

   Bizler İzmir Kent halkı olarak; bölgesel sorunlarımızın siyasi alanda tartışılması ve çözüme kavuşturulması hususunda sıkıntılar yaşadığımız bir gerçektir.

   Bu nedenle; bölgemizin ekonomik, işsizlik, sağlık, çevre, tarım, sanayi ve turizm potansiyeli açısından sorunlarının dile getirilmesinde, tartışılmasında ve çözümünde halkla iç içe/halkta karşılığı olan ve demokrasinin gereğini yerine getirecek çalışan, üreten ve kente sosyal sorumluluk ve mesleki birlik açısından fayda sağlamış milletvekili adaylarının seçim listelerinde kazanabileceği sıraya konulması gerekiyor…